Cafer Solgun
Seçim dönemlerinde kampanya yürüten, iktidara gelmek, oylarını arttırmak isteyen partilerin kendilerini seçmene beğendirmek istemeleri son derece doğal. Bu kampanya sürecinde yarışa katılan partilerin birbirleriyle sert polemiklere girmesi de öyle. Bu arada en çok tartışma konusu olanın iktidar partisi olması da eşyanın doğası gereği. Buna karşılık iktidar partisi de tabii ki yaptıklarını anlatarak, yapamadıklarının gerekçelerini ortaya koyarak neden hâlâ iktidarda kalmak istediğini izah eder, kendisini savunur. Sonuçta seçim gerçekleşir, seçmen iradesini ortaya koyar ve siyasetin ister istemez yükselen tansiyonu, süratle normale döner.
“Tabii ki bizde de öyledir” diyebilir miyiz? Seçimler oldu, bitti ve şimdi seçim kampanyası döneminde kimin kime ne dediğini, kimin kimleri nasıl suçladığını unutarak tansiyonu düşürelim diyebilir miyiz?
İyi niyetle ya da kutuplaşmadan, gerginlikten gına geldiği için gönlümüzden geçeni bu şekilde ifade edebiliriz, bu anlaşılabilir bir şey. Fakat bunu gündemdeki koalisyon formülleri için görüş beyan eden bazı yorumcuların ciddi ciddi söylüyor olmaları çok ilginç...
Bu durumda öncesi bir yana 2013 yılında patlak veren Gezi olayları için dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya çıkan toplumsal gerginliği daha da derinleştirmeye çalışmasını, “bu bir darbe girişimidir” deyip 10 gencin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı, yüzlercesinin tutuklandığı olayları unutacak mıyız? Farklı kimliklere, inançlara, değerlere sahip insanların birbirlerine yönelik taşıdıkları önyargıların yer yer nefrete dönüşmesine, yüzleşme adına yürütülen çalışmaların bir tekmede harcanmasına “oldu bir kere” mi diyeceğiz?
17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması ile birlikte Erdoğan ve iktidar partisinin düpedüz en temel hukuk ve adalet değerlerini yerle bir etmesine de boş verecek miyiz mesela? ‘Paralel devlet’ adı altında hukuken hâlâ kanıtlanmamış bir gerekçe ile yürütülen algı ve tasfiye operasyonlarını, göz göre göre bir ‘tek adam’ rejimi oluşturulmaya çalışılmasını ‘siyasette olur böyle şeyler’ kapsamında mı ele alacağız? İnternetin devletin keyfi denetimi altına alınmasını, MİT’in hiçbir şekilde faaliyetleri nedeniyle hesap vermeyen, denetlenemeyen bir kurum haline getirilmesini, polisin olağanüstü yetkilerle donatılmasını da unutmamız mı gerekecek?
Kim oldukları müphem ‘iç ve dış mihraklar’ söylemlerini, neredeyse bütün muhalefet odaklarının “hain” olmakla suçlanmasını, “terörist” ithamının akıl almaz düzeyde ucuzlatılmasını da mı unutacağız? Mesela hâlâ ‘terör örgütü üyesi, yöneticisi’ iddiasıyla içeride olan Hidayet Karaca ve Mehmet Baransu gibi gazetecilere ne olacak diye sormayacak mıyız? İktidarın siparişiyle iş yapan sulh ceza hâkimliklerinin gayet ‘özel’ icraat ve statülerini sorgulamayacak mıyız?
AKP ve Erdoğan, 30 Mart yerel seçimleri ile cumhurbaşkanlığı seçimlerini kutuplaşmadan iktidar devşiren tehlikeli bir anlayışla kazandı. 7 Haziran seçimlerini de aynı kafa ile kazanacağını hesapladı. Ancak bu sefer kaybettiler.
Seçimler bitti. Hızla tansiyonu düşürmemiz, normalleşmemiz gerek. İyi de yukarıda özetlediğim tabloyu unutarak nasıl olacak bu iş?
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomideki Gelişmelerin Değerlendirilmesi 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAYM “vatandaşı koru” dedi… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025