Abdurrahman Dilipak
Bugün Zilhicce’nin 3’ü ve Kurban Bayramından bir önceki cuma.
Bugün bir rüya gerçek oldu.
Bana kalırsa Ortodoksların bundan mahzun olmaması gerek. Bunun farklı bir anlamı var. Fatih, aynı zamanda, Doğu Roma Bizans’ın Ortodoks halkı tarafından davet edildi, Fetih onların desteği ile gerçekleşti. Fatih İstanbul’u Bizans’tan almadı, Bizans’ı Latin işgalinden kurtararak yeniden ihya ve inşa etti. Ayasofya da bu yeniden inşanın bir parçasıdır.
Bizans halkı “başımızda kardinal şapkası görmektense, Osmanlı sarığı görmeyi yeğ tutarız” diyordu.
Fatih Fetihle birlikte, Müslümanların ulul emri, Türklerin hakanı, Arab’ın ve Acemin padişahı, Ortodoksların hamisi ve Doğu Roma Bizans’ın imparatoru idi.
Ayasofya İmparatorluk kilisesi idi, harabe ve metruk vaziyette idi. İmparator değişince İmparatorun mabedi de yeni şekli ile yeniden imar, ihya ve inşa edildi.
Mabedler Allah’a adanmış mekanlardır. Onun egemeni, hakimi, sahibi olmaz.
Yeni kavga sebebleri bulmak değil, yaraları sarma zamanıdır. Yapacak çok işimiz var. Tarih övgü ya da sövgü kitabı değildir. Ders almamız gerek ve bu tecrübelerle geleceği doğru bir şekilde inşa etmemiz gerek. Mabedler kavga yeri değildir. Ve Ayasofya müze yapılana kadar hiç tartışma sebebi olmadı. Bir Mabed, Mabed dışında kullanılamaz. Müze olması bir Mabed için aşağılayıcı bir müdahaledir. Bu utanca ve ayıba son verildi.
Mabede bizim geleneğimizde “Teşrif” edilmez. Mabedler “Tefriş” edilir. Tefriş edenler ve mabede gelenler şeref bulur. Bizim için söz konusu olan, “İbadet” edilen yer anlamına gelen “Mabed” ise, “Abd”, “Mabud”un önünde “Hakim” değil, “Hadim’ül harameyn”deki “Hadim” gibidir. İnsanlar hangi dinden olurlarsa olsunlar bilsinler ki, bu Mabed bugün çok daha büyük hürmet görecektir. Burası dünyanın sıfır noktası ve Kıbleteyn noktasıdır. Yüzü Süleyman Mabedi makamına inşa edilen Mescidi Aksa’ya ve Kâbe’ye dönüktür. Hz. Süleyman da bizim için bir kıraldan çok öte bir Nebi’dir. Ayasofya Süleyman Mabedinin yerine daha sonra yapılan Mabede nazire olarak yapılmış bir İmparatorluk Mabedidir. Ayasofya yine imparatorluk Mabedi olarak, İmparator Müslüman olduğu için aynı şekilde varlığını sürdürmektedir. Son karar, bir fuzuli işgali, haksız ve hukuksuz bir tasarrufu sonlandırarak bir hakkın resmen tescilinden ibarettir.
Ayasofya’nın uyanışı aslında sadece Hilafet rüyasının, Osmanlı Milletler topluluğunun uyanışı değil, Doğu Roma’nın, Ortodoksluğun uyanışıdır. Bunun sembolik, özel bir anlamı vardır ve bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bugün bir millet, daldığı derin uykudan uyandı. Ayasofya bu rüyanın, uyanışın adıdır bugün.
Bir Süryani Kadim kilisesi mensubu arkadaşımız bana şunları yazmış: Bizler aynı topraklarda Ortodokslarla yüzyıllarca beraber yaşamış iki farklı dine inanan toplumun temsilcileriyiz. İnançlarımız dışında sayısız ortak değerimiz var, ne yazık ki bütün kitaplar sadece yaşanan kötülükleri yazıyor, sıkıntılı zamanlarda yapılan karşılıklı yardımlaşmayı birbirini korumayı kollamayı yazmıyorlar. Haçlı seferleri Batılı Hıristiyanların Müslümanlarla savaşı olarak tanıtılıyor, Haçlıların Doğu Kiliselerine verdikleri zararı, yaptıkları talanı kimse anlatmıyor. Alpaslan’a Malazgirt savaşında Doğu kiliselerinin verdiği destek anlatılmıyor. 17 ve 18. yy’dan sonra Osmanlı’ya, Hindistan’a gelen batılıların Hıristiyanları nasıl böldükleri anlatılmıyor. Batının gözünde Doğunun Müslümanı da, Hıristiyanı da, Türk’ü, Kürt’ü, Süryani’si aynıdır hepsine aynı gözle bakıyor. Böyle bir ortamda aramızdaki farklılıklardan çok ortak noktaları öne çıkararak bu ülkenin birlik beraberliğini, bütünlüğünü sağlamak için var gücümüzle çalışmalı, gayret etmeliyiz.
Bilmem biliyor musunuz, Süryanice Aramice’nin bir lehçesidir. Arapça ve İbranice de öyle. Müslüman gelenekte cennet lisanının Hz. İsa’nın dili olan Aramice olacağı anlatılır. Bize yeni bir tarih okuması gerek.
Hz. Ömer’in kilisede namaz kılma teklifi önemli. Hz. Ömer’in de “daha sonra başka Müslümanlar da benzer taleplerle korkarım sizi rahatsız ederler, onun için dışarıda kılayım dediği rivayet edilir. Mabedi yıkılan bir cemaate Mabedlerinin inşası için yardım edildiği onlara ibadet edecekleri yerler tahsis edildiğini de biliriz. Emanetimiz altında yaşayan Hristiyanların kendi aralarında ihtilaf edip, bizi hakem yaptıklarını, Mabedlerinin anahtarını bize emanet ettiklerini de biliyoruz.
Ve bugün, Ayasofya’da ilk cuma kılınacak. Ama bu iş “açıldı, bitti” şeklinde olmamalı. Şimdi omuzlarımızda çok daha büyük sorumluluklar var. Dilerim birileri bu olay üzerinden hakikat dışı argümanlarla bu işi sulandırmaya kalkmaz. Belki daha fazla okumamız ve düşünmemiz gerek.
Ayasofya’nın yeniden Mabed oluşu ile ilgili olarak bugünü tebrik ediyor, bu süreçte emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Selâm ve dua ile.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022
17.02.2022