Abdurrahman Dilipak
CHP’yi bilen bilir. En iyi bildikleri şey kriz çıkarmak. Ve göreceksiniz, sandıktan nasıl bir sonuç çıkarsa çıksın, krizi seçim sonrasına taşımaya çalışacaklar.. Çünkü eğer kendi dışlarında bir kriz örgütlemezlerse, kendi içlerinde kriz yaşayacaklar.
Kriz, onlar için çözülmesi gereken bir sorun değil, çözümün kendisi..
Konjonktür de müsaid. Türkiye’de kriz çıkarmak için çabalayan uluslararası mihraklar için fırsat doğmuş durumda. CHP de hem bu işin kompetanı, hem de gönüllüsü..
Sacayağı belli: CHP, HDP, İyi Parti. Saadet, “bana da yer açın” diyor ama, onlar esas oyuncu değiller. Zaten bir kıymeti harbiyeleri de yok. Bu koalisyonda PKK da kullanılabilir, PYD de DAEŞ de, DHKP-C de. Eğer teröre ihtiyaç duyulursa varlar ve hazır bekliyorlar.
Durun daha, bitmedi. AK Parti çevresindeki “yeni oluşumcular” için de bu durum bir fırsata dönüşüyor tabii.
Aslında Gezi bileşenlerinin tümü bugün de aktif. Daha daha fazlası da var. O gün AK Parti daha fazla birlik içindeydi. Bugün, birileri başka yere gitmesin diye daire içine alınırken, bu durum partiyi güçlendirmek yerine, dışarıdan bakınca bir zafiyet oluşturma riski taşıyan zafiyet sebebi gibi görülüyor.
Şunu görmezden geliyoruz. CHP üzerinden AK Parti’yi köşeye sıkıştırıp dizayn etmek, ele geçirmek isteyenler aynı zamanda AKP Parti üzerinden CHP’yi ele geçirip dizayn etmek istiyor. Yani, hedefte tek parti yok. Taraflar birbiri ile mücadele ederken, aslında perde gerisinde başka bir plan işliyor. Bu siyasi rekabeti çatışmaya ve seçim sonrasına taşıma hesabı içindeki çevrelerin değirmenine su taşıyorlar. Her iki tarafın trolleri zaten kolay ve ucuz figüran adayları. Her iki kesim de yaptıklarından çok mutlular. Elleri ayakları boş değil, tuttukları iş değil. Siyasetin, beşeri anlamda ve söylem olarak böylesine ucuzlaması, ucuz polemikten daha da vahim olarak ağız dalaşına, argo sözlerin kullanıldığı ve kabadayılıkların sergilendiği, itişip kalkışmaların yaşandığı bir hal alması hiç hoş gelişmeler değil. Merak ediyorum, bundan bir adım sonrası ne olabilir.
Bakın, eğer AK Parti ve CHP birlikte uluslararası sistemin ocağına düşerse, yeni bir 15 Temmuz’a gerek yok, “silahsız kuvvetler” işi bitirir. Sadece Ak Parti ve CHP dizayn edilmekle bitmez, dizayn edilmedik parti kalmaz! Zaten HDP’nin, İyi Parti’nin yeniden dizayn edilmesi için bir senaryo yazmaya gerek yok. “Büyük biraderler” gelirler ve işi bitirirler. Zaten iktidar ve muhalefetin kontrolündeki media, sermaye, sivil toplum da yeni duruma tabi olur.
Bakın tansiyonu düşürmezseniz, adına batılıların “Türk Baharı”, ya da başarabilirlerse “Kürt Baharı” diyecekleri bir senaryoyu devreye sokacaklar.
Benim ısrarla söylediğim bir şey var: Sırtınızı Hakk’a dayarsanız, Hak yardım ederse o zaman kurtulabiliriz. Halka da güvenmeyin. Halkın kafası karışık. Halk büyük ölçüde sekülerleşti. Meta üzerinden bir siyasi söylem üretildi. Cemaat, STK, Media bağlamından koparıldı. Bunun için bağırdım, çağırdım ama nafile. Bizi hayata bağlayan iplerin düğümlerini tek tek çözdük. Kadın, aile, gençlik.
Hep söylüyorum ya, anneler çocuklarının elbiselerinin temizliğine gösterdiği özeni, çocuklarının kalplerinin temizliğine göstermedi. Karınlarını doyurmaya gösterdikleri özeni, kafalarını doyurmaya göstermedi. Okulların binalarını, sınıfların sıralarını, kara tahtalarını iyileştirdik ama, müfredat, öğretmen, öğrenci felaket. Adalet saraylarımız yenilendi ama, yargıçlar, avukatlar ve mevzuat ortada.
Yollar güzel, arabalar yeni ama arabadaki magandalar terörden daha fazla can aldı, bayram yolunda. Cesedimiz güzel ama ruhumuz “yaralı”! Bir yerde bir yanlışlık var, onu görmüyoruz, görmek istemiyoruz!
CHP’ye dikkat! CHP kendinden ibaret bir parti değil. Dün de böyleydiler, bugün de böyleler. Aslında anayasal düzen itibarı ile Türkiye hâlâ tek parti rejiminin gölgesinde yoluna devam etmeye çalışan bir ülke. Anayasanın başlangıç bölümü CHP’nin altı okunda ifadesini bulan ilkeler. “Kemalizm” dedikleri de bu aslında. Siyasetçisi, bürokratı bu ilkelere bağlılık andı içmeden göreve başlayamaz!
10 yılda bir yapılan darbeler, hep bu sebeble yapılan “Demokrasi” ya da “Cumhuriyet”e yapılan “balans ayarları” değil mi idi.
CHP’nin, bu milletin dini, tarihi, geleneği ile hep sorunu oldu. Devrimler bu milleti köklerinden koparmak için yapıldı. CHP batının Truva atı olarak hâlâ varlığını sürdürüyor.
Bugünkü sorun da bu temel gerçekten kaynaklanan bir sorun. Birilerinin “Yeşil Kemalizm” arayışları, bu yapıyı kendi içinde dönüştürme çabalarının ürünü değil mi!
Sistemin uluslararası derin patronları, bugüne kadar Kemalizm’i sağ, sol, milliyetçi, devletçi, karma ekonomi, liberal ekonomi, ılımlı İslam, anti Amerikancı, Amerikancı grublar üzerinden hep kontrol ettiler. Bugün de aynı şekilde senaryolarını uygulamak istiyorlar.
Baksanıza Kemalist, ulusalcı CHP, dün Ergenekon’un avukatlığını üstlenmişti. Bugün FETÖ’nün içerideki uzantısı İyi Parti ile birlik oldu. Dün milliyetçi idi, bugün PKK’nın içerideki uzantısı HDP ile kol kola. Dün MHP CHP ile birlikteydi, bugün MHP AK Parti ile ittifak kurdu. Sahi bu siyaset pazarında kim kimdir. Belki şimdi, bugün, hemen ilk yapmamız gereken şey, siyasi tansiyonu düşürmek ve kesinlikle bu tartışmayı seçim sonrasına taşımaktan kaçınmak. Yoksa bu yarıştan kimse kazançlı çıkmaz. Daha doğrusu kazananlar başkaları olur. Selâm ve dua ile.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022
17.02.2022