Gökhan BACIK
Yaşayan en önemli siyaset bilimcilerden kabul edilen Alfred Stepan, 2003 yılında önemli bir makale yayımladı.
Makale bize kabaca şunu söylüyor: “İncelendiği zaman görülecektir ki İslam ve demokrasi arasındaki uyumsuzluk aslında genel olarak bütün Müslümanlara yönelik değil daha ziyade Araplara yönelik bir sorunu ortaya koyar.”
Stepan, yaptığı çalışma sonunda Arap ülkelerinin demokrasi ile uyumsuzluğunun asıl sorun olduğunu ve konuyu İslam-demokrasi uyumsuzluğu şeklinde okumamak gerektiğini söylemiştir.
Benzer bir yaklaşım Türkler için dile getirilebilir mi?
Bazı teknik sorunlar yüzünden “Türk dünyası” denilen kavramın sorunlu olduğunu bilmekle birlikte bir şekilde bunu çıkış noktası olarak kabul edelim. Kültürel veya türlü biçimde Türklük ile özdeşleşen bir alan var. Bu alanın içinde Türkiye, Azerbaycan, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan gibi ülkeler giriyor.
Bütün bu ülkeler –ki bazıları feci biçimde- demokrasi sorunu yaşamakta. O zaman insanın aklına doğal olarak şu soru geliyor: Bütün Türk (Türki) ülkelerin demokrasi sorunu içinde olması ne anlama geliyor?
Nasıl oluyor da Türklük siyasal, kültürel kümesinin içine bir şekilde tarihsel olarak giren ülkeler hala demokrasi konusunda hep birlikte başarısız?
Belki eldeki tek istisna sadece Türkiye’nin devlet olarak tanıdığı KKTC. Şaşırtıcı biçimde dünya tarafından tanınmamış olmasına rağmen KKTC, Türk yoğun bir kültür haritası olarak hem günlük hem siyasal olarak demokratik. Fikrini soracağınız on uzmandan dokuzu bunu “tipik bir eski İngiliz sömürgesi olduğu için” diyecektir.
Türk veya Türki alanlarda demokrasinin gelişmemesi büyük ihtimalle bu alanlarda tarihsel olarak ortak olan kültür, devlet algısı, lider kültü, aile yapısı gibi geniş konularla ilgilidir. Bir kök neden, bir “yapı” demokrasinin Türk veya Türki toplumlara nüfuzunu durdurmakta.
Dolayısıyla İslam ve demokrasi sorununu Müslümanlar ve demokrasi sorunun ötesinde Türkler ve demokrasi sorunu olarak da tartışmak gerekiyor.
Bir “ırk veya etnik kimlik” ile anılan 5 bağımsız ülkenin dünya üzerinde olması nadir bir durumdur. Mesela yer yüzünün değişik yerlerinde beş tane Japon devleti yok. Ancak aynı anda bir kaç devlete sahip Türklerin kurduğu hiç bir devletin asgari demokratik olamaması da son derece tuhaftır!
MS 2016 yılında hala büyük ölçüde “Türk dünyası” küresel sistemin marjinal bir yeridir. Küresel düşünceye, teknolojiye katkı yapamamakta veya çok az yapmaktadır.
O nedenle Bişkek’ten İstanbul’a oradan Astana’ya Türkler sürekli tarihleri ile övünür. Bir açıdan Türk dünyası üstü açık müzedir! Size hep geçmişlerinin görkemini anlatır!
Büyük ihtimalle bir tür “atalar kültüne” dönmüş günlük kültürel “ilahiyatın” meydana getirdiği Türk tarz-ı hayatı, iyi ve sorunlu yönleri ile Türklerin demokrasi sorununun neden bugün bu halde olduğunu anlamak için en önemli anahtar kelimedir.
Daha kötüsü Türk sahasının (bozkırının), Batısında Avrupa ülkeleri, Doğusunda Japonya gibi ve “yanlarında” başka ülkeler küresel medeniyete gerek kültürel gerek teknolojik gerek ekonomik büyük “girdiler” sağlarken içinde bulunduğu durgunluk hayret vericidir. Sanki donmuş ve tarihin akışından kopup donduğu yerde dünyaya bakmakta olan bir “saha”.
Bu nasıl oldu? Bu hale nasıl gelindi? Hangi dinamik ölmüş olmalı ki Buhara’dan İstanbul’a büyük bir “kültür alanı” durağan hale geldi?
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2025
27.05.2025
24.03.2025
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
27.01.2025
3.12.2024
19.11.2024
7.11.2024