Cafer Solgun
Kovid-19 salgını dehşet saçmaya devam ediyor. Salgının yeni karargâhı, bir süredir Avrupa ve Amerika. İran ve Avrupa’nın arasındayız ve Türkiye de maalesef virüsün en süratle yayıldığı, hayatını kaybedenler grafiğinin aynı süratle yükseldiği ülkeler arasında. Test sayısı ile birlikte vaka ve ölüm oranları da artıyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 5 Nisan Pazar günü itibarıyla test sayısının 20 bini aştığını, toplam “vaka” sayısının 27 bin 79 olduğunu açıkladı. Halen yoğun bakımdaki hasta sayısı bin 381, hayatını kaybedenlerin sayısı ise toplam 574.
Sayın Koca, “en riskli” ilk beş ili de tekrar sıraladı: İstanbul, İzmir, Ankara, Konya ve İzmit.
5 Nisan Pazar günü gazeteci Candaş Tolga Işık’a (Posta Gazetesi) konuşan Koca, “İstanbul’u tutamıyoruz” demiş kaygıyla. “Sokağa çıkma yasağı ilan edecek misiniz?” sorusuna ise, kısaca, zaten “fiili” bir sokağa çıkma yasağı olduğunu, alınan tedbirlerin de bu yönde olduğunu hatırlatarak cevap vermiş.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, basına her konuştuğunda “Yarın geç olabilir” diyor, “Siyasetin, siyasi ayrışmanın zamanı değil, insan hayatı söz konusu” diyor. Sayın İmamoğlu öne çıkarmasa da, açıklamalarının satır aralarından siyasi iktidarın belediye ile işbirliği yapmaktan uzak durduğunu da anlıyoruz.
Önceki yazımda İstanbul’da belirli bir süre için sokağa çıkma yasağı ya da kısıtlaması kararı almaktan hala imtina eden iktidarın bu tutumunu, meseleye “ekonomik riskler” açısından bakmasına bağlamış ve “Aman ekonomi zarar görmesin” yaklaşımının gayrı insani oluşuna dikkat çekmek istemiştim.
Ekonomi tabii ki önemli. Fakat insan hayatı ile can sağlığı ile kıyaslanabilir mi? Ekonomi, üretim, ticaret, ihracat, para, devlet, iktidar kavramlarını insan ve hayattan bağımsız olarak “değer” kabul ediyorsanız, açık söyleyeyim, bu anlayışa ancak lanet okunabilir…
Gelişmeleri izlerken, sokağa çıkma yasağı ya da kısıtlaması ile ilgili analizimde ciddi bir hata yaptığımı fark ettim. Evet, sayın güç ve iktidar sahipleri meseleye biraz “Ekonomi nasıl etkilenir? Krizi fırsata çevirebilir miyiz acaba?” hassasiyetiyle bakıyorlar ama buna galebe çalan bir başka “hassasiyetleri” daha var; iktidar!
Anlatayım…
HDP’li belediyelere kayyım atanarak bölge halkının iradesi pervasızca hiçe sayıldı. Korona günlerinde dahi bu yüksek “vatanperver” hassasiyetlerinden bir milim geri adım atmayarak iz bıraktılar. Bu kayyım pervasızlığında, malum, ortada mahkeme kararı, kesinleşmiş hüküm filan olmasa da “terör” gibi her lazım olduğunda iş gördüğü düşünülen bir gerekçe kullanıyorlar.
CHP’li belediyeleri ise “yok” sayarak “etkisiz eleman” durumuna sokmak istiyorlar. Bağış kampanyası yapmaları engelleniyor, iktidarla koordineli çalışmalarına imkân tanınmıyor, vs. Bunun yegâne sebebi, “CHP’li belediyeler başarılı” izlenimi verilmemesi, aksine, mümkünse “başarısız” algısı yaratılması. Buna rağmen özellikle Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın halkçı belediyeciliğe örnek teşkil eden uygulamalarının kamuoyunda yol açtığı takdir ve sempatiyi gölgelemeleri bugüne değin mümkün olmadı.
Bu korona krizi günleri, iktidar partisinin bu çapsızlığı, bu sığlığı, bu sorumsuzluğu ile de hafızalarımızda iz bırakıyor…
Oysa dillerinden “Milli birlik ve beraberliğe en çok muhtaç olduğumuz bu günlerde…” havasında cümleler eksik olmuyor. Söylem ve icraatları uyumlu olsa, koronavirüs kuşatmasına karşı gerçekten de daha büyük, daha sahici bir birlik ve kardeşlik tutumu içerisinde olurduk…
“Vaka” ve ölüm sayılarının en yüksek olduğu, Sağlık Bakanı Koca’nın “tutamıyoruz” dediği İstanbul’da sokağa çıkmanın kısıtlanmasını istemek, meğerse “çakallık” imiş! Dahası, “tuzak”! Bunu söyleyen yandaş medyanın “amiral gemisi” Sabah yazarlarından Engin Ardıç. Normalde yersiz polemiklerden hazzetmem ve adı geçen kişi de ciddiye alınacak biri değil ama bir düşünce biçimini, virüs salgınına dahi galebe çalan bir korku ve kaygıyı en açık şekilde dışa vurduğu için adını andım.
Şöyle diyor Ardıç Bey:
“…Aynı çakallar, şimdi de benzer bir tuzak kurmak istiyorlar.
İlle de ‘genel sokağa çıkma yasağı’ diye tutturdular.
Hükümet yemiyor.
‘Önümüzdeki bayram tatilleri birleştirilsin ve erkene alınsın, böylece sokağa çıkma yasağı daha kolay uygulanabilir’ diyen zevzek bile var.
Beklentileri, sokağa çıkma yasağı genelleştirilirse iktidarın nasıl olsa bunun altından kalkamayacağı varsayımına dayalı. Açlık baş gösterince de bunun bir ‘sosyal patlamaya’ dönüşüp iç savaşa doğru gitmesi...” (5 Nisan Pazar, Sabah)
Adamın lümpen ağzı bir yana, salgına karşı sokağa çıkma yasağı ya da kısıtlaması taleplerinin arkasında olduğunu varsaydığı felaket senaryolarına bakar mısınız: Açlık… Sosyal patlamalar… İç savaş… Bunun altından kalkamayan hükümetin alaşağı olması… Neyse ki hükümet “yemiyor” imiş!
Bu “felaket” senaryo ve öngörülerinde (!) tek eksik, Kovid-19 salgını ve artan ölümlerle ilgili hiçbir şey söylememesi.
Sokağa çıkma kısıtlaması durduk yere istenecek bir şey değil. Önü alınamayan salgının yayılma hızını durdurabilmek için en etkili “çare”. Ve tabii ki bu karar alınırsa zorunlu olarak evlerine kapatılacak insanların asgari ihtiyaçlarının temin edileceği bir organizasyonun oluşturulması gerekir. Ordu da, polis de, belediye de velhasıl “devlet” buna seferber olur… Devlet “insan sağlığı için devlet” olursa, ne “iç savaş” çıkar ne de “patlamalar” olur.
Umarım korona için oluşturulan Bilim Kurulu toplantılarında dile getirilen görüş, değerlendirme ve öneriler tutanakla kayıt altına alınıyordur. Günü geldiğinde öğrenelim, kimler “İstanbul’da sokağa çıkma yasağı getirelim” demiş ve aslında ne demek istemiş…
Gözlerini iktidar, güç, para bürümüş olanlar korona salgını ile dahi “normale” dönemiyorlarsa, iki kat zordayız demektir ve bu ölümcül sabır sınavını göğüslemede Hızır her birimizin yardımcısı olsun…
7 Nisan Salı günü TBMM Genel Kurulu’nda yeni infaz düzenlemesi görüşülecek. Hapisteki hırsız, arsız, uğursuzlar salıverilirken “devlete karşı işlenen suçlar” kategorisindeki insanlar bırakılmayacak. Yani, “terör” ile ilişkilendirildikleri için misal haber yapmış, yazı yazmış, görüş açıklamış, tweet atmış insanlar “içeride” ve Kovid-19 salgınına karşı başlarında tutulan gardiyanlarla birlikte “risk” altında kalmaya devam edecek, hırsızlar, dolandırıcılar, kaçakçılar, uyuşturucu tacirleri serbest bırakılacak…
Ömer Faruk Gergerlioğlu tasarıdaki kabul edilemez ayrımcılığa bir örnek vererek sormuş: “İnfaz yasası 20. madde eş veya çocuğun hastalığı durumunda bir yıl infaz erteleme veriyor ama ‘terör’ suçu denen düşünce suçlarında tanımıyor bu hakkı! Nasıl bir ayrımcılık bu? Hasta, siyasinin yakınıysa ölsün gitsin yani, ayrımcılık bu gaddarlıkta! Muhalifte gaddarlıkta zirve!”
Virüs “ayrım” yapmıyor ama bu iktidar bu gerçeği idrak edene kadar kaç kişi daha öleceğiz, bilmiyoruz…
Yazarlar
-
İbrahim Kirasİslamcılık ve post-İslamcılık ve modernizm ve milliyetçilik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Geri zekalıya anlatır gibi” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKardeşinin cenazesine gidememek 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağacı taşımanın suç olduğu ülke: Portekiz 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEKim bu Ümmet? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasi meşruiyet ve matematik 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilÖtekileştirmek Ve Ötekileştirdiklerimizle Yüzleşmek – “Kürt Sorunu”na Alternatif Bir Bakış 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuErdoğan’dan tarihi itiraf… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“İçerde Nutuk, dışarda Kur’an!” 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKutuplaşmanın son mağduru; CHP’nin ilk imam hatip müdürü Celal Hoca 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUEski bir anıdan günümüzde yaşananlara çıkartılacak ders 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUİnsan hiç üzülmez mi… utanmaz mı hiç? 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR103 kişinin ölümündeki suçu sahte belgeyle gizlediler 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRSiyaset çıkar, itibar, zenginleşme aracı olmadığında… 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolOrta Doğu’da İsrail tehdidi 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCumhurbaşkanı’nın ittifak çıkışı ve silahsızlanma sürecinin gölgesinde muhalefet 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİÖcalan’ın 7 dakikası 10.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçHalk TV ve Sözcü TV'nin karartılması hakkında 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025