Gökhan BACIK
Lübnanlı modacı Elie Saab’ın Riyad’da düzenlenen defilesinde, Camila Cabello’nun ünlü şarkısı Havana’yı Suudi Arabistan için “Saudia-na-na-na” şeklinde söylemesi ve yine aynı gecede Jennifer Lopez gibi şarkıcıların boy göstermesi dikkat çekti.
Burada insanların ilgisini çeken şey şu: Suudi Arabistan dini bir rejime sahiptir ve böyle bir ülkede Lopez gibi şarkıcılar, tıpkı New York yahut Paris’te giyindikleri şekliyle sahne performanslarını gerçekleştirmiştir. Lopez’in bacaklarını (ve hatta daha fazlasını) açıkta bırakan kıyafetini gören herkes ‘bu Arabistan’da nasıl oluyor?’ diye sordu.
Bu sorunun cevabı aslında epeydir gerçekleşmekte olan ve Arap dünyasında özellikle sosyal alanda “sekülerleşme” (yahut dünyevileşme) amaçlayan kapsamlı siyasi adımlarda yatıyor. Peki bu adımlar neden atılıyor?
İlk olarak, bütün dünyada olduğu gibi Arap dünyasında yeni kuşağın – tıpkı Türkiye’de olduğu gibi – kendi hayat tarzının peşinden gittiğini iyi anlamak gerekiyor. Bu kuşak hem dindar hem seküler hem namaz kılan hem partiye giden velhasıl 30 yıl önce birbiri ile uzlaşmaz gibi görülen şeyleri paradoksal olarak benimseyen bir kuşaktır. Bu kuşağın arzu ettiği hayatı onlara vermemek için siyasi rejimlerin elinde tek olanak Kuzey Kore gibi bir yer olmaktır. Nitekim, İslamcı bir rejime sahip İran dahi gençlerin talepleri karşısında esnemektedir. Bu esnekliği görmek için İran’ın popüler müzik grubu Mesih ve Araş’ın Tehran konserinde ona eşlik eden kız ve erkekleri izlemek yeterlidir.
Benzer biçimde Arap dünyasının önemli kentlerinde birbiri ardına konserler veren ve bu yeni pan-Arap müzik/sanat şebekesini var eden sanatçılara bakmak lazım. Birkaç örnek vermek gerekirse, Emel Mahir yahut Mai Faruk gibi Mısırlı kadın şarkıcıların sembolize ettiği bir eğlence trendi, içinde Suudi Arabistan’ı da içeren biçimde Körfez Arap dünyasında etkili bir dalga oluşturdu. Bu dalga, otoriter Arap rejimleri için de bir fırsat alanı oluşturdu. Şimdilik politik reformlar talep etmeyen ve günlük hayatı daha eğlenceli hale getirmeyi amaçlayan bu dalga, Arap rejimleri tarafından meşruiyetlerini arttırmak için bir fırsat olarak görüldü. Bu dalganın içine – elbette petrol parası ile – futbol da eklendi.
Dahası bölgede tarihsel olarak modernleşmenin ileri karakolu Türkiye’nin son yirmi yılda içine girdiği iç-hesaplaşma, Arap dünyasından çıkan bu dalganın mukayeseli olarak daha çok dikkat çekmesini sağladı. Fatma Said gibi hem klasik Batı müziğinin hem geleneksel Arap müziğinin genç Arap temsilcileri Avrupa’da tanınır hale geldiler. Bu dalganın erken safhasında örneğin Umman gibi ülkeler büyük yatırımlarla opera binaları inşa ettiler. Batıdan sanatçılar bu kurumlarda konserler vermeye hatta çalışmaya başladı.

Umman’ın başkenti Maskat’taki Kraliyet Opera Binası
Şüphesiz bu “hikaye içinde en dikkat çeken yer Suudi Arabistan. Ülkenin fiili lideri Prens Selman, 2017 yılında ülkesinin aşırı dini yorumlardan kurtulup ılımlı İslam yorumuna yöneleceğini ilan etti. Prens’e göre aslında Suudi Arabistan tarihsel olarak bu ılımlı İslam yorumunun yurduydu. Aynı dönemde – üstelik başka Arap liderlerinin de olduğu bir toplantıda – Selman, “Arap dünyasının dünyanın yeni Avrupa’sı olacağını” söylemiş üstelik bu “davanın” kendi kişisel “savaşı” olduğunu belirtmiştir.
Lopez’in bacaklarını açıkta bırakan kıyafetle konser vermesi doğal olarak “peki Vehhabi din adamları ne diyor?” sorusunu akla getiriyor. Selman bu tepkiyi öngörerek 2017 yılından itibaren pek çok din adamını ya hapse attı ya tasfiye etti. Bu dalgada el-Karni, al-Awda gibi ünlü kişiler hapse atıldı. 2021 yılında televizyondan halka hitap eden Selman, sert biçimde Vehhabi din adamlarını eleştirdi. Onları çağdışı bir din yorumunu savunan kişiler olarak niteleyen Selman, bu din adamlarının üstelik İslami metinleri doğru yorumlama yetkinliklerinin de olmadığını söyledi. Selman’a göre Vehhabiliğin kurucusu Abdülvehhab eğer yaşasaydı bugünkü Vehhabi din adamlarının yorumuna ilk o karşı gelecekti. Aynı konuşmada Selman, Batı tipi eğlence usullerinin ülkesinde yayılmasını desteklediğini açıkça ifade etti. Bu konuşmanın bir Ramazan gecesi gerçekleştiğinin altını çizmek gerekiyor.
Selman’ın ülkedeki 250 yılı aşkın yıllık devlet-Vehhabi koalisyonunu sarsacak nitelikteki reformlarının uzun vadede nasıl bir siyasi ve toplumsal tepki üreteceğini bekleyip görmek gerekiyor. Her siyasi hareket zamanla bir tepki oluşturur. Ancak halihazırda Selman’ın siyasetinin kadınlar ve gençler arasında O’nun meşruiyetini güçlendirdiğini söylemek mümkün. Reformlar bağlamında takip edilecek radikal adımlar Arabistan ‘çevresinde’ muhafazakâr tepkiler de üretebilir. Öte yandan, bütün etkilerine rağmen din adamları Suudi Arabistan’da devletin önüne kolay kolay geçememektedirler. İran’dan farklı olarak (ve bir parça Osmanlı-Türk siyasi geleneğine benzer biçimde), Suudi Arabistan’da devlet elitleri dinsel elitlerden daha güçlüdür. Popüler biçimde bu iki modeli özetlersek: Türkiye’de Allah’ın yeryüzünde vekili sultan (yani devlet başkanı), İran’da ise – İran Anayasası’nın açıkça yazdığı üzere– gaip imam gelene kadar onun adına zamana imamlık yapan dini liderdir.
Son olarak şunun altını çizmek gerekiyor. Prens Selman konuşmalarında sürekli “petrol sonrası” bir kuşaktan bahsediyor. Bu ise bizi bütün bu sekülerleşme tartışmalarını tetikleyen en önemli mücbir sebeplerden birine götürüyor: Ekonomi. Bilindiği üzere dünyada petrol-sonrası enerji kaynakları hızla artıyor. 2024 yılının ortasında Norveç’te elektrikli arabaların sayısı çoğunluğa geçmiştir. Bu trend hızla yayılmaktadır. Reflect Orbital adlı bir şirket yakın zamanda uzaya konulacak aynalar yolu ile gece bile güneş enerjisi kullanma projesini ilan etmiştir. Benzer gelişmelerin en büyük endişe yarattığı yer petrole dayalı Arap ülkeleridir. Bu riske karşı Suudi Arabistan “Suudi Vizyon 2030” başlıklı büyük bir dönüşüm stratejisi ilan etmiştir. Petrol, dindarlık, hac gibi kavramlarla akla gelen Suudiler, bu projede araba kullanan kadın, güneş panelleri gibi konulara vurgu yaparak kendilerini sunma çabası içindedir. Kısacası, Arabistan yeni ekonomik dünya düzenine kendini uydurmaya çalışmaktadır. Belli ki Suudiler, petrol-sonrası dünyaya ayak uydurmak için eğitimden ekonomiye bir dönüşüm gerektiğini düşünüyor. Bu bir açıdan Tanzimat öncesi Osmanlı reformlarına benzetilebilir. Bu dönemde sadece Batı’nın tekniği alınmak istenmiştir. Bir zaman sonra ise “Batı’nın felsefesini almadan o teknik de gelmiyor” denilmiştir. Çünkü değişim, salt teknik bir konu değil ekonomik, eğitimsel kısacası hayatta her alanı içeren bir olgudur. Nitekim, buna uyan biçimde Suudi Arabistan, 2018 yılından itibaren eğitim programlarına felsefe derslerini eklemiştir. Yine yukarıda ismi geçen Vizyon 2030 çerçevesinde bütün müfredata bilim, müzik ve yabancı dersler konulma hedefi kabul edilmiştir. Kısacası, Suudi Arabistan’da olup bitenleri sadece Jennifer Lopez’e bakarak değerlendirmemek gerekiyor.
Gökhan Bacık yazdı: "Saudia na-na-na": Arap Sekülerleşmesi - Medyascope
Yazarlar
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları



















































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
21.12.2025
7.12.2025
16.11.2025
8.11.2025
1.11.2025
26.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
4.10.2025