Cafer Solgun
AKP’nin ‘sürpriz’ seçim başarısıyla ilgili moral bozukluğu, hayal kırıklığı, ‘madem öyle…’ küskünlüğü etkisini biraz kaybettiyse ‘sorunu’ doğru teşhis etmek için daha soğukkanlı değerlendirmeler de yapabiliriz demektir.
Saray ve AKP kurmayları da çok iyi biliyor ki AKP’nin gerçek oy potansiyeli bu değil. Bunu kimseye ‘moral’ olsun filan diye söylemiyorum.
Bunu görmek için bir parça siyaset, sosyoloji, toplumsal psikoloji ve Türkiye toplumunun gerçeklerinden haberdar olmak yeter.
1 Kasım seçimleri ‘olağanüstü’ şartlar altında yapıldı. Bu gerçeğin altının kalınca çizilmesi gerekiyor.
Bu ‘olağanüstü’ şartları bir politik taktik olarak kullanan AKP oldu; zaten mimarı da kendisiydi.
Buna karşılık 7 Haziran sonrası ortaya çıkan imkânları değerlendirmekteki sorumsuzluğuna, beceriksizliğine birlikte tanık olduğumuz muhalefet partileri, seçmene güven verecek birer ‘alternatif’ oluşturdukları mesajını veremediler.
Ülkemiz birkaç ayda yangın yerine döndü ve AKP, “Bu yangını ancak benim tek başıma iktidarım söndürebilir” dedi.
“İyi de yangını siz çıkardınız” demek, evet, doğruydu ama yanı sıra yangını söndürecek güven vermeniz de gerekirdi.
Muhalefetin aciz kaldığı nokta da buydu.
Dünya çapında politik psikolojinin önde gelen isimlerinden Prof. Vamık Volkan, Cumhuriyet’ten Türey Köse’ye verdiği röportajda, Ankara katliamının ‘Türkiye’nin 11 Eylül’ü’ olduğunu vurguladıktan sonra, Amerika’da 11
Eylül saldırılarından sonra dönemin ABD Başkanı Bush’a desteğin bir günde yüzde 80-90’lara vardığını belirtiyor ve devam ediyor:
“Büyük trajedilerden sonra halkta yas tutamama psikolojisi gelişir. Kendinin de ölebileceğini düşünme, kuvvetli birisini arama. Türkiye’de muazzam bir korku var, buna karşı emniyet psikolojisi gelişti.”
CHP’nin ekonomik vaatleri önemliydi. Nitekim bunu tespit eden AKP, daha önce “Nereden kaynak bulacaksınız?” derken o vaatleri kopyalayan bir tutum aldı.
Ama daha da önemlisi, insanlarda yarattığı can güvenliği korku ve endişesiyle ilgili ‘tek başına iktidar olursam…’ söylemiydi.
Çünkü ekonomik beklentilerden ziyade bu süreçte öne çıkan, insanların can güvenliği endişeleriydi. Suriye’deki iç savaş Türkiye’ye mi taşınıyordu?
IŞİD’in canlı bombaları bundan sonra nerede patlayacaktı? Doğu’daki savaş metropollere de sıçrayacak mıydı? Ve bu korkunun sorumlusu, ‘ancak ben tek başına iktidar olursam…’ diyordu…
Tabii ki korku imparatorluğuna boyun eğmemek gerekirdi.
Ama seçmenin AKP’nin şantaj siyasetiyle baş başa bırakıldığını ve muhalefetin 7 Haziran sonrası süreçteki güven vermeyen pratiğinin olumsuz etkisini de göz önünde bulundurmak gereği var.
Uyduruk gerekçelerle girişilen haksız, hukuksuz, keyfi muhalif medyayı susturma operasyonları da bu tablonun bir parçası oldu.
Toplumsal realitemiz bu: Devlete karşı hakkını, hukukunu sahiplenme, koruma konusunda çok da parlak bir mücadele geleneğimiz yok.
Ama bu, bundan sonra da olmayacak demek değil. Gezi direnişinden öcü görmüş gibi korkmalarının nedeni buydu.
Demokrasi, özgürlük, hukuk ve adaleti savunan bir tek kişi dahi varsa, umut vardır ve mutlaka karşılığını bulacaktır. Kaldı ki ‘tek kişi’ de değiliz, ‘çaresiz’ de…
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTAlbayrak’ın Gelgitleri.. 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYoksa bu gelen hukuk ve demokrasi mi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolErdoğan ve Trump 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset arenasında birileri hesabını yanlış yapıyor 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveci‘Orta Sınıf’ bu kez kazanıyor… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBen Şüheda Sena Öğütalan; masumiyetim tek teminatımdı, kâbusum oldu… 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomideki Gelişmelerin Değerlendirilmesi 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSumud tecrübesi bize neler söylüyor? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEller Bağlı Duruş: Barışın ve Özgürlüğün Ahlâkî Politik Çığlığı... 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanÖzgür Özel sol medyanın gazına gelmedi 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUBir fotoğrafın bana düşündürdükleri… 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMeşruiyet ve toplumsal cinsiyet: Eşbaşkanla tokalaşılmadı 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçMemleketin geleceği hangi fotoğrafta? 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAYM “vatandaşı koru” dedi… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.09.2025
14.09.2025
5.09.2025
29.08.2025
22.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
1.08.2025
25.07.2025
19.07.2025