Fehmi KORU
İYİ Parti (İYİP) genel başkanı Meral Akşener, hem de ısrarla, altı ay sonra yapılacak yerel seçimlere partisinin her yerde kendi adaylarıyla katılacağını söylüyor.
Niyetinin ciddiliğini ispat için olacak, İzmir’de aday gösterecekleri kişiyi, ilde düzenlenen bir toplantıda partililere tanıttı da.
Ciddi ciddi her yerde partisi adaylarının kazanacağı iddiasında Akşener…
Son seçime, Millet İttifakı içerisinde yer almasına rağmen, ayrı liste çıkararak girmiş bir parti İYİP. Seçimde oyu Türkiye genelinde yüzde 10’u dahi bulamadı. En iddialı olduğu yerlerde bile çıkaracağı adayların seçilmesi mümkün görünmüyor.
Peki de neden böyle davranıyor olabilir İYİP lideri?
Genel kabul, Akşener’in herhangi bir sebeple, CHP’ye ve özellikle de Kemal Kılıçdaroğlu’na müthiş bir kızgınlık duyması…
“Biz AK Parti’ye rakibiz, CHP de bizim rakibimiz” demesini buna bağlıyor bazıları…
Olabilir mi?
Neden olmasın?
İnsanlar bazen küçücük bir sebeple cinayet bile işleyebiliyorlar.
İyi ama CHP veya Kılıçdaroğlu onu kızdırmak için ne yaptı?
Düşünüyorum düşünüyorum da aklıma ciddi tek bir sebep gelmiyor.
Partiyi kurduklarında, iktidar seçimin tarihini erkene alarak, İYİP’i hazırlıksız yakalamıştı. Partilerin seçime girebilmek için belli sayıda il ve ilçede teşkilatlarını kurmuş ve kongrelerini yapmış olması veya Meclis’te 20 kişilik bir milletvekiline sahip olması gerekiyor.
İYİP teşkilatlarını tamamlayamamıştı ve Meclis’te de yalnızca vaktiyle MHP’den seçilmiş beş milletvekiliyle temsil ediliyordu.
Kılıçdaroğlu CHP milletvekillerinden 15’inin oraya geçmesini sağlayarak İYİP’in seçime katılabilmesinin önünü açtı.
“Hayatta en büyük pişmanlığım” diyerek yıllar sonra bu alicenaplığa karşı olumsuz hislerini dışa vuracaktı Akşener.
Ne diyeyim, bilemiyorum.
Millet İttifakı içerisinde yer aldıkları ilk günden başlayarak, CHP içerisinden -ve ittifakın diğer ortaklarından- İYİP’e veya Akşener’e karşı herhangi bir saygısız ifade sarf edildiğini ben işitmedim. Akşener’in masaya önceden hiç hazırlık yapmadan gelmesine bile ses etmediler.
İttifak üyeleri, İYİP’in parti adına müzakereleri yürüten ve değişik alanlarda iktidar hazırlığı çalışmalarına katılan temsilcilerinden zaten memnundular.
Şimdilerde “Kılıçdaroğlu’nun adaylığı seçilemeyeceği önceden belli olduğu için hataydı” deyip duran Akşener’in, son ittifak toplantısından ‘6’lı masa’ için ‘kumar masası’ benzetmesi yaparak ayrılana kadar, bu düşüncesini muhtemel adayın yüzüne karşı bir kez bile söylemediği de bir realite.
Fazla uzun süreli sayılamayacak genel başkanlığı sırasınca yaptığı en vahim hatalardan biri, 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde, en uygun formül olarak ‘ortak aday’ çıkarma fırsatını heba etmesiydi Akşener’in… Önceleri uygun bulduğunu deklare ettiği ortak adaydan, nedense uzaklaşıp kendisini ‘kazanacak aday’ olarak ilan etti ve sonrası biliniyor…
Gerçek bu iken, aradan beş yıl geçti ve şimdilerde, o büyük hatasını hatırlatan çıkışlar yapmasını anlamak mümkün değil.
Tıpkı genel seçimde yüzde 10 bile alamamış partisinin yerel seçime tek başına girmesini sanki kahramanlık olarak sunması da öyle…
Siyasette dört işlemi bilmek en önemli unsurdur. Toplama, çıkarma, bölme ve çarpma işlemlerini iyi bilenler iktidar oluyor, işi başka yönlere sevk edenler her zaman hayal kırıklığı yaşıyor.
CHP’de karar alma mercii olan veya karar alma mekanizması içerisinde yer alanların dört işlemi bildiklerini gördük.
İYİP’e 15 milletvekili ödünç verme bunun bir kanıtı.
‘Helalleşme’ açılımı da öyle…
Başka eğilimli kitlelerden oy çekebilme amacıyla ittifak oluşturma da bir hesap meselesiydi.
Nedense ilk denemede hesabın tutmasını beklemeleri hataydı; ancak işte gördük, ittifakı ilk terk etmemesi gereken, seçime kendi partisinin amblemiyle giren İYİP, hesap dışı bir iş yaptı ve ittifakı yalnız terk etmekle kalmadı, muhalefetin gelecekle ilgili beklentilerini de liderinin yeni söylemiyle yok ediverdi.
Mutlaka bir sebebi vardır bu gelişmenin ama ben künhüne vakıf olduğumu söyleyemem.
“AK Parti bizim rakibimiz” söylemi bu son tavırdan sonra bir anlam taşımıyor. Sanki CHP gerçek rakip de AK Parti artık rakip değil gibi…
Nedenini galiba bir tek Akşener biliyor.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025