Cafer Solgun
31 Mart seçimleri birçok bakımdan kolay kolay unutulmayacak izler bırakarak gerçekleşti. Hatta uzun erimde bir dönüm noktasını ifade ettiği de rahatlıkla söylenebilir. AKP ve Recep Tayyip Erdoğan, 2002 yılından bu yana ilk defa net bir sonuçla seçim kaybetti. Bunun yerel seçim olması, siyasi açıdan anlam ve değerini kuşkusuz ki eksiltmez.
Maksat kayda girsin kabilinden seçimin bıraktığı izleri özetledim. Hepsi bu kadar değildir kesinlikle; eksikleri de siz tamamlayınız.
> AKP ilk defa yurt sathında aldığı oylar itibarıyla ikinci parti durumuna düştü. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim kampanyasında öne çıkan şiarı, tehdit ve şantaj kokan “Oy verin ki hizmet gelsin” sözleriydi. Seçmen buna prim vermedi.
> CHP de uzun yıllar sonra ilk defa hem oy oranı hem de kazandığı belediye sayısı itibarıyla birinci parti oldu.
> AKP ve Erdoğan’ın özel bir önem verdiği İstanbul’da Ekrem İmamoğlu yine kazandı. 2019 seçimlerine kıyasla oylarını artırmakla kalmadı, ilçe belediyelerinin çoğu da CHP’ye geçti. Belediye Meclisinde çoğunluk elde edildi. Kurum, Erdoğan ve çok sayıda bakanının İstanbul mesaisi, fiyaskoyla sonuçlandı.
> DEM Parti, Şırnak başta birçok seçim bölgesinde “taşımalı seçmen” operasyonlarına karşın iddialı olduğu il ve ilçelerin çoğunda seçimleri kazandı. Şırnak’ta yurdun değişik yörelerinden otobüslerle oy kullanmak için şehre getirilen taşıma seçmenlere, “Koniş! Sen nerelisin?” diye soran Şırnaklı vatandaş, seçimlerin unutulmayacak sahnelerinden birine imza attı. DEM Parti’nin batı cenahında oy kaybetmesi kuşkusuz değerlendirilmesi gereken bir vakıa. Ancak İstanbul’da Kürt seçmenin İmamoğlu’na oy verme eğilimi, seçim günü yaklaştıkça çok net gözlemlenebilen bir gerçekti.
> Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun binbir fedakarlıkla Türkiye siyasetine monte ettiği MHP artığı İyi Parti, CHP’nin gölgesinden çıkıp AKP-MHP koalisyonuna dümen kırdıkça erimeye başlamıştı ve 31 Mart seçimleri de bunun finali oldu. Cumhur İttifakı nezdinde “kullanışlı” olma değerleri de iyice azaldı.
> DEM Parti Van’da büyükşehir başta bütün belediyeleri kazandı, “tulum” çıkardı. Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı seçilen Abdullah Zeydan’a, hukuk dışı, etik dışı, demokrasi dışı yargı görünümünde bir müdahale ile mazbatası verilmedi. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Zeydan’ın aday olmasında bir “mahsur” görmedi. Zeydan seçim kampanyası yürüttü, kazandı ve hemen ardından “memnu haklarının iadesi” ile ilgili daha önce itiraz edilmeyen mahkeme kararına itiraz edilerek bu müdahaleye “kılıf” bulundu. Seçimlerin ardından Erdoğan demokrasi ve milli iradeye saygı içerikli bir konuşma yapmıştı. Ancak Van’daki durum, “Peki bu ne?” dedirtti. Neyse ki diyelim, YSK Zeydan’a mazbatasını verdi sonuçta ve ayağa kalkan Van halkı, bu kez şehrin sokaklarını temizlek için seferber oldu. Van’daki gelişmeyle ilgili en önemli hususlardan biri de, kuşkusuz, gösterilen yaygın dayanışma idi. Dileyelim kime karşı olursa olsun herhangi bir anti demokratik tutum söz konusu olduğunda aynı dayanışma daha yaygın ve etkili biçimde sergilenir…
> Seçimlerin en çok gündem olan bölgelerinden biri olan Hatay’da AKP kökenli CHP adayı Lütfü Savaş “kıl payı” denilen bir oranla seçimi kaybetti. Hatay’da İyi Parti, CHP ve sonunda TİP’ten aday olan, sonra TİP’in de “istemezük” dediği Gökhan Zan’ın hayli çeşitli, değişken ve dalgalı siyasi hayatı herhalde noktalandı. Hatay bu kez de Hassa ilçesinde seçimi kazanan AKP’li Selahattin Çolak’ın Alevi yurttaşlara nefretini dışa vurduğu “Afedersin Alevi” sözleriyle gündeme geldi. Bu belediye başkanı olmuş ama adam olamamış kişiyi partisi de kınadı, disipline verdi; ihraç edecekler mi, göreceğiz…
> Konunun magazin boyutunu da ihmal etmeyelim diyeceksek eğer, bu alanda da malzeme çok ama benim tercihim, Buket Aydın isimli çok bilmiş medya fenomeni hanımefendi. “Fenomen” oluşu, sevgilileri veya maruz kaldığı estetik operasyonlarından ziyade, siyasi mevzularla ilgili hep çuvallamasıyla ilgili. En azından bence. 2019 yerel seçimleri öncesinde röportaj yaptığı dönemin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun büyükşehir belediyelerini alacağız sözlerine kahkahalarla gülmüştü, hatırlarsınız. Bu seçimlerde de nereden icap ettiyse Ekrem İmamoğlu’na oy vermeyeceğini ilan etmiş, yetmemiş, alaycı bir ses tonuyla, “Ekrem İmamoğlu kiiim?” demişti. Siyaset, sosyoloji, felsefe uzmanı Tuğçe Kazaz’ın yolundan ilerliyor; potansiyeli var, olur bence.
> Rasim Ozan Kütahyalı’nın (ROK) yürüttüğü “Kürtler, ayaklanın!” kampanyası da boşa çıktı. Malum, İstanbul’da DEM Parti adaylarına yüzde 8-9 dolaylarında oy çıkması (=Ekrem İmamoğlu’nun kaybetmesi) halinde Kürt meselesiyle ilgili Saray’ın açılımlardan açılım beğenin politikasına geçeceğini iddia ve ilan etmişti. “Kürtler niye lafımı dinlemedi ki?” diye şaşırmış olmalıdır.
> Bir de şu var: Öncesi için bir şey diyemeyeceğim ama son 10 yıldaki bütün seçimlerin öncesinde, Kemalist cenahta bir kesim var ve “Kürtler bizi yine satacak!” diye uykuları kaçıyor. Cümle aynen bu: Kürtler bizi yine satacak. Yine? Ne zaman “sattıklarını” sorunca, bir tane de olsa örnek isteyince, cevap vermek yerine ıkınıp sıkınıyorlar, “OdaTv’de görmüştüm” gibi laflar geveliyorlar. Başkanları, vekilleri, yöneticileri “içeride” olan, kazandığı belediyelere kayyum marifetiyle el konulan bir siyasi parti ve seçmenleri söz konusu. Bu tabloyu hatırlatıp “Bu ne biçim satış?” diye sorunca, iyi niyetli olanından “Hmmm, kafam karıştı şimdi” şeklinde yanıtlar alıyorum, ezberleri bozulmasın isteyenlerinden ise, “Ben öyle biliyorum!” diye kestirip atan cevaplar geliyor.
İnsanlar dışarıdan empoze edilmiş önyargılarını ısrar ve inatla sürdürmek yerine birbirlerine biraz daha yakından baksalar, dokunsalar, sanki her şey daha güzel olacak ve toplum daha fazla “biz” olmaya başlayacak…
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomideki Gelişmelerin Değerlendirilmesi 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAYM “vatandaşı koru” dedi… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025