Barış Soydan
Kemerleri bağlayın, türbülansa giriyoruz
Bugün büyük gün. Merkez Bankası 4.5 yıl aradan sonra bugün ilk kez faiz indirecek. Rivayet muhtelif. Bankanın yüzde 24 seviyesinde bulunan politika faizini 2.5 puan (Piyasa jargonunda buna 250 baz puan deniyor) indirmesini bekleyen de var, 4 puan indirmesini bekleyen de...
“Faiz inmiş, çıkmış bana ne? Faizde parası olanlar düşünsün” diyenler olabilir. Keşke o kadar basit olsa. Merkez Bankası’nın politika faizini indirmesinin sadece piyasa profesyonellerini veya dolar milyonerlerini değil, esnafı, KOBİ’yi, sokaktaki vatandaşı, yani Ayşe Teyze ile Ali Rıza Amca’yı ilgilendiren sonuçları da olacak.
Erdoğan, yüksek enflasyonun sebebinin yüksek faiz oluğuna inanıyor. Birkaç hafta önce aynen şöyle dedi: “Yüksek enflasyonun bana göre en önemli sebebi yüksek faizdir. Yüksek faiz eğer aşağıya çekilmezse enflasyon da kesinle aşağı düşmeyecektir. Faizi aşağı çekerseniz enflasyon aşağı düşer.”
Sırf enflasyon mu? Erdoğan, işsizlik ve ekonomik krizin sebebinin de yüksek faiz olduğuna inanıyor. Şu sözler de onun: “Siz yüksek faiz uygularsanız yatırımcı o girişimci ruhunu uygulayamaz. Bunu başardığımız andan itibaren, ben inanıyorum ki, süratle bir yatırım atağı Türkiye’de başlayacaktır. Bu yatırım atağı ile birlikte istihdam da süratle artacaktır. İstihdamın atmasıyla bir taraftan da üretim imkanı artacak, ihracatımız daha da artacak, böylece büyüme de gelişmeye başlayacaktır.”
Özetleyelim: Faiz inince enflasyon inecek. İşsizlik inecek. Ekonomi canlanacak. İhracat daha da artacak.
Ve çarşı pazardaki yangına, işsizliğe kızıp 31 Mart’ta sandığa gitmeyen veya gidip büyük şehirlerde Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’a, İç Anadolu’da MHP adaylarına oy atan AKP seçmeni evine geri dönecek.
Plan bu.
Tutar mı?
Bu soruya yanıt vermek için önce “Enflasyon ve işsizliğin nedeni gerçekten yüksek faiz mi?” sorusuna yanıt bulmak gerek.
Mahfi Eğilmez dün faizin neden enflasyonun sonuç değil, aksine enflasyonun neden faizin sonuç olduğunu yazdı.
Aksi gibi iktisat kitaplarında da böyle yazıyor!
Eğer kitaplar haklıysa iktidarın işi zor.
Bu tezin dayanağı, enflasyon yükselince faizlerin de yükselmesinin nedeni ne?
Şu: Enflasyon yükselince vatandaş ve yatırımcılar (Buna sıcak para da dahil), parası erimesin diye daha yüksek faiz talep ediyor. Eğer yüksek faiz alamazsa TL’sini satıp dolara dönüyor. Ve TL’nin değeri düşüyor.
Demek ki, faizleri gereğinden fazla düşürmenin TL’nin değerini düşürücü bir etkisi var.
Şu anda Merkez Bankası’nın politika faizi (yüzde 24), enflasyondan (yüzde 15.72) çok daha yüksek. Yani Merkez Bankası’nın faizi indirmek için bir marjı gerçekten de var. Ama ne kadar?
Türkiye, istikrarlı bir ekonomi ve güçlü bir demokrasiye sahip, dünyayla barışık bir ülke olsaydı, Merkez Bankası faizi enflasyona yakın bir seviyeye indirebilirdi.
Amerika’da böyle. Almanya ve Japonya’da da böyle. Hatta oralarda faiz enflasyonun bile altında.
Ama Türkiye istikrarsız bir ülke. Amerika’yla S-400 Krizi, Avrupa’yla Doğu Akdeniz’de sondaj krizi, Rusya’yla İdlib krizi… Onun üstüne bütçe açığı… Onun üstüne özel sektör borcu, batık krediler...
Bu risklerin faizde bir karşılığının olması lazım.
Öyle ya, hiçbir riski olmayan ülkeler dururken (İnanmayacaksınız ama Orta ve Doğu Avrupa’da bunlardan bir dolu var) yatırımcı neden dünyayla kavgalı, ekonomik dengeleri bozuk bir ülkenin parasına yatırım yapsın?
Bu risklerin faizdeki karşılığına “risk primi” deniyor.
Demek ki, enflasyonun üzerine bir risk primi eklenmesi gerekli.
Bu şartlar altında Merkez Bankası’nın faizi ne kadar olmalı? Mahfi Eğilmez önceki gün, “Enflasyonun neden, faizin sonuç olduğu görüşünden yola çıktığımda enflasyon ve gösterge faiz oranlarındaki gerilemeyi ve USD/TL kurunda oluşabilecek dalgalanmayı dikkate alarak bendeniz Merkez Bankası’nın bu aşamada 3 – 4 puanlık faiz indirimi yapmasının uygun olduğunu düşünüyorum” diye yazdı.
Kısacası bugün 3-4 puanlık bir indirimi piyasa normal karşılar. Ama Merkez Bankası bu oranın üzerine çıkarsa çarşı karışır.
Gelin görün ki, 3-4 puan da AKP’yi kesmez. Erdoğan’ın istediğinin olması, yani piyasanın canlanabilmesi için faizlerin kallavi biçimde düşmesi, mesela konut kredisi faizinin kalıcı şekilde yüzde 1’in altına inmesi lazım.
Merkez Bankası bugün ve gelecek aylarda hangi yoldan gidecek?
TL’nin, doların, Euro’nun kaderini bu soru belirleyecek.
Kemerleri bağlayın, türbülansa giriyoruz.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021