Barış Soydan
Bu akşam Amerikan Merkez Bankası Başkanı Powell Amerikan Kongresi’nde uzun zamandır beklenen konuşmasını yapacak.
25 Temmuz, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın Murat Uysal başkanlığında ilk kez toplanıp faiz kararını açıklayacağı tarih.
31 Temmuz’da ise bu kez Amerikan Merkez Bankası faiz kararını vermek için toplanacak. Doların TL karşısında izleyeceği seyir bu üç toplantıda belirlenecek.
İlkinden başlayalım.
Bu akşam Amerikan Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell, Temsilciler Meclisi’nin karşısına çıkarak Amerikan ekonomisinin gidişatı hakkında kapsamlı bir değerlendirme yapacak. Powell’ın konuşma maratonu yarın Senato’da sürecek.
Powell az konuşan biri değil. Zaman zaman medyanın karşısına çıkarak uyguladığı para politikası konusunda merakları gideriyor. Ama bugün ve yarın gerçekleştireceği konuşmaları diğer konuşmalarından ayıran kritik bir taraf var.
Amerikan Merkez Bankası geçtiğimiz ay, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı nedeniyle yavaşlama sinyalleri veren ekonomiyi desteklemek için faiz indirimlerine başlamayı planladığını açıklamıştı. Bu açıklama doların tüm paralar, bu arada TL karşısında değer kaybetmesine yol açmıştı.
Fakat geçen aydan bu yana köprülerin altından çok sular aktı. Her şeyden önce G-20 toplantısında Trump ile Çin Devlet Başkanı Xi bir araya geldi. İki liderin yaptığı görüşmeden ticaret savaşında ateşkes kararı çıktı. Amerika ve Çin, ticaret savaşına yol açan sorunları ele almak için önümüzdeki dönemde yeniden masaya oturacak. (Trump, Çin pazarında Amerikan mallarına zorluk çıkarılmasından, taklit ürünlerden ve bu arada Yuan’ın değerinin altında tutulmasından şikayetçi.)
Bu gelişme doların değer kazanmasına yol açtı. Zira ticaret savaşına ara verilmesinin dünya ekonomisine yeniden hız kazandıracağı düşünüldü.
Amerikan Merkez Bankası neden faiz indirimine gidecekti? Amerika ile Çin arasındaki ticaret savaşı ekonomiyi yavaşlattığı için. Ticaret savaşının gaz keseceği, dünya ekonomisinin toparlanacağı düşüncesi, ABD Merkez Bankası’ndan beklenen faiz indirimi oranını azalttı. Trump-Xi görüşmesi öncesinde, Amerikan Merkez Bankası’nın 0.5 puan faiz indirimine gideceği düşünülüyordu. Trump-Xi görüşmesinden sonra bu beklenti 0.25 puana indi.
Faiz indirimine ilişkin beklentinin azalmasının bir nedeni daha var: Amerika’da istihdam, yani şirketlerin işe aldığı yeni personel sayısı Haziran’da beklenenin üzerinde arttı. Bu gelişme, Amerikan ekonomisinin korkulan kadar yavaşlamadığının, çarkların dönmeye devam ettiğinin işareti olarak algılandı.
Faiz indirimi beklentisi 0.5’ten 0.25’e gerileyince dolar tüm dünya paraları karşısında yeniden değer kazanmaya başladı. Neden? Çünkü Amerika’da faizler kallavi oranda inerse küresel sermayenin bir kısmı bu ülkeden çıkıp yüksek getiri peşinde Türkiye’nin de bulunduğu ülkelere gider, diye düşünülüyor.
Mekanizma şöyle: Amerika’da para kazanma imkânı kalmayınca küresel yatırımcı dolar satıyor, TL, Peso vs. alıyor. (Çünkü TL, Peso vs.’nin faizi daha yüksek.) Bir şeyin talebi artarsa değeri de artar. Gelişmekte olan ülke paralarına talep artınca TL, Peso vs.’nin değeri artıyor.
Amerika’nın ne kadar faiz indireceği işte bu nedenle kritik. Eğer indirim 0.25 puanla sınırlı kalırsa TL’nin cazibesi en başta beklendiği kadar artmaz. Bu da TL için iyi olmaz.
Piyasalar bugün ve yarın can kulağıyla Powell’ı dinleyip Amerikan Merkez Bankası’nın 31 Temmuz’daki toplantısında ne kadar faiz indirimine gideceği konusunda mesaj çıkarmaya çalışacak.
Powell Kongre’de yapacağı konuşmalarda Amerikan ekonomisinin gücüne fazlaca vurgu yaparsa, bu, faiz indiriminin sınırlı kalacağı şeklinde yorumlanacak. Yok eğer Amerikan ekonomisinin gidişatından şikayet eder, mızmızlanırsa, 0.5 puanlık güçlü bir indirim beklentisi yeniden artacak.
Böylece doların kaderini belirleyecek ikinci tarihe gelmiş bulunuyoruz: 31 Temmuz’da Amerikan Merkez Bankası merakla beklenen faiz kararını açıklayacak. Piyasalar şu anda neredeyse yüzde 100 ittifakla, 31 Temmuz’da yapılacak toplantıdan 0.25 puanlık faiz indirimi çıkacağını düşünüyor.
O gün geldiğinde bu tahmin gerçekleşmez, sürpriz biçimde daha yüksek bir faiz indirimi açıklanırsa para piyasalarında beklenmedik gelişmeler yaşanabilir.
Gelelim 25 Temmuz’a… 25 Temmuz, bizim merkez bankamızın kendi faiz kararını açıklayacağı tarih. O gün Merkez Bankası Para Politikası Kurulu yeni Başkan Murat Uysal liderliğinde toplanıp faiz indirimine gidip gitmeyeceğine, gidecekse indirimin kaç puan olacağına karar verecek.
Eski Başkan Murat Çetinkaya iktidarın faiz indirimi talebini yerine getirmediği gerekçesiyle görevden alındığına göre yeni başkanın indirim kararı alması neredeyse kesin. Merak edilen, faizin indirilip indirilmeyeceği değil, indirimin kaç puan olacağı.
100 baz puanlık (Yüzde 1’lik) küçük bir indirim, Merkez Bankası’nın ayağını frenden çekmeden ekonomiye hafif gaz verdiği şeklinde algılanır. Piyasalar yüzde 1’lik indirime olumsuz tepki vermez.
Ama acaba yüzde 1’lik indirim, faizi bütün kötülüklerin anası olarak gören iktidarı keser mi? Yoksa enflasyonun yüzde 15.72’ye indiği gerekçesiyle yüzde 3-4, hatta daha fazla oranda bir faiz indirimi mi yapılır?
Merkez Bankası’nın politika faizi şu anda yüzde 24 seviyesinde. Enflasyon yüzde 15.72 olduğuna göre aslında faizde yüksek oranlı bir indirim yapma imkânı gerçekten de var.
Ama bakmamız gereken başka göstergeler var: 31 Mart ve 23 Haziran öncesinde uygulanan seçim ekonomisi nedeniyle bütçe açığı gemi azıya almış durumda. Ve önümüzde S-400 Krizi var. Yani önümüzdeki yol engebeli.
Bu şartlar altında Merkez Bankası’nın sıkı para politikasından vazgeçmesi doğru olur mu?
Piyasalar olmayacağı, iktidar olacağı görüşünde.
Serbest piyasa ekonomisindeyiz. TL’nin değerini iktidar değil piyasalar belirliyor. Kallavi bir faiz indirimi depreme yol açabilir.
Kısa hikâyenin büyük ustası O. Henry’nin unutulmaz kitabının adı: Yaşayan Görür.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021