Barış Soydan
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın başkanlık koltuğunda son bir yılda üç ayrı kişi oturdu. Geçen Kasım’a kadar Murat Uysal; Kasım ile Mart arasında Naci Ağbal; Mart’tan bu yana Şahap Kavcıoğlu…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Murat Uysal’la 128 milyar dolar, Naci Ağbal’la da arka arkaya gerçekleştirdiği sert faiz artırımları nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığı biliniyor. İddialara göre şimdi de Şahap Kavcıoğlu, hem yabancı dil yetersizliği hem Ağustos enflasyonu konusunda Erdoğan’ı yanıltması nedeniyle hayal kırıklığına yol açtı.
Geçen hafta Külliye’nin Merkez Bankası Başkanı ile diyaloğu azalttığını, Kavcıoğlu’nun bunun endişesiyle, faiz indiriminin yolunu açacak olan çekirdek enflasyon formülüne yöneldiğinin konuşulduğunu yazmıştım. “Ağustos ile birlikte enflasyonda düşüşü göreceğiz” sözü doğru çıkmayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın (Ağustos’ta enflasyon düşmedi, tam tersine arttı), kendisini yanılttığı için Merkez Bankası’na kızdığının konuşulduğunu da belirterek...
Aradan geçen sürede Külliye’nin Merkez Bankası’na soğuk tavrının başka nedenleri de olduğunu duydum. İddialara göre Şahap Kavcıoğlu’nun İngilizcesinin yetersiz olması Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı kızdırdı.
Kulislerde konuşulan iddiaya göre bir yabancı ortaklı bankanın genel müdürü, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile kısa bir ayaküstü görüşme gerçekleştirme imkânı buldu. Bu görüşmede, bir süre önce banka hissedarlarının Türkiye’ye geldiğini ve başta Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) olmak üzere ekonomi yönetiminin önde gelen kuruluşlarının yetkilileriyle görüştüklerini Cumhurbaşkanı’na anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanı ile de görüşmeleri gerektiği sözü üzerine bunu yaptıklarını, Kavcıoğlu ile değil başkan yardımcılarıyla görüştüklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kavcıoğlu’nun bu görüşmeye neden katılmadığını öğrenmek istedi ve yakın ekibinden Merkez Bankası Başkanı’nın İngilizcesinin yetersiz olduğunu bilgisini aldı. İddiaya göre Cumhurbaşkanı aynı soruyu Kavcıoğlu’nun kendisine de sordu. Merkez Bankası Başkanı’nın pratik ve teknik İngilizcesinin yetersiz olduğu, bazı toplantılara tercüman ile katıldığı, bazı toplantılara ise katılmadığını öğrendi. Yine iddialara göre Kavcıoğlu, Erdoğan’a bu bilgileri verirken Merkez Bankası eski Başkanları Murat Uysal ve Naci Ağbal’ın da aynı şekilde davrandığını hatırlattı.
Bu açıklama, üst düzey görevlendirmelerde İngilizce bilgisine özel bir önem verdiği bilinen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tatmin etmedi; tatmin etmemek bir yana kızdırdı.
Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu’nun manşet enflasyona göre daha düşük olan çekirdek enflasyona vurgu yapmaya başlamasının (Manşet enflasyon yüzde 19.25, çekirdek enflasyon yüzde 16.8 seviyesinde) arkasında da son olaylar sonrasında Külliye’de oluşan soğuk tavrın etkisinin olduğu konuşuluyor.
Manşet enflasyonu dikkate aldığı sürece Merkez Bankası’nın faiz indirimi yapma imkânı bulunmuyor ama çekirdek enflasyon politika faizinin (Yüzde 19.25) çok altında. Merkez Bankası çekirdek enflasyona odaklanarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istediği faiz indirimini gerçekleştirebilir.
Bazı kaynaklarım sadece “çekirdek enflasyon” konusunun değil, Merkez Bankası Başkanı’nın son dönemde sık sık kamuoyu önüne çıkarak yeni projelerin duyurularını yapmasının arkasında da bu tablonun var olabileceği yorumunu yapıyor.
Ama Merkez Bankası’nın arka arkaya duyurduğu projeler Külliye üzerinde bir etki yapıyor mu, şüpheli. Örneğin Merkez Bankası’nın duyurduğu dijital para projesi sorulunca Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir defa bizim bu kripto paraya açılma diye bir derdimiz kesinlikle yok. Onlara karşı ayrı bir savaşımız, ayrı bir mücadelemiz var" yanıtını verdi.
Yazının girişinde belirttiğim Cumhurbaşkanı’nın enflasyon konusunda yanıltılması da en az bunlar kadar önemli. Bu açıdan Kavcıoğlu’nun izlediği politika, eski başkanlar Naci Ağbal ve Murat Uysal’ın tarzına çok benziyor. İkisi de önceleri Cumhurbaşkanı ve piyasaya olumlu tablolar çizmişti. Sorunlar bir anda su yüzüne çıktığında ise gerekli önlemler zamanında alınmadığı için geç kalınmıştı.
Yaz aylarında Kavcıoğlu da aynı hatayı yaptı ve Külliye’ye "Enflasyon Ağustostan itibaren düşecek" bilgisini verip Erdoğan’ın yanılmasına yol açtı.
Enflasyon genelde yanıltmayı seviyor. Bu sefer de istisna olmadı.
Enflasyondaki yükseliş nedeniyle Merkez Bankası için sembolik bile olsa bir faiz indirimi yapıp Cumhurbaşkanı’na şirin görünmenin olası maliyeti çok artmış durumda. Çünkü piyasa indirim yapıldığı anda bir "indirim döngüsünün" başlayacağını biliyor.
“Faiz indirimi için her fırsatı kollayıp her şartı zorlayan Merkez Bankası” görünümü ortadan kalkmadıkça para piyasalarındaki olumsuz havanın dağılması çok zor.
Peki çözüm ne? Faizi artırmak mı?
Şu anda en büyük sıkıntı şu: Artık faizi artırmak da çözüm değil. Mesele öngörülebilirlik ve güven.
Hem Murat Çetinkaya hem Naci Ağbal’ın başkanlık dönemlerinde gördük, faizi artırmak bir süre piyasayı sakinleştirse de riskleri ortadan kaldırmıyor.
Diğer taraftan, artık ekonomi yönetiminde politika koordinasyonu tamamen bitti. Para politikası-mali politikalar-makro ihtiyati politikalar üçlüsünün koordineli yönetilebileceği bir ortam ve bunu yapabilecek yetkin kadro yok.
Bu koşullarda faizi düşürse de artırsa da Şahap Kavcıoğlu’un beğeni toplaması çok zor. Faizi düşürmek de muhtemelen bir süre sonra artırmak zorunda kalmak anlamına gelecek.
Açmaz ötesi açmaz bir durum...
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021