Gökhan BACIK
Bir ülkenin dış politikası genelde türlü güç unsurları ile açıklanır. Ancak sanırım Türk dış politikasını son yıllarda yaşanan gelişmelerden dolayı “güçsüzlük” konusunu ele alarak açıklamak gerekiyor.
Bir süre önce Türkiye, bir Rus savaş uçağını düşürdü. Nereden bakarsanız bakın bu ciddi bir olaydır. Rusya bir askeri devdir. Türkiye’yi bir kaç saat içinde yaşanmaz hale getirecek nükleer silahları vardır. Dahası enerji, turizm ve ticaret gibi alanlarda büyük ortağımızdır. Ancak gelinen süreç sonunda Türkiye’nin gücünün Rusya ile kavga etmeye yetmediği açıkça görülüyor. Askeri olarak Rusya, Suriye’ye tek yanlı müdahale etti ve bütün dengeleri değiştirdi. Bu arada Türkiye’nin bütün kazanımlarını yerle bir etti. Ekonomik olarak turizm boykotu, Antalya merkezli turizmi yerle bir etti. Gücünüz yetmediği zaman ısrar ederseniz sadece zarar görürsünüz.
Şimdi Türkiye güçsüzlüğünü fark etmiş halde Rusya ile tekrar ilişkileri düzeltmeye çalışıyor. Aynı güçsüzlük Almanya konusunda da geçerli. Kızdığımız, bağırdığımız Almanya bir süper güç. Ne ekonomik olarak ne başka açıdan Türkiye’nin Almanya ile boy ölçüşmesine imkan yok.
Şunu da not etmek gerekiyor: Rusya, İsrail, Almanya gibi ülkelerle ilişkileri düzeltmeye çalışmak “ayıp” değil doğru bir şeydir. Dış politika, sürprizlere her zaman açık değildir. Genelde bir konuda ülkelerin rekabetinden kimin kârlı kimin zararlı çıkacağı kestirilebilir. Elbette güçsüzlüğüne rağmen Türkiye kendisinden çok güçlü Almanya, ABD gibi ülkelerle “kavga” edebilir. Ancak bunun yegâne getirisi ‘onurlu yalnızlık’ ve ‘onurlu kayıplar’dır.
Burada önemli olan şudur: Türkiye’nin güçsüzlüğünün hem elitler hem toplum tarafından algılanması gerekiyor. Ancak elitlerin çoğu ve toplumun kahir ekserisi, Türkiye’nin güçsüzlüğünün farkında değil. Yahut farkında olunduğu halde popülizmin tatlı meyveleri için bunda ısrar ediliyor.
Ancak burada çok büyük bir zarar görülen başka konu var: Bir ülkede, modern uluslararası sistemin, dünya siyasetinin halk tarafından sağlıklı anlaşılması hayati derecede önemli bir şeydir. Halkın, iş adamlarının, elitlerin, gazetecilerin dünya sistemini çok iyi anlaması gerekiyor. Dünya siyasetini yanlış okuyan toplumlar, ne demokrasi inşa edebilir ne de gelişimci işletmeler kurabilirler. Bir toplum mutlaka ama mutlaka dünyayı iyi okumak zorundadır.
Toplumu yönlendiren gazeteciler, siyasiler mutlaka ama mutlaka topluma mümkün olduğu kadar doğru bir dünya resmi sunmalıdır. Bugün Türkiye’de tüketilen gazetelerin çoğunda ciddi bir dış politika nosyonu yok. Daha kötüsü her küresel gelişme Türkiye merkezli okunuyor.
Kulağa hoş gelmiyor ama dış politika başarılı olmanın ilk şartlarından birisi Türkiye-merkezli düşünmemektir. Eğer topluma bu şekilde doğru olmayan bir uluslararası sistem resmi sunulursa Türkiye asla dünyayla ekonomik ve başka açılardan bütünleşemez. Türkiye, küresel yapının marjinal bir mahallesi olarak kalır. Dahası insanlarımız hep ‘yabancı ülkelerle’ kavga etmeyi marifet olarak kabul eder. Başka milletleri bizim potansiyel ticari ortağımız, ürünlerimizin müşterisi, şehirlerimizi gezecek potansiyel turist olarak görülmelidir. Yabancı milletleri sevmeyen onlara mal satamaz. Onlarla başarılı ilişki kuramaz. Doğal bir kuraldır ki insan sevmediğinden uzak durur.
Toplumu motive etmek güzel bir şeydir ve yararlıdır. Ancak ölçü kaçınca güç değil güçsüzlük, sizin dış politikanızı belirlemeye başlar. Herkesin, ama herkesin, Türkiye’nin uluslararası güç dengesinde en iyi ihtimalle ikinci ligde vasatın üstünde bir “oyuncu” olduğunu görmesi gerekiyor.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2025
27.05.2025
24.03.2025
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
27.01.2025
3.12.2024
19.11.2024
7.11.2024