Fehmi KORU
Ülkemizin dört önemli kuruluşu bir araya gelmiş ve bir çatı örgüt oluşturmuş. TUR&BO kısa adının arkasında ‘Türkiye Araştırma ve İş Dünyası Kuruluşları’ diye iddialı o yeni oluşum var.
İddiası kendisine vücut veren dört kuruluştan kaynaklanıyor: TOBB, TESK, TÜBİTAK ve KOSGEB’ten…
TUR&BO için Avrupa’da bir merkez açılmış; Brüksel’de ve TOBB’un oradaki binasında…
[TOBB’un Brüksel merkezinin adresi şu: Avenue de L’yser 5-6, 1040.]
Hem yeni örgütü tanıtmak, hem de Türkiye ile ilgili olumlu imaj çalışması yapmak üzere Brüksel’de bir etkinlik düzenlenmiş. Vesile olarak da UNESCO’nun ‘dünya mirası’ ilan ettiği Şanlıurfa’da yeni keşfedilen Göbeklitepe seçilmiş…
Göbeklitepe’den elde edilen buluntulara bakarak binlerce yıl önce insanlar ne yerler ne içerler diye bir menü yapılmış ve bunun sunumlu tanıtımı için Brüksel’deki Château de la Hulpe‘de bir gala yemeği düzenlenmiş…
“E, ne olmuş?” merakındasınız, biliyorum.
Olan şu: Dört önemli kuruluşun oluşturduğu çatı örgütün Brüksel’de bir şato atmosferinde düzenlediği gala yemeğine hiçbir yabancı gazeteci gelmemiş…
Ertesi gün Avrupa Parlamentosu’nda yine Göbeklitepe konulu bir oturum yapılmış, ona da Türkiye’den bu amaçla Brüksel’e götürülenler dışında hiçbir basın mensubu katılmamış.
Benim bu bilgiyi aldığım yazısında Yücel Koç (Türkiye) “Davet edildiğiniz halde Türkiye için böylesine önemli bir etkinliği nasıl takip etmezsiniz arkadaş?” diye soruyor.
Sorunun muhatabı Türk gazetelerinin Brüksel’de görevli mensupları…
Oysa eskiden hemen her gazete Brüksel’de en az bir -bazen birden fazla- gazeteci ile temsil edilirken, bugün artık orada bir veya iki Türk gazeteci kaldı. Uzun yıllar Mehmet Ali Birand‘ın yaşadığı Avrupa Birliği’nin başkenti Brüksel ve gazetelerimiz orada olup biteni kendi mensuplarıyla takip etme ihtiyacı duymuyorlar…
Yazıdan yanlış anlamadıysam, AA ve TRT’nin muhabirleri de ortalıkta görünmemiş…
Acaba heyette siyasiler bulunmadığı için olabilir mi?
Esas üzerinde durulması gereken ise, yabancı gazetecilerin Türkiye konulu bir etkinliğe ilgi duymamaları. Şato’daki büyük bir özenle hazırlanılmış yemeğe ve Avrupa Parlamentosu’ndaki oturuma tek bir Avrupalı gazetecinin katılmaması olur şey değil.
Yücel Koç yemeğin menüsünü iştah kabartan ifadelerle anlatıyor.
Okuyalım:
40 yıl boyunca tanık olduğum üzere, ne zaman ve kiminle Brüksel’e gidilse, orada yerleşik onlarca gazeteci bizlerle birlikte yaşananları izler, o vesileyle Türkiye Avrupa’da konu haline dönüşürdü.
Şimdilerde TUR&BO‘yu da bünyesine almış bulunan TOBB’un Brüksel’deki merkezinin ilk açıldığı ve bu vesileyle bir dizi etkinliğin düzenlendiği günü hatırlıyorum. TOBB o sırada başbakan olan Tansu Çiller‘in katılımıyla yapmıştı açılışı. Günlerce Türkiye’nin AB üyeliği adaylığının gündeme taşınmasına yol açmıştı o olay.
Kadir Topbaş, İstanbul belediye başkanı olarak, Brüksel’de bir İstanbul Merkezi açılışı yapmıştı da, üç gün boyunca Avrupa gazeteleri ve TV’leri nazlı kentimizden söz edip durmuşlardı.
Şimdi TOBB orada, TESK orada, TÜBİTAK ve KOSGEB de var ve Avrupalı gazeteciler yemekli bir davete icabet etmiyor.
TOBB Türkiye’den Yücel Koç‘u Brüksel’e götürmese ülkemizde de kimse olaydan haberdar olamayacaktı.
Davete katılmayan Brüksel’deki az sayıdaki Türk gazetecinin gazetecilik artık farklı bir zeminde götürüldüğü için olaya ilgisizliği beni şaşırtmıyor; ancak yabancı gazetecilerin gündeminden düşmek… İşte bunu anlamam ve kabul etmem kolay değil.
Acaba son yıllarda Türkiye hep ‘hapisteki gazeteciler’ haberlerine konu olduğu için pasif bir direniş mi söz konusu? Mesleki dayanışma yüzünden mi katılmıyor yabancı gazeteciler?
Yoksa Avrupa kamuoyunun genel ilgisizliğini mi yansıtıyor Avrupa medyasının ilgisizliği?
Hangisiyse, durum iyi değil demektir.
Yazarlar
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025