Fehmi KORU
İstifasını açıklaması ve kabul edilmesi üzerinden vakit geçti, yerine yeni bir bakan bile atandı, ancak benim aklım hala hazine ve maliye bakanlığından âni bir kararla ayrılan Berat Albayrak’a takılı.
Politikayla ilgilenen giren herkes bir sonraki makamı hedefler. İlçe başkanı il başkanı olmak ister, ilde görev alanların gözü milletvekilliğinde olur, milletvekili bakan olmayı arzular, bakanların ise gönlünde daha etkili bir bakanlığa gelmek, hatta bir tık daha ileriye gidebilmek niyeti yatar.
[Turgut Özal cumhurbaşkanı seçilmeye hazırlandığı sırada ANAP’ın başına kendisi yerine kimin geleceğini belirlemek için 18 partilinin ismini açıklamıştı. “Büyük Türk büyükleri” diye anılan o 18 politikacıdan bir teki bile, “İstemem, kalsın” demedi. Hepsi birbiriyle yarıştı, ama başbakanlık 18’lik listede ismi bulunmayan birine, Yıldırım Akbulut’a, gitti.]
Doğası böyledir politikanın…
Aklıma takılan sorular.. Bir:
İnstagram hesabından bundan böyle vaktini anne babasına, eşi ve çocuklarına ayırmak istediğini duyuran bakanın bununla kastının ‘görevinden af edilmek’ olduğu genel bir kabul. Cumhurbaşkanlığı da o kabule uygun davrandı. Oysa duyuru metni “Kamuoyunun dikkatine” başlığını taşıyor.
Bakana görevi veren ‘kamuoyu’ değildi ki, kamuoyuna yapılan duyuruyla görevden ayrılınsın…
Aklıma ilk takılan konu bu.
Devletin arşivine ‘istifa mektubu’ olarak acaba üstünde “Kamuoyunun dikkatine” ibaresi bulunan duyuru mu girdi?
Hukuki açıdan bunun geçerli olmayacağını düşünüyorum çünkü. Kamuoyuna hitap etmek üzere kaleme alınan bir duyuru istifa yerine geçerli mi, kuşkuluyum.
Cumhurbaşkanlığının “Görevinden affını istedi, biz de uygun görüp kendisini görevinden af ettik” açıklaması daha doğrudan bir istifa iradesi beyanının varlığını akla getiriyor. Berat Albayrak acaba görevinden affını isteyen ikinci bir metin yazdı da, Cumhurbaşkanlığı o metne cevap olarak mı 27 saati bulan bir beklemeden sonra “Görevden af edildi” açıklamasını yaptı? O arada resmi istifa belgesi mi beklendi?
Sizlere basit hatta naif gelebilir bu merakım, ancak devlette resmiyet önemlidir. İstifanın da istifanın kabul edilmesinin de resmi dille yapılması gerekir.
Madem aklıma takılan soruları paylaşmaya başladım, bir ikinci konuyu daha sizlerle paylaşmalıyım.
Aklıma takılan sorular.. İki:
Berat Albayrak’ın kaleme aldığı duyuru metni Türkçesinin yetersizliği, hatta daktilo hataları yönünden değerlendirildi de, metnin üzerinde duranlar nedense duyuru sahibinin kendisini ifade etmek için seçtiği sözcüklerin anlamlarına dikkat etmediler.
Dini kavramların yoğun biçimde kullanıldığı bir metin bu.
İnşaallah.. Kutsal yük… Hakkın helal edilmesi.. Hak ile batılı ayırt etmek.. Dua.. Rabbim razı olsun.. ümmete hizmet.. Rabbime hamdolsun..
Ve şu cümle: “Gaybı, kalpleri ve hakiki niyetleri bilen mutlak güç sahibi Cenab-ı Allah bizleri Sırat-ı müstakimden ayırmasın.”
Ağır dini ifadeler bunlar…
[Eski metinlerde Allah’tan söz etmek gerektiğinde “Cenab-ı Hak” sözcükleri tercih edilir, dindarlar da o kalıbı kullanırlardı. Süleyman Demirel ile birlikte onun yerini “Cenab-ı Allah” kalıbı aldı. Berat Albayrak da onu yeğlemiş.]
Duyuru “(Allah) sonumuzu hayreylesin” diye bitiyor.
Bu ifade ilk okuduğumda da beni irkiltmişti, metin analizine soyununca daha da rahatsızlık duydum.
Hiçbir zaman olumlu beklentiler için “Allah sonumuzu hayreylesin” tarzı bir cümle kullanılmaz. Tam tersine, olumsuzluklar birbiri ardına gelir, daha büyükleri ile karşılaşılacağı iyice belli olur, işte o zaman “Allah sonumuzu hayreylesin” cümlesi sarf edilir.
Ne oluyor gerçekten?
Hükümetten çekilen ekonomiden sorumlu bakan olunca, bu cümleyi duyan insanların ilk düşüneceği şey, Berat Albayrak’ın ekonomi alanında her şeyin daha da kötüye gideceği beklentisi içerisinde olmasıdır.
Öyle olmadı, dolar karşısında değeri sürekli eriyen TL bu olaydan sonra biraz olsun kendine geldi.
Acaba olumsuz beklenti ekonomi dışı alan/lar ile mi ilgili?
Aklıma takılan sorular.. Üç:
Böyle düşünmeye başlayınca aklıma bir başka konu geldi.
Çok değil 2,5 ay önce Karadeniz’de bulunan doğalgaz rezervleriyle ilgili düzenlenen tören Berat Albayrak’ın daha önemli bir konuma hazırlandığını düşündürecek tarzdaydı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan konuşmasında kendisine bayağı övücü sözlerle hitap etti. En uzun konuşmayı da Berat Albayrak yaptı.
Tören genç politikacının geleceğinin parlak olacağı izlenimini dosta-düşmana vermişti.
Dahası da var.
Ekonomiden sorumlu bakan AK Parti il ve ilçe kongrelerine katılıyor, onun oralardaki varlığı da hep lehine yorumlara sebep oluyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti genel başkanlığından çekileceği ve o görevi Berat Albayrak’a bırakacağı yolunda az yorum okumadık.
Soru şu: Ne oldu da, “Allah sonumuzu hayreylesin” noktasına gelindi?
Gözden düşen Berat Albayrak mı, yoksa politika ve onun getirdikleri/getirecekleri mi Berat Albayrak’ın gözünden düştü? Hangisi ve neden?
Gerçekten bunları merak ediyorum.
Duyuru metninde ifade analizine muhtaç bir başka cümle daha var, ama onu olduğu gibi aktarıp o ifadeyi analizi sizlerin dikkatinize bırakayım.
Şöyle yazmış duyurusunda Berat Albayrak:
“At izinin it izine karıştığı, Hak ile batılı ayırt etmenin zorlaştığı böyle çetin bir zamanda bizlerin samimiyetine inanarak dua eden her bir vatandaşımızdan Rabbim razı olsun.”
Ne demek oluyor şimdi bu?
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025