Figen Çalıkuşu
Sonbaharın en güzel ayı Eylül’ü “alev rengi hüznüyle” uğurladık, geldik Ekim’e. Zaman, hayatın en büyük gerçeği olarak tek başına akıp gidiyor.
Bugün 2025 Eylül dönemine ilişkin TÜFE ve ÜFE verileri açıklanıyor. Böylece hem aylık hem de yıllık enflasyon oranı netleşecek. Aynı zamanda Ekim ayında uygulanacak kira artış oranını ve birçok ekonomik hesaplamayı doğrudan etkileyecek.
Bağımsız TÜİK rahmetli olalı hep ikili enflasyon oranları ile muhatabız. Ağustos ayında TÜİK’e göre yıllık enflasyon yüzde 32,95, ENAG’a göre ise yüzde 65,49 olmuştu.
Geçen ay açıklanan orta vadeli programda ise 2025 yılı enflasyon hedefinde önceki tahmine göre %11’lik bir artış görülüyordu.
Enflasyon hedefini tutturmakta da enflasyonu düşürmekte de başarısızız vesselam. Enflasyon en yakıcı gerçeğimiz, kötülüklerin anası.
Kötülüklerin anası enflasyon sonunda Anayasa Mahkemesi kararına da girdi. AYM bu kararı Genel Kurul’da hem de bir “pilot karar” olarak aldı.
AYM kararında çok önemli bir tespitte bulundu: “Devlet, enflasyon nedeniyle değer kaybını gidermekten vatandaşlarına karşı sorumludur.”
Resmen ve hukuken devleti göreve çağırdı.
Devletin bir şeyler yapması lazım çünkü enflasyonun hayatımızda yarattığı kötülükler bitmiyor. Bu kötülüklerin başında geçim derdi geliyor şüphesiz. Ama enflasyonun bir başka kötülüğü de yıllar içinde paranın değerinin sürekli azalması. Buna bağlı olarak bizim “mülkiyet hakkımız” da gerçek değerini sürekli kaybediyor. Kimse de uğradığımız haksızlık karşısında bizi korumuyor.
Mülkiyet hakkımıza neler dahil?
AYM’nin önceki kararlarına göre özel kişilerden ya da kamudan olan alacaklarımız da mülkiyet hakkı kapsamında.
AYM devleti göreve çağırdığı bu son davada, alacağını almak için dava açan başvurucunun, alacağını 10 yıl sonra alabilmesi, 10 yıl boyunca enflasyon oranının çok altında kalan faiz oranlarına bağlı değer kaybetmesi nedeniyle başvurucuyu haklı buldu. Bunun sonucunda da enflasyonun yarattığı kötülüklere fren anlamında bir karar verdi.
AYM, “mülkiyet hakkı kapsamında alacağın geç ödenmesi durumunda aradan geçen sürede enflasyon nedeniyle paranın değerinde oluşan hissedilir aşınma var ve bu aşınma sonucu da mülkiyetin gerçek değeri azalmakta” dedi.
“Bu şekilde kişiler mülkiyet haklarından mahrum edilerek haksızlığa uğratılmaktadır” kararını verdi.
Kararda belirtildiği gibi alacaklının alacağını geç tahsil etmesi halinde, enflasyon karşısında meydana gelen değer kaybının giderilmemesi, alacağına gerçek değeriyle ulaşmasını engellemekte; borçlunun ise borcunu gerçek değerinin altında ödemesine yol açmakta.
Bu durumda anayasada teminat altına alınan “mülkiyet hakkı” korunamıyor ve ihlal edilmiş oluyor.
Birinci sebep enflasyon tamam ama bu bozulan adil dengenin başka sorumlusu da enflasyonu yaratan ve durduramayan yönetim anlayışı.
İşte bu konuda AYM diyor ki;
“Anayasa’nın 35. ve 40. maddeleri, devlete özel hukuk kişileri arasındaki alacakların enflasyon karşısında uğrayacağı önemli ölçüdeki değer kayıplarını giderecek hukuki altyapı ve mekanizmaları oluşturma sorumluluğu yüklemektedir.”
Bu ne demek?
“Alacağımız, enflasyon karşısında değer kaybına uğruyor, bundan zarar meydana geliyor ama bu zararın karşılanması için hukuk sisteminde etkili bir hukuk yolu yok” demek.
AYM de bu yönde çok başvuru olduğu için tüm başvurularda uygulanmak üzere bir pilot karar alıyor.
Enflasyonu hepimizi her gün biraz daha fakirleştirdiği için AYM, kişilerin zararlarının giderilmesine imkân tanıyacak şekilde yasal düzenleme yapılması için bu kararının TBMM’ye gönderilmesine de karar veriyor.
Devlete “Vatandaşını koru, enflasyon var ama hiç değilse ezdirme” diyor.
AYM de sanki enflasyonun biteceğinden umudunu kesmiş gibi.
Bakalım bizim vekillerimiz ne yapacak?
Vatandaşın zararını önlemenin en kestirme yolu enflasyon canavarını boğup atabilmekte aslında.
Ama hukuk ve iktisat kuralları, o canavarı yaratanların işine gelmediği için canavar iş görmeye, bizim canımızı yakmaya devam ediyor…
Zaman akıp gidiyor, biz sürekli fakirleşerek kötü yöneticilerin elinde helak oluyoruz.
Hele seçim bir gelsin de…
Kaybettiğimiz zamanın da kaybolan hayatımızın da hesabı buna sebep olanlara sorulur…
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSıra Mansur Yavaş’ta mı? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDeepfake mi? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAdaya da gidildi; peki bundan sonraki hamle ne? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCHP’siz İmralı olur ama çözüm süreci olmaz 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciZindan yetmedi bir de ‘Açlık Cezası…’ 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYDünya gündemi ve Türkiye'de barış sureci 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBravo CHP’ye!!! 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMeclis komisyonu İmralı’ya gidecek ama nasıl… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşuİmralı’ya gidilsin mi gidilmesin mi… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanCHP’nin kendi geleceği ile büyük Kürt imtihanı 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDünya değişirken İBB İddianamesi! 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal eti kimler paylaşıyor? halktv.com.tr şirket şirket ortaya çıkardı 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli’nin dediği olursa 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpEnflasyon raporu: Bozulan diyet ve kredibilite sorunu 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan, DEM Parti, dağda kart kurttan Kürde 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselDezenflasyon havlu mu attı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTCMB'den gelen itiraf 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.11.2025
7.11.2025
31.10.2025
17.10.2025
10.10.2025
3.10.2025
26.09.2025
19.09.2025
12.09.2025
5.09.2025