Barış Soydan
Bugünkü yazıya bir yatırım tavsiyesiyle başlamak istiyorum: Başta ithal ürünler olmak üzere market rafından her türlü ürün…
İroni yapıyorum elbette. Dolardaki son sıçrama sonrasında çarşı-pazara zam yağmuru kaçınılmaz, anlatmaya çalıştığım bu.
Dolardaki yükselişle enflasyon arasında çok güçlü neden-sonuç ilişkisi var. Buna "geçişkenlik etkisi" deniyor. Araştırmalara göre TL'deki yüzde 1'lik kayıp enflasyonu yüzde 0.24 artırıyor. Döviz kurundaki hareketler tüketici enflasyonundaki değişimin yüzde 52’sini, toptan eşya enflasyonundaki değişimin ise yüzde 64’ünü açıklıyor.
Hayat da bunu doğruluyor, 2018'de Rahip Brunson kriziyle dolar patlayıp 7.26 TL’ye çıktığında, enflasyon sadece bir ayda yüzde 6.30 artmıştı (Eylül 2018).
Döviz artınca enflasyon neden artıyor? En önemli sebep, sanayide ve tarımda ithal girdi kullanılması. İthal girdi deyince aklınıza sadece makine, yedek parça vs. gelmesin. Domates Antalya’dan İstanbul’a kamyonla geliyor. Kamyon mazot yakıyor. Dolar arttıkça mazotun fiyatı artıyor. Araştırmalar, petrol fiyatlarındaki artışın enflasyonun yüzde 28’ine kaynaklık ettiğini gösteriyor.
Enflasyon şu anda kaç? Türkiye İstatistik Kurumu’na göre yıllık enflasyon yüzde 11.76 seviyesinde. İnandık diyelim, dolardaki sıçrama, yüzde 11.76’lık enflasyonu ne kadar yukarı çeker?
Prof. Ali Akarca’yı hatırlıyor musunuz? Büyümenin seçimlere etkisiyle ilgili ekonometrik modelinden bu köşede zaman zaman bahsediyorum. Prof. Ali Akarca’nın bir de enflasyondaki gelişmeleri tahmin etmek için geliştirdiği bir model var. Bu modele göre dolardaki sıçrama olmasaydı, içinde bulunduğumuz Ağustos ayının enflasyonu yüzde 11.48 olacaktı. Ağustos enflasyonu yüzde 11.48’in ne kadar üzerine çıkarsa, dolardaki sıçrama fiyatları o kadar etkilemiş olacak. (Ağustos enflasyonu eylülün başında açıklanacak.)
Şu anda bir tahmin yapmak güç çünkü doların nereye kadar yükseleceğini henüz bilmiyoruz.
Uluslararası Finans Kurumu (IIF), TL’nin yüzde 10 aşırı değerli olduğunu, "adil değerinin" 7.50 TL seviyesinde olduğunu söylüyor.
Londra merkezli araştırma kuruluşu Capital Economics de doların 7.50 TL’ye yükseleceği görüşünde.
Bunu nereden çıkarıyorlar? Uluslararası Finans Enstitüsü, kamu bankalarının öncülüğünde gerçekleşen kredi patlamasının TL’nin değerini aşındırdığını düşünüyor.
Capital Economics ise kredi patlamasının yanı sıra, cari açık, enflasyon ve kısa vadeli döviz borcunun da TL’nin değer kaybetmesine neden olacağını uzun zamandır söylüyordu.
Ama ekonomi yönetiminin elinde TL’deki kanamayı durduracak bazı silahlar var.
Bunların başında da faiz geliyor. Merkez Bankası’nın kallavi bir faiz artırımı, TL’nin cazibesini artırarak dolardaki tırmanışı frenleyebilir. 2018 Ağustosundaki Rahip Brunson krizinde dolar patlayıp bir gecede 7.26’ya tırmanınca böyle olmuştu. Merkez Bankası Eylül’de politika faizini tam 625 baz puan (6.25) artırınca çarşı-pazardaki yangın durulmuştu.
Heyhat aynı nehirde iki kez yıkanılmıyor! 2018 Türkiyesiyle 2020 Türkiyesi bir değil. 2018’de işsizlik bugünkü kadar kötü değildi. AKP’nin oylarındaki erime de bugünkü gibi belirginleşmemişti.
Bugün tarihin en korkunç işsizliğiyle yüz yüzeyiz. Kimse yatırım yapmıyor, yeni fabrikalar açılmıyor, yeni inşaat projeleri başlamıyor. İşsizlik ve durgunluğun etkisiyle AKP’nin oyları güneş görmüş kardan adam gibi eriyor.
Erdoğan’ın, ekmek-su gibi ekonomik büyümeye ihtiyacı var. Kamu bankaları bu nedenle faizleri indirip kredilerde gaza bastı. Elde kalan konutlar satılınca müteahhitler yeni projelere başlayacak, ekonomi canlanacak, işsizlik azalacak, AKP’den kaçan oylar geri dönecekti...
Ama evdeki hesap çarşıya uymadı: Kredi patlaması para arzını ve cari açığı artırdı. Ve iktisat kitaplarında yazan şey oldu: Para arzı ve cari açık artınca dolar yükseldi.
Yani iktidar için yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal. Dolar ve enflasyonu dizginlemek için faizi artırması lazım. Ama bunu yaparsa ekonomiye fren yapmış olacak. Belki dolar ve enflasyon durulacak ama AKP’nin oylarındaki erime hızlanacak…
Satrançta böyle durumlara pat diyorlar; hangi hamleyi yaparsan yap mat oluyorsun. Çare beraberliği kabul edip oyuna baştan başlamakta.
Türkiye için de en iyi alternatif bu: Bir erken seçimle ekonomiye taze bir başlangıç yapmak. Türkiye’yi içine düştüğü çukurdan yeni bir ekonomi programı çıkarır.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021