İbrahim Kahveci
Mehmet Şimşek hatırlattı: Sürekli bela yaşıyoruz.
Mehmet Şimşek ekonomi programının başarısını anlatırken sıralamıştı: Kuraklık, don, savaş… bela adına ne ararsan var ama program çalışmış.
Napolyon ne demişti? Ben bilge komutan aramıyorum, şanslı komutan arıyorum…
İşin bir de bizimkiler tarafı var tabii… Bela varsa bu belanın nedeni de vardır. Hani depremleri zinaya bağlayanlar var ya… İşte onların diliyle söylüyorum.
Artık siz çözün problemin gerisini…
Gelelim gündelik sıkıntıların dışındaki büyük belamıza…
Defalarca verdiğim grafiği tekrar sözle anlatayım: Türkiye teknoloji üretemiyor.
2007 yılından sonra adeta teknolojimiz durdu. İhracat üzerinden değerleri verelim: Orta ve yüksek teknoloji ürün ihracatımızın oranı %36,90’dan 2025 yılında sadece ve sadece %42,54’e yükselebildi. Hatta bu yıl savunma sanayi ile bir pay artırdık, geçen yıl payımız %41,03 seviyesindeydi.
Son 18 yılda teknoloji payımız sadece 5,64 puan artabildi. Önceki 10 yılda teknoloji ilerlememiz 18,40 puandı… Gerisini siz düşünün.
Teknoloji üretemiyorsanız değer de üretemiyorsunuz demektir. Değer üretemiyorsanız geliriniz de yetersiz demektir. Yani düşük ücrete mahkumsunuz.
2016 yılında ortalama olarak asgari ücret 431,3 $ seviyesindeydi. Şu anda ise yıllık ortalamada asgari ücret 550,4 $ ediyor.
İyi ama 2016 yılında bir ailenin 1 aylık zorunlu gıda harcamasını içeren Türk-İŞ’in açıkladığı “Açlık Sınırı” 462,1 $ ediyordu. Şu anda yıllık açlık sınırı harcaması 628,5 $ ediyor.
Asgari ücret dolar bazında yüzde 27,6 artarken açlık sınırı için ödediğimiz fiyatlar yüzde 36,0 artış göstermiştir. Kısaca dolar bazında artan fiyatlar yanıltıcı sonuçlar veriyor.
Bu durumu kişi başına gelir hesabında da veriyoruz. Şöyle düşünün Kişi başına gelir 10 bin dolardan 17 bin dolara yükseliyor (%70 artış). Lakin ülkemizdeki fiyatlar 10 bin dolardan 22 bin dolara çıkıyor.
Kişi başına gelir artışının refah katkısı sıfır. Hatta refah azalmıştır…
Peki, fiyatlar neden yükseldi?
Elbette farklı birçok etken var ama ben burada gelir paylaşımını sorununa dikkat çekeceğim. Maalesef ülkemizde 2017 Referandumu sonrası gelir dağılımı çok ama çok hızlı bozuldu.
Ne fiyata ne de faize bakmadan tüketen bir kesim var. Nitekim tüketim malı ithalatı yakın tarihte ilk kez yatırım malı ithalatının üzerine çıkmış oldu. (Bunu grafiklerle vermiştik)
Şimdi iki nedeni birleştirelim: Hem değer üretemiyoruz hem de azıcık ürettiğimiz değeri dengeli paylaşamıyoruz.
Bir tarafta dolar bazında patlayan fiyatlar, diğer yanda ise dengesiz bir gelir dağılımı… Yani ülkedeki dolar bazında artan fiyatlarla uyumsuz bir gelir yapısı…
Kısaca Paris’te yaşayanların fiyatına maruz kalan Bangladeşliler var aramızda.
Hem kalıcı fakirliğe mahkum edildik hem de pahalılığa… İki bela bir arada.
Hem değer üretemiyoruz hem de fiyatları artırıyoruz (Dolar bazında). Bu aynı zamanda ülkemizden üretimin göç etmesi demektir. Ve nitekim bunu da yaşıyoruz.
Değer üretmeden hizmet ve inşaat sektörüne mahkum hale geldik. İstihdam sanayide düşerken hizmet ve inşaat sektöründe artıyor. Yani kalıcı bir refah durumumuz yok.
Peki, ne olacak?
Elimiz mahkum bu duruma alışacağız. Enflasyon düşse de fakiriz, yükselse de fakiriz.
Aslında eğitimde olanlara bakınca ne olacağını sizler de anlayabilirsiniz… Mahkumiyet kötü bir şeydir… Bilesiniz.
Yazarlar
-
İsmet BerkanKültürel hegemoni savaşı: Türkiye’ye bak, Amerika’nın geleceğini gör 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCHP’liler için bir seçimlik başarı mı, Türkiye’nin demokratik dönüşüm mü? 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet farkında mı? 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞUR“Bize bir ömür daha lazım…” 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCHP’ye kayyım davasında AK Parti’nin eli var diyen yok ki… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKalıcı fakirlik ve pahalılık 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖzgür Özel ve siyasi drama… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunStalin ‘Huzur Türklükte’ demiş! Cidden mi? 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYeni Diyanet İşleri Başkanı 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünyayı çılgınlar yönetiyor; akıllı olmak gerek… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolArap rejimleri 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluZeytine ağıt 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanTopunuz bir İspanya Başbakanı kadar olamadınız... 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAltın ve boksit madenleri, elektrik, kahveci… Yeni bir el koyma mı geliyor? 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANTürkiye kötüye gidiyorsa AKP’nin oyu neden yüzde 30 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan’ın bütün akbabaları aşkına 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEMuhafazakârlığın önlenemeyen düşüşü 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTeflon siyaset 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİç Sömürge: Gücün İçeriye Yöneldiği Karanlık Düzen 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Al sana misilleme”… 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEskinin Öldüğü, Yeninin Henüz Doğmadığı Bir Dönem.. 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“BACASIZ SANAYİ” ALARM VERİYOR… 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluHukuksuzluktan daha pahalı bir nesne yok 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSınırsız küstahlığın sınırları; acziyetin sınırsızlığı 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANGerilimle yönetmek ya da gerilimi yönetmek 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalCharlie Kirk cinayeti ve ‘radikal sol’ 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKKıyamet saatini durdurmak 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayGüney Kore ‘mucizesi’nin karanlık yüzü: Otoriter kalkınma 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYolun sonu 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPanoptikon’dan Palantir’e: İnsan kalesi nasıl düştü 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.09.2025
16.09.2025
15.09.2025
12.09.2025
11.09.2025
9.09.2025
8.09.2025
5.09.2025
3.09.2025
2.09.2025