Barış Soydan
İnsanın içinden hiçbir şey yazmak gelmediği kapkara bir gün… Oysa ekonomi için önemli bir gün bugün. Türkiye İstatistik Kurumu uzun zamandır beklenen 2019 büyüme oranını bu sabah açıkladı: Yüzde 0.9. Yani korkulan olmadı, ekonomi 2019’da daralmadı, yılı çok zayıf da olsa artıda bitirdi... Oysa 2019 başında birçok ekonomist 2019’da eksi büyümenin kaçınılmaz olduğunu düşünüyordu. Ne de olsa 2018’in Ağustos ayında yaşanan kur depremi ekonomiyi felç etmişti...
Türkiye ekonomisi uçurumun eşiğinden nasıl döndü? Tüketim harcamalarındaki sıçramanın ve "baz etkisinin" sayesinde… 2018 Ağustos'undaki kur şoku vatandaşın en temel ihtiyaçlarını bile ertelemesine yol açtı. İyi de ertele, ertele, nereye kadar? Daha önce de sözünü etmiştim, ekonomiyi en kara dönemlerde bile ayakta tutan demografik bir dinamik var: Türkiye’nin çok genç bir nüfusu var. Her yıl 550 bin çift evleniyor, 125 bin çift de boşanıyor. Onun üzerine eğitim için şehir değiştirenler, emekli olanlar, mülteciler eklenince ortaya büyük bir tüketim talebi çıkıyor.
Bu büyük talep 2018’deki kur şokuyla ertelenmişti. Kamu bankaları geçen yılın ikinci yarısında kredi faizlerini yüzde 1’in altına çekince realize oldu. Vatandaş beyaz eşya, ev, araba (özellikle ikinci el araba) almak için kesenin ağzını açtı. İşte bu sayede 2019’un son 3 ayında ekonomi yüzde 6 büyüdü. Nitekim son 3 aydaki büyümenin yüzde 66’sı tüketimin hızla artmasından kaynaklandı. Dayanıklı tüketim ürünlerine, yani beyaz eşyaya, mobilyaya yapılan harcamalar 2019’un son 3 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15.7 büyüdü.
Fakat tabii 2019’un son 3 ayındaki hızlı büyümede "baz etkisi"nin de payı büyük. Malum, büyüme oranı, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla hesaplanıyor. 2018’in son 3 ayında Türkiye ekonomisi sert biçimde daraldığı için şimdi o döneme göre çok hızlı büyümüşüz gibi görünüyor. Nitekim demin 2019’un son 3 ayında yüzde 15.7 arttığını gördüğümüz beyaz eşya, mobilya vb. harcamaları (ekonomi jargonundaki ismiyle "dayanıklı tüketim harcamaları"), 2018’in son üç ayında yüzde 12 küçülmüştü. O döneme kıyasla şimdi zıplamış gibi görünüyor…
Tüketimin diğer cephelerinde de benzeri bir manzara söz konusu. Hizmetlere yapılan harcamalar da son 3 ayda yüzde 21.1 büyümüş. Devlet de tüketim harcamalarını yüzde 2.7 artırarak vatandaşa destek vermiş…
Tüketimin artması hem iyi hem kötü. Tüketim artınca sadece büyüme değil ithalat da artıyor. Vatandaş kriz dönemlerinin hesaplı markası Fiat Tofaş’a hemen burun kırıp Volkswagen’in kapısını çalıyor... Bu arada tüketim artınca yerli sanayicinin ithalatı artıyor. Çünkü sanayi büyük oranda ithalata bağımlı. Çin’den rulman gelecek ki, Bursa’daki fabrika üretim yapabilsin… O nedenle tüketimin arttığı dönemlerde ithalat da artıyor. Nitekim ithalat 2019’un son 3 ayında bir önceki çeyreğe göre yüzde 12.5 artmış. Peki bu dönemde ihracattaki artış oranı neymiş? Sadece yüzde 1.1. Hazırlanın, Türkiye’nin kabusu cari açık geri dönüyor...
2020’de ne olur? Koronavirüs salgını ve İdlib çatışmaları öncesinde birçok ekonomist Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 4-5 oranında büyüyeceğini öngörüyordu. Şahsen ben onlar kadar iyimser değildim. T24’te okurları gaza gelmemeleri konusunda uyarmıştım. Karamsarlığım, enflasyon ve cari açıktaki büyümeden ve ondan daha önemlisi "şoför"e güvenmememden kaynaklanıyordu. İktidarın İdlib’de veya başka bir cephede rasyonel yoldan çıkıp arabayı duvara çarpma olasılığının yüksek olduğunu düşünüyordum. Türkiye’de büyümüş olmanın organik sinizmi diyelim buna... Türkiye’yi Londra veya New York’tan değerlerdirmeye çalışan analistlerin hatası bunu, "şoför" faktörünü hesaba katmamaları.
Koronavirüs salgınını ise kimse hesap edemedi. Salgın kaçınılmaz biçimde dünya ekonomisini yavaşlatacak. Tahminleri ciddiye alınan araştırma kuruluşu Capital Economics, büyümenin iyimser senaryoda bile yüzde 2’ye düşmesini bekliyor. Dünya yavaşlarken Türkiye de yavaşlayacaktır. Hele Koronavirüs’ün üzerine İdlib’de bir sıcak savaş olasılığı eklenince…
TÜİK’in açıkladığı verilere aldanmayın, 2020 boyunca kemerlerinizi bağlı tutun.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021