Barış Soydan
Maketten alınan dairelerin fiyatının üç yılda üç kat arttığı, İstanbul'un merkezinden arabayla iki saatte gidilebilen semtlerdeki projelerin milyon dolar etiketiyle satışa sunulduğu gayrimenkulün o altın günleri geri dönecek mi? Yoksa emlak sektörü bir daha dirilmemek üzere öldü mü?
İnşaat sektöründe yer alan okurların "Ağzından yel alsın!" dediğini duyar gibiyim. Sabırsızlıkla inşaatın altın çağının geri dönüşünü bekliyorlar. Çünkü emlak sektörü bugüne kadar defalarca yere düştü ama hepsinde dirilmeyi başardı. Bu kez de öyle olacak...
O zaman size Japonya'dan bir hikâye anlatayım: Japon ekonomisinin gümbür gümbür büyüdüğü, dünyanın Japon mucizesini konuştuğu 1980'li yıllarda gayrimenkulün getirisi Tokyo Borsası'nı sollamıştı. Gayrimenkul yatırımcıları yılda yüzde 30'un altında getiriye para demiyordu. Gayrimenkulün, çelik, otomobil veya TV üretmekten daha çok kazandırdığını gören şirketler bu sektöre hücum ettiler. Bankalardan milyarlarca dolar kredi alıp gayrimenkule yatırdılar. Sonunda bir an geldi, kiraların artış hızı, o gayrimenkulü almak için kullanılan kredinin altına düştü. Krediyle gayrimenkul alanlar zarar etmeye başladı. Japon Merkez Bankası balonu önlemek için 1990'ların başında bankalardan yeni gayrimenkul projelerine verdikleri kredilerin toplam krediler içindeki payını düşürmelerini istedi. Gayrimenkul kredilerinin büyüme hızı yıllık yüzde 30'dan yüzde 5-6'lara düştü. Geçmişte kredi borçlarını yeni krediyle ödeyen şirketler ve yatırımcılar bunu yapamaz hale geldi. Para bulabilmek için gayrimenkulleri hızla elden çıkarmaya çalıştılar. Japonya'nın meşhur emlak balonu işte böyle patladı.
Japon emlak balonunun patlama hikâyesini, Charles Kindleserger'in "Çılgınlıklar, Panikler ve Çöküşler: Finansal Krizlerin Bir Tarihi" adlı eserinde okudum. Japonya 1990'ların başında girdiği durgunluktan hâlâ çıkabilmiş değil. Aynı şey Türkiye'nin başına gelmesin?
Ekonomist dergisi bu haftaki kapak dosyasında konut almak için uygun zaman olup olmadığı sorusunu incelemiş. Bu soruyu sormak için doğru zaman, çünkü 2017'nin sonbaharından beri düşen konut satışları geçtiğimiz sonbaharda yeniden yükselişe geçti. Aralık ayında ise rekor kırdı. Bunda kamu bankalarının ekonomiyi canlandırmak için konut kredisi faizlerini yüzde 1'in altına çekmelerinin payı büyük.
Konut satışlarındaki artışın geri dönmesi, fiyatlardaki artışın geri döndüğü anlamına gelmiyor. Her yıl yaklaşık 550 bin çiftin evlendiği, 125 bin çiftin de boşandığı bir ülkede, konut satışlarının durması zaten beklenemez. İnsanlar iç güveysi yaşayacak veya kaynana dırdırı çekecek değil ya. Ama talebi belirleyen dinamiklerle fiyatı belirleyen dinamikler farklı.
Türkiye genelinde emlak fiyatlarını izleyen veri şirketi Endeksa'nın kurucusu Görkem Öğüt, Ekonomist dergisine fiyatların önümüzdeki 6 ayda Türkiye genelinde yüzde 8, İstanbul'da ise yüzde 4 artmasını beklediklerini söylemiş.
Öğüt'ün verdiği bilgilere göre İstanbul'da konut fiyatları son 3 yılda yüzde 6 gerilemiş. Bu, nominal rakam. Bunun üzerine enflasyonu eklediğinizde ortalama fiyatın reel olarak dörtte bir ila üçte bir arasında bir oranda gerilediği gerçeği çıkıyor.
Tüketici enflasyonu kaç? Resmi rakam bile yüzde 12'nin üzerinde. Endeksa İstanbul'da yılın ilk 6 ayında ne kadar artış bekliyor? Yüzde 4. Bu, İstanbul'da konut fiyatlarındaki reel düşüşün bu yıl da süreceği anlamına geliyor.
Konut satışları artarken fiyatların yerinde saymasının nedeni ne? Öncelikle konut stoku. Maketten alınan konutun fiyatının üç yılda üçe katlandığı o güzel günlerde, bir zamanlar Japonya'da olduğu gibi gayrimenkule hücum yaşandı. Dağa taşa bina yapıldı. Sonunda konut arzı talebi fersah fersah aştı. Endeksa.com’a göre ülke genelinde şu anda 900 bin adedi aşan konut stoku mevcut. İstanbul 260 bin stokla ilk sırada.
Öte yandan yeni konutlar da çok pahalı. Evet, konut satışları artıyor ama ikinci elde. Sıfır konutların satışındaki artış çok çok az. TÜİK'in verilerine göre ilk defa satılan konut sayısı 2019 Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre sadece yüzde 8 arttı. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı yüzde 37.4 oldu. Bu dönemde Türkiye genelinde ikinci el konut satışları ise yıllık bazda yüzde 89 artış gösterdi. Yani konut satışlarındaki artışı ikinci el taşıdı. Maketteki projelere "yatırım amaçlı" konut talebi ortalarda yok.
Tahvilin yüzde 19, altının yüzde 16 reel getiri sağladığı bir dönemde kim önümüzdeki 6 ayda yüzde 4 artması beklenen konuta yatırım yapar ki?
Yatırım araçlarının 2019 yılı getirileri
(TÜİK)
Müteahhitler iyimser olmaya çalışıyor. Ekonomist'e konuşan Ant Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Okay, konut fiyatlarının önümüzdeki dönemde yüzde 50 artacağını düşündüğünü söylemiş.
Ama görüldüğü gibi veriler öyle söylemiyor. Japonya'da olduğu gibi emlak sektörünün uzun kışına mı girdik bilinmez ama altın günlerinin yakında olmadığı kesin...
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021