Demir Küçükaydın
Evvelki gece, geç saatlerde, olayları izleyince, bazı satır arası okumalardan da yola çıkarak, Lastikleri patlatılmış Türk savaş araçlarının videosunu kast ederek, şöyle yazmıştık.
"Belli ki Rusya savaş istemiyor. Sadece "ayağına sıkmış". Ölümler buradan değil. Bu sadece bir uyarı olsa gerek. Türkiye'de Suriye'yi suçluyor henüz Rusya'yı suçlamıyor. Yani uçurumun kenarında dansa devam. #SuriyedenÇık"
Gelişmeleri biraz daha izleyince yine satır arası ifadelerden ve kimi davranışlardan (Örneğin Erdoğan'ın görünmemesi ve bir sözcünün geçmiş zaman kullanarak cezalandırıldılar gibi ifadelerinden) yola çıkarak yatmadan önce şu sonucu çıkaran tweeti yazmıştık.
"Galiba Erdoğan ABD ve Avrupa'dan aradığı desteği bulamadı. Destek bulamayınca da "İntikam alındı, askerlerin kanı yerde kalmadı" deyip tekrar Rusya ile müzakereye dönecek gibi görünüyor şu saatlerde."
Dünkü gelişmeler bu öngörüyü doğruluyordu.
*
Bugün durum dramatik olarak değişmiş olmalı.
Çünkü bugün Erdoğan ortaya çıktı ve gülmeye başladı. Suriye'de kalmaya devam edeceğiz (Muhalifler bitti demeden bu iş bitmez manasındaki sözleri) diyerek bir de posta koydu.
Bu davranışlara ve sözlere bakarak durumun tamamen değiştiğine ilişkin aşağıdaki sonuçları çıkardık.
Bunları bir seri tweet'te aşağıdaki gibi yazdık.
Dileriz yanılırız.
Bir not düşmüş olalım.
*
· “Öyle görülüyor ki, 1 Mart'tan sonra Erdoğan Suriye'ye saldıracaktır. İki gündür ortalıkta görünmüyordu. Şimdi ABD ve Avrupa'nın desteğini almış olmalı ki yine ortalığa çıktı ve gülmeye başladı. ABD ve Avrupa Rusya ve Suriye'ye iyi bir ders vermek için Erdoğan'a haydi demiş olmalı”
· “Rusya ve Suriye'nin olanakları sınırlı. ABD ve Avrupa Rusya ve Suriye'yi iyice yıpratıp güçsüz düşürmek ve Rusya'yı Ortadoğu'da geriletmek için Erdoğan'a destek verecekler. Erdoğan dün İran'ın Askerlerini vurarak onlara mesajını vermişti. mesaj alınmış olmalı.”
· “Şu an Erdoğan, İran, Suriye ve Rusya'ya karşı NATO'nun (ABD ve Avrupa'nın) vurucu gücü olmaya karar vermiş ve onlar da bunu kabullenmiş görünüyor. Gülmesinin nedeni bu. O gülüş ahlaki değil, politik gülüş. İpten kurtulmanın gülüşü.”
· “Onlardan destek alamasaydı, rusya'nın önerdiği Idlip'te mültecilerin içinde kalacağı ama M4 ve M5'i Suriye'ye bırakan bir uzlaşmaya evet demek zorunda kalacaktı. Bu geri adımın sonu olacağını biliyordu. Çünkü bir kere geri adım attı mı bunu diğerleri izleyecekti.”
· “Şimdi burada kurtulduğunu düşünüyor ve gülüyor. Bu yazdıklarım bir arka plan bilgisine dayanmıyor. Erdoğan'ın geçmişteki davranışları, güçlerin çıkarları ve güçlerinin durumuna dayanıyor. Rusya hep Erdoğan ile uzlaşarak yol almaya çalıştı.”
· “Erdoğan şimdi garantileri almış olmalı ki yine yüksekten konuşmaya başladı. Bir zamanlar nasıl ABD'ye karşı Rusya ile uzlaştı ise bir gecede öbür tarafa geçti ise, nasıl bir gecede Ergenekon tarafına geçti ise yine aynısı oldu büyük bir olasılıkla.”
· “2015 yılında "Erdoğan Herşeyi Yapacaktır" başlıklı yazıda bu uyarılarımızı sıralamıştık. https://demirden-kapilar.blogspot.com/2015/10/ankara-katliamndan-sonra-tekrar.html Orada şöyle yazıyorduk defalarca: Çünkü Erdoğan’ın önünde iki seçenek vardır ve kendini bu iki seçeneğe mahkûm eden de bizzat kendisidir:”
· “Ya başkanlık rejimi ile başkanlık sarayında oturmaya devam etmek; bu fiili başkanlık rejiminin olabildiğince sürdürerek aynı zamanda bu fiili başkanlık rejiminin olanaklarını kullanarak buna yasal bir çerçeve hazırlamanın yollarını bulmak ve fırsatını kollamak zorundadır;Ya da mahkemeye çıkarılacak, hapishane veya tımarhaneye veya (intihar da edebilir) mezara gidecektir."
Kendisiyle birlikte Türkleri de felakete sürükleyecektir.
Ermenileri ve Rumları katletmenin, sürmenin laneti Türklerin üzerinde kalmaya devam edecek. Erdoğan bu lanetin somut ifadesidir.
Şimdi buna muhtemelen Savaşla birlikte Kürt illerinde pogromlar ve sürmeler de eklenecektir.
Bunun da sinyalleri veriliyor.
29 Şubat 2020 Cumartesi
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet farkında mı? 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKültürel hegemoni savaşı: Türkiye’ye bak, Amerika’nın geleceğini gör 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCHP’liler için bir seçimlik başarı mı, Türkiye’nin demokratik dönüşüm mü? 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞUR“Bize bir ömür daha lazım…” 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluZeytine ağıt 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanTopunuz bir İspanya Başbakanı kadar olamadınız... 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunStalin ‘Huzur Türklükte’ demiş! Cidden mi? 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünyayı çılgınlar yönetiyor; akıllı olmak gerek… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolArap rejimleri 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKalıcı fakirlik ve pahalılık 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖzgür Özel ve siyasi drama… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCHP’ye kayyım davasında AK Parti’nin eli var diyen yok ki… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYeni Diyanet İşleri Başkanı 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANTürkiye kötüye gidiyorsa AKP’nin oyu neden yüzde 30 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan’ın bütün akbabaları aşkına 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAltın ve boksit madenleri, elektrik, kahveci… Yeni bir el koyma mı geliyor? 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİç Sömürge: Gücün İçeriye Yöneldiği Karanlık Düzen 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEMuhafazakârlığın önlenemeyen düşüşü 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTeflon siyaset 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Al sana misilleme”… 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEskinin Öldüğü, Yeninin Henüz Doğmadığı Bir Dönem.. 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSınırsız küstahlığın sınırları; acziyetin sınırsızlığı 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“BACASIZ SANAYİ” ALARM VERİYOR… 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluHukuksuzluktan daha pahalı bir nesne yok 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalCharlie Kirk cinayeti ve ‘radikal sol’ 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.04.2020
30.03.2020
19.03.2020
18.03.2020
17.03.2020
10.03.2020
2.03.2020
1.03.2020
2.02.2020
3.01.2020