Gökhan BACIK
Dünyada alıştığımız şekliyle uluslararası ekonomik dengeleri şekillendiren petrol gibi ürünler bulunuyor. Ancak teknolojinin hayatı değiştirmesiyle artık bu liste değişiyor. Günümüzde uluslararası ilişkileri neredeyse tek başına etkileyen ürünlerden biri artık çip.

Dünyada üretilen çiplerin yarısını Tayvan üretiyor. Listenin diğer dört ülkesi sırayla Güney Kore, Japonya, ABD ve Çin. Dünya çip üretiminde AB’nin payı ise yüzde 10. Avrupa üretiminde ASML, BESI ve NXP gibi önemli Hollanda firmaları büyük aktörler.
Çip konusunda AB’de siyasi paradigma değişikliği Covid-19 kriziyle oluştu. Krizin arz zincirini yavaşlatmasıyla pek çok Avrupa firması üretim sorunu yaşadı. Çip kıtlığı yüzünden otomobil firmaları üretimi yavaşlattı yahut durdurdu. İkinci bir dönüm noktası AB’nin güçlü bir çip endüstrisine sahip olmamasının başka alanlarda yatırımları olumsuz etkilediğini fark etmesidir. AB, çip yatırımlarının büyük bir hale gelmediği sürece başka teknolojik alanlarda da tatmin edici büyümeyi gerçekleştiremeyeceğini düşünmeye başladı.
Esasen, çip konusu bazı başka konular olduğu gibi geleneksel olarak Batı içi bir iş bölümü ile götürülmekteydi. Buna göre Tayvan, Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler (coğrafi olarak Batılı olması bile Batı-bloğunun çekirdek üyeleri) çip üretimini gerçekleştirmekteydi. Bu ülkelerin üretimi, AB’ye ekonomik ve güvenlik açılarından rahatlatıcı bir arz sunmaktaydı. Ancak yukarıda özetlenen nedenlerden dolayı AB bu konuda paradigma değişikliğine gitti. Elbette bu değişikliğin arkasında AB içinde her geçen yıl artan elektrikli araç sayısının da etkisi bulunuyor.

Gelişmelere reaksiyon olarak AB, 13 Eylül 2023’te “Avrupa Çip Yasası’nı” kabul etti. Yasanın temel hedefi, AB’nin küresel pazarda çip üretimini yüzde 20’ye çıkarmak. Yasa kısaca (i) stratejik olarak AB fonlarının büyük çaplı çip üretim tesislerinin kurulmasını ve (ii) yine AB fonlarının bu konuda yapılacak araştırmalarda kullanılmasını amaçlıyor. İlk olarak AB bunun için 43 milyar euro ayırdı. Bu fon geçen zaman içinde 100 milyar euro’ya yaklaşmış durumdadır. Yasa, AB’nin çip konusunda eğitim müfredatından ticarete kadar geniş bir alanda gerekli adımları atmasını da hedefliyor. Çip ekonomisi üretim bandından piyasaya gelişmiş bir uzmanlık gerektirdiği için çip sadece bir ürün değil bir tür ekonomik kültür olarak görülüyor. Burada kritik olan şudur: Ulusal bir çip endüstrisi için 10 bin ila 15 bin kadar nitelikli uzman yetiştirmek gerekmekte. Bunun kadar önemli bir nokta da ulusal çip ekonomisi için bir bölge üzerinde yoğunlaşmak.
Bu yasa çerçevesinde AB Komisyonu, Dresden’de kurulacak Avrupa Semi-kondüktör Üretim Fabrikası için geçtiğimiz ağustos ayında 5 milyar euro destek verdi. Bu büyük üretim tesisi dünyada çip üretimini neredeyse tek başına domine eten Tayvanlı TMSC şirketi ile ortaklığa giren Alman Bosch ve Infineon gibi şirketlerin iş birliğine dayanıyor. Tesisin 2029’da tam kapasite üretime geçmesi planlanıyor. Benzer modelde ama farklı ölçeklerde yatırımlara başka AB ülkelerinde rastlamak mümkün. Örneğin ABD’li Onsemi (bu firma Skoda’nın stratejik partneridir) Çek Cumhuriyeti’nde yeni bir çip üretim tesisi planlamaktadır. Onsemi’nin bu ülkede zaten faaliyette bulunan ve 2 bin 200 kişinin çalıştığı bir tesisi var. Çip konusunda önemli yatırımlar ile öne çıkan Fransa da yabancı ortaklıkla kurulacak bir çip üretim tesisi için yaklaşık 3 milyar euro bütçeden destek vermiştir. Benzer gelişmeleri İtalya ve Polonya gibi ülkelerde de görüyoruz. Özellikle Polonya’nın agresif bir çip stratejisi olduğunu not etmek gerekiyor. Yine İtalya, bir Singapur firması ile kurulacak üretim tesisi için 10 milyar euro destek ayırmıştır. Bu bağlamda Sicilya’nın doğu sahillerindeki Catania, Fransız-İtalyan ortak yatırımları ile bir tür çip havzasına dönmektedir.
Yine AB, 2024’ün Şubat ayında çip konusunda araştırma yapacak bilim insanları ve üniversitelerin projelerinde yarışmacı bir biçimde kullanılması için 216 milyon euro ayırdı. Bu arada Avrupa semi-kondüktör piyasa büyüklüğü 2024’te 60 milyar euro’ya ulaşmıştır. Aynı yılda bu sözü edilen piyasanın yüzde 8.4 artması demektir.
AB’nin konuya ilgisi küresel piyasada diğer bir büyük dev olan Amerikan Intel’in de yatırım planlarını değiştirmiştir. Firma, Almanya, Polonya ve İtalya gibi ülkelerde büyük yatırımlar içeren bir strateji ile AB’nin çip pazarında yer alma hedefini benimsemiştir. Ancak, İntel’in Avrupa çip siyaseti bu firmanın küresel karlılık konusunda yaşadığı sorunlardan dolayı ertelenmiştir. İntel konusundaki belirsizlik nedeniyle Alman hükümeti 28 Kasım 2024 günü çip konusunda yatırımları teşvik için yaklaşık 30 milyar euro tutarında ek destek paketi açıklamıştır. Bu teşvik, Alman firmalarını üretimini arttırmayı hedefliyor. Intel’in Avrupa yatırımlarını ertelediğini ilan etmesi AB çip siyasetinin karşılaştığı kriz olarak yorumlanmıştır. Intel ile işbirliğinin başarısız olması durumunda, Avrupa’da boşluğu Tayvan ve Güney Kore firmalarının doldurması bekleniyor. Burada temel bir sorun da şu: Çip üretimi elektrikli otomobil üretimi ile yakından ilişkili bir konu ve elektrikli otomobile yönelik talep (genel olarak artsa da) zamansal bir grafik üzerinde yatırım planlarına uygun biçimde istikrarlı bir şekilde gerçekleşmiyor. Diğer bir konu da AB Çip Yasası’nın neredeyse ABD Çip Yasası ile aynı dönemde çıkması. ABD yasası da çip üretimini teşvik etmek için doğrudan ve dolaylı büyük maddi destekler ve yatırım kolaylıkları sunmakta. Bu açıdan Avrupa’nın çip stratejisi bir yandan tam zamanında atılmış bir adımdır ancak diğer yandan bu konuda yüksek rekabetin yaşandığı bir dönemde atılmıştır. Bu rekabet, küresel firmaların yatırım lokasyonlarının değişmesine yol açabilmektedir.
Ekonomik planlama ve teşvik çok önemlidir ancak mutlak başarı demek değildir. AB de yeni gelişen jeopolitik riskler ve fırsatlara göre yeni bir çip siyaseti geliştirmiştir. Bu teşviklerin ve yatırımların bazıları başarılı olacak bazıları başarısız olacaktır. Ancak burada önemli olan nokta şudur: AB, küresel çip pazarının halihazır durumundan memnun değildir ve yeni bir siyaset ile bu konuda kendine yer açmak istemektedir. Bu siyasetin olumlu ve olumsuz sonuçları ise elbette küresel uluslararası ilişkileri etkileyecektir.
Çip, uluslararası ilişkiler ve yeni AB siyaseti: Gökhan Bacık yazdı
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2025
27.05.2025
24.03.2025
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
27.01.2025
3.12.2024
19.11.2024
7.11.2024