Barış Soydan
"Yatırımcıları, bankaları tehdit ediyorlar, hızlarını alamayıp projeye ilgi duyan ülkeleri tehdit ediyorlar. Bu ne terbiyesizliktir! Devletlerde devamlılık esastır, bunlar devlet terbiyesi de görmediler. Sizler nasıl devlet yönetimine talipsiniz ya? Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar. Bunları da öğren."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kanal İstanbul'un ilk köprüsünün temel atma töreninde böyle dedi. Hedefinin Kılıçdaroğlu'nun "Kanal İstanbul Projesi'nde bulunan şirketlerin paralarını asla ödemeyeceğiz" sözü olduğu açık.
Bununla birlikte sadece Kanal İstanbul değil, muhalefetin hiçbir kamu-özel işbirliği projesinde ödeme yapmaya niyeti yok. İktidarın ihalelere uluslararası tahkim şartını bu nedenle koyduğu belli.
Erdoğan haklı mı, sahiden tahkimde "söke söke" alabilirler mi?
Bu ihaleler tertemiz bir şekilde yapılmış olsaydı, evet. Erdoğan'ın dediği gibi devlette devamlılık esastır, Osmanlı'nın borçlarını bile üstlenmiş Türkiye Cumhuriyeti tahkim şartını tanıdıysa sözünü tutmak zorunda.
Bununla birlikte uluslararası tahkim Londra veya Washington noteri değil. (Çeşitli dünya şehirlerinde farklı tahkim merkezleri var.) Bir yargılama yapılacak, taraflar dinlenecek, "Karşı tarafın iddiasına bir itirazınız var mı?" diye sorulacak.
Bu aşamada Türkiye Cumhuriyeti, daha önce Kenya devletiyle merkezi İngiltere'de bulunan World Duty Free şirketi arasında görülen ve World Duty Free v Kenya diye ünlenen tahkim yargılamasına atıfta bulunup delillerini ortaya koyabilir.
World Duty Free v Kenya kararı neydi?
World Duty Free, 1990'lı yıllarda Kenya'nın Nairobi ve Mombassa havalimanlarındaki gümrüksüz parfüm satış mağazalarını işletiyordu. Şirket, gümrüksüz satış mağazaları açabilmek için 1989'da dönemin devlet başkanı Danie Arap Moi'ye 2 milyon dolar rüşvet vermişti. Taraflar arasındaki kirli ilişkiler 1989'daki 2 milyon dolarlık rüşvetten ibaret değildi. Daniel Arap Moi, 1992 yılındaki seçim kampanyasında kullanılmak üzere gümrüksüz satış şirketi üzerinden hayali ihracat yapmıştı. Bu olayda gümrüksüz satış mağazası aracılığıyla Arap Moi'ye yüz milyonlarca dolar aktarılmıştı.
Bu yolsuzluk Daniel Arap Moi'nin iktidardan inmesi sonrasında yargıya taşındı. (İlginç bir detay, olayın yargıya taşınmasında Kenya'nın o dönemde muhtaç düştüğü IMF'nin baskısı etkili olmuştu.) Kenya, yolsuzluğa karıştığı gerekçesiyle gümrüksüz satış mağazalarını kamulaştırdı. Mağazaları işleten World Duty Free, uluslararası tahkime gitti.
Tahkim yargılamasında World Duty Free 2 milyon doların rüşvet değil "protokol hediyesi" olduğunu savundu. (İddiasına göre protokol hediyeleri siyasetçilerin cebine gitmiyor, kamu projelerinin finansmanında kullanılıyordu. "Kenya kültüründe bu işler böyleydi".)
Yargılama sonucunda uluslararası tahkim (Dünya Bankası'na bağlı Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıklarının Çözümü Merkezi-ICSID), yolsuzluğa dayandığı gerekçesiyle sözleşmenin yok hükmünde olduğuna karar verdi. 2000'den başlayan yargılama 2006'da sonuçlanmış, Kenya devleti kazanmıştı.
World Duty Free v Kenya kararı, yolsuzluk ile elde edilmiş sözleşmelerin uluslararası tahkimdeki yargılamalarına örnek oluşturdu.
Uluslararası tahkim, başka davalarda da yolsuzluk gerekçesiyle devletler lehine karar verdi. İsrail şirketi Metal Tech'in Özbekistan'da yetkililere 4 milyon dolar rüşvet dağıttığının ispatlandığı 'molibden' üretim tesisi sözleşmesi bunlardan biriydi. Metal Tech v Özbekistan yargılamasında Tahkim, rüşvet Özbek hukukuna göre suç oluşturduğu için yetkisizlik kararı verdi. Kararında World Duty Free v Kenya yargılamasına atıfta bulundu.
World Duty Free v Kenya kararı ve benzeri diğer kararlar, kamu-özel işbirliği projelerinde "söke söke" tahsilatın çantada keklik olmadığını, şirketler eğer rüşvet verdi, şu veya bu türden bir yolsuzluğa bulaştıysa, uluslararası tahkimin işe yaramayacağını gösteriyor.
Öyleyse kilit mesele, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Kenya ve Özbekistan devletlerinin yaptığını yapıp, uluslararası tahkime taşınacak sözleşmelere yolsuzluk karıştığını ispatlayıp ispatlayamayacağı.
Bunun için somut ve ikna edici delillere ihtiyaç olacak. Muhalefet partilerine önerim, kamu-özel işbirliği projelerini gerçekten iptal ettirmek istiyorlarsa, bugünden tezi yok kendi aralarında bir "uluslararası tahkim hazırlık komisyonu" kurup dosya hazırlamaya başlamaları yönünde.
Uluslararası tahkimin her şeyi garantiye aldığını sanan şirketlere de bir önerim var: Bu konudaki benzeri yargı dosyalarını okumak ve dava sonucunda içmek üzere buzdolabına şimdiden bir bardak su koymak.
Elbette rüşvete, yolsuzluğa karışmadılarsa endişelenmelerine gerek yok; uluslararası tahkimde haklarını gerçekten de söke söke alacaklar.
Yolsuzluk karışmayan kaç kamu-özel işbirliği projesi vardır sizce?
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021