Barış Soydan
Akşam Beşiktaş-Başakşehir maçını izlerken T24’ün değerli yazarı Murat Sabuncu ve cefakâr editörü Damla Uğantaş neredeyse aynı anda Whatsapp’tan uyardı: IMF’nin Türkiye raporu yayınlanmış, hemen bak! Beşiktaş’ın berbat futbolundan kurtulmak için bundan iyi fırsat olamazdı! IMF’nin sitesini açıp okumaya başladım. Vay, vay, vay, IMF neler demişti neler! Ama açıktan değil, satır aralarında...
“En kritik mesele ve ekonomi yönetimini en çok zorlayacak şey, kısa vadeli büyüme endişesini bir kenara bırakıp orta vadede daha güçlü, daha dayanıklı bir büyüme sağlayabilmek.”
Türkçe meali:
“Ekonomiyi bir an önce canlandırabilmek için kamu bankalarına zararına kredi verdiriyor, faizleri apar topar indiriyorsunuz. Bundan vazgeçin. Kısa vadeyi değil, uzun vadeyi düşünün.”
“Enflasyonu kalıcı şekilde indirmek, faizleri kalıcı şekilde indirmenin en iyi yoludur.”
Türkçe meali:
“Cumhurbaşkanınız Erdoğan enflasyonu indirmenin yolunun faizleri indirmekten geçtiğini söyledi ama yanılıyor. Tam tersine, faizi indirmek için önce enflasyonu indirmek lazım.”
“Merkez Bankası’nın para politikasını gevşetici adımları, enflasyondaki yüksek bekleyişler ve makro-finansal riskler göz önüne alındığında çok agresif. Faizler enflasyon ve enflasyonist bekleyişlerde kalıcı bir düşüş görülene kadar sabit tutulmalı. Bu, lirayı ve dolarizasyonun tersine çevrilmesini de destekler.”
Türkçe meali:
“Merkez Bankası faiz indirimlerinde çok hızlı gitti. Yeter, faiz indirimine ara verin!”
“Daha net bir para ve müdahale politikası itibarı daha da artırır. Döviz alımlarının önceden ilan edilmesine yönelik şeffaf bir çerçeve en uygun zamanda oluşturulmalıdır.”
Türkçe meali:
“TL’yi desteklemek için kamu bankaları aracılığıyla döviz piyasasına müdahale edildiğini ve dolar satıldığını duyuyoruz. Yapmayın!”
“Kısa vadeli büyüme endişesini bir kenara bırakıp orta vadede daha güçlü, daha dayanıklı bir büyüme sağlayabilmek için 5 aşamalı politika gerekiyor”:
1- “Sıkı para politikasıyla Merkez Bankası’nın itibarını artırmak, lirayı desteklemek, enflasyonu düşürmek ve rezervleri güçlendirmek;”
Türkçe meali:
“Merkez Bankası faiz indirimlerine ara versin. Öncelikli meseleniz enflasyonu düşürmek olsun.”
2- ”Orta vadede bütçeyi güçlendirmek”
Türkçe meali:
“Vergi gelirlerini artırıp kamu harcamalarını azaltın.”
3-”Banka varlıklarının üçüncü bir parti tarafından kapsamlı şekilde değerlendirilmesi ve stres testine tabi tutulması; bankalara yönelik güvenin artırılması için gerekli önlemlerin alınması;”
Türkçe meali:
“Bankaların çok iyi durumda olduğunu söyleyip duruyorsunuz ama size inanmakta güçlük çekiyoruz. Bağımsız ve tarafsız bir kuruluş banka bilançolarını objektif bir şekilde değerlendirsin bakalım, ne çıkıyor…”
4-”İflas-konkordato ve kurumsal yeniden yapılanma çerçevesini güçlendirmek;”
Türkçe meali:
“Konkordato müessesesi suistimal ediliyor. İşini düzgün yapan firmalar ve bankalar alacaklarını tahsil edemiyor. Bu işe bir çeki düzen verin.”
5-”Verimliliği artırmak için doğru noktalara odaklanmış yapısal reformlar ve ekonominin dayanıklılığını artırmak.”
“Bu reformlar kısa vadede olumsuz etkilere yol açsa bile orta ve uzun vadeli kazanımları büyük ihtimalle çok olacaktır.”
Türkçe meali:
“Bizim dediklerimizi yaparsanız kısa vadede ekonomi tökezler, iflaslar artar. Ama uzun vadede kazanmak için acı ilacı içmek şart.”
“Son dönemde canlandırıcı maliye politikaları ekonominin iyileşmesine yardım etti. Ama daha fazla canlandırıcı politikadan kaçınılmalı. Gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 1.5’i oranında önlemler, orta vadede borç yükünün stabilize olmasını sağlar.”
Türkçe meali:
“Kamu harcamaları ve vergi indirimleri ile ekonomiyi biraz canlandırdınız ama bu sırada bütçe açığı patladı. Bu kadar harcama yeter. Bütçe açığı GSYH’nın yüzde 1.5’ini geçmemeli.”
“Gelir artırıcı politikalar vergi tabanının genişletilmesini ve bazı sektörlerde düşürülmüş KDV’nin yeniden artırılması yoluyla etkinliğin sağlanmasını içermeli. Harcama tarafında ise ücretlerde geçmişe dönük enflasyon endekslemesinden vazgeçilmesi, destek ve teşviklerin rasyonalize edilmesi ve sosyal yardımların hedeflerinin daha iyi belirlenmesi gerekiyor.”
Türkçe meali:
“Memurlara gerçekleşen enflasyon oranında değil, gerçekleşmesi beklenen enflasyon kadar maaş zammı verin. Yani maaşlarından kırpın!”
“Bütçe dışı harcamalar ve merkezi idare dışındaki birimlerin ve kurumların harcamaları dikkatli şekilde tanımlanmalı ve izlenmeli. Bu bağlamda Türkiye Varlık Fonu, kamu harcamalarının bütçe dışına taşması riskini barındırıyor. Varlık Fonu’nun yönetim yapısı yeniden tanımlanarak potansiyel çıkar çatışmaları engellenebilir.”
Türkçe meali:
“Varlık Fonu’nu denetim altına ve bütçe içine alın!”
“Kredileri artırmak için devlet bankaları ve Kredi Garanti Fonu aracılığıyla gösterilen çabalar sınırlanmalı ve kredilerin sadece ödeme gücü olanlara verilmesi sağlanmalıdır.”
Türkçe meali:
“Ekonomiyi canlandırmak için devlet bankaları aracılığıyla önünüze gelene kredi veriyorsunuz. Batık şirketleri zorla ayakta tutmaktan vazgeçin. Gerçekten iyi durumda olan şirketlere kredi verin!”
“İnsan kalitesi, eğitim sisteminde ve işbaşı eğitiminde yapılacak reformla artırılabilinir. Emek piyasasının esnekliği, ücretlerin belirlenmesinde geriye dönük enflasyon endekslemesinden vazgeçilmesi ve asgari ücretin beklenen enflasyon ve verimliliğe göre belirlenmesiyle sağlanabilir. Emeğin mobilitesini sağlamak için kıdem tazminatı reform edilebilir.”
Türkçe meali:
“Kıdem tazminatını kaldırın!”
Sonuç: Bu kriz inşallah IMF’ye gerek kalmadan çözülür yoksa emekçilerin durumu fena...
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021