Mehmet ALTAN
Derin yoksulluğu, içe doğru işleyen bir yaraya dönüştüren bugünkü ekonomik iflasın sigara yanığından pek farkı yok…
Toplumun tenine her gün 800 derecelik bir kor değip duruyor… Acısı her gün artıyor, izi derinleşiyor.
xxxxxxx
Toplumun tenine 800 derecelik bir kor ateşi değiyor demek, ne demek?
Yoksulluğa, parasızlığa bin yıllık çare olan “fakir yemeği”nin bile artık yok olması, buharlaşması demek…
Arama motoruna “fakir yemeği” yazıyorum…
“Fakir yemeği” olarak bilinen yiyecekler dökülüyor:
Mercimek ...
Bulgur pilav, cacık ...
Salçalı ekmek ...
Kıymasız patates yemeği. ...
Patates ...
Tavuk döner, vs…
Bunlar “ucuz” yemekler, yoksul insanların karınlarını doyurmasına imkân sağlayan yiyecekler… Daha doğrusu eskiden öyleydi.
Bugün yoksul insanların ellerine geçen parayla bu yemekleri düzenli almaları bile imkansızlaştı…
Salatalık taneyle satılıyor, tavuk ateş pahası, domates 25 lirayı geçti… Hangi fakir bugün “ekmek peynir” yiyecek, hangi fakir domatesi ekmeğine katık edecek, hangi fakir çoluğuna çocuğuna tavuk döner ısmarlayacak?
Eskilerin deyimiyle yoksullar “kuru ekmeğe” muhtaç hale geldi… Ekmek kuyruklarını her gün, her yerde görüyoruz.
“Fakir yemeğini” sofrasına koyabilenlerin bile zengin gözüktüğü günler bunlar.
xxxxxxx
Bu kadar sarsıcı bir fakirleşme dönemi var mı?
1994’den 2008’e bütün krizleri yaşayan biri olarak en azından yakın dönemde pek anımsamıyorum…
O halde bu nedir?
Olsa olsa Osmanlı’daki gerileme döneminin hortlamış halidir, ikiz kardeşidir…
xxxxxxx
Gerileme dönemi Sırbistan'ın sınırları içinde yer alan küçük bir kasaba olan Karlofça’da imzalanan antlaşma ile başlar.
Karlofça Antlaşması, Osmanlı’nın büyük çapta toprak kaybettiği ilk antlaşmadır… Gerileme Dönemi’nin başlangıcı kabul edilir.
Gerileme Dönemi’nin nedenlerinin peşine düşerseniz, önünüze bir yığın sebep çıkar?
-Merkezi Yönetimin Bozulması
-Askeri Sistemin Bozulması
-Sosyal Alandaki Bozulmalar
-Eğitim Sisteminin Bozulması
-Dış Etkenler
Ve tabii ekonomik nedenler…
xxxxxxx
Ekonomik nedenleri tahmin etmek için bir çabaya gerek yok, bugünkü durumla aynı:
-ihracatın azalması,
-ithalatın artması,
-paranın değerinin düşmesi,
-enflasyonun artması,
-kırsalda yaşayan insanların vergilerini ödeyemeyerek tarımsal üretimi bırakmaları
-ve saray masraflarının artması….
Görüldüğü gibi bugün ile hiçbir fark yok…
Gerileme Dönemi’nden, Gerileme Dönemi’ne…
xxxxxxx
Geçmişe bakmanın birçok yararından biri de yarına dair daha isabetli tahminler yapmaya imkân vermesidir…
Gerileme Dönemi’nde ıslahat hareketleri de görüyoruz…
Karlofça Antlaşması ile Osmanlı bir dizi tedbirler almış ve mali, iktisadi, idari yapılanmaya giderek, ordu ve donanmanın yenilenmesi çalışmalarını başlatmıştır.
Bir nevi restorasyon… Yapılan ıslahatlarda Avrupa örnek alınmıştır.
3. Ahmet, Avrupa kentlerine geçici elçiler göndererek yenilikleri takip etmek istemiştir.
Bu dönemde matbaa getirilmiş, İstanbul'a bir kâğıt ve kumaş fabrikası kurulmuştur.
xxxxxx
Sultan I. Mahmud (1730-1754) ve III. Mustafa (1757-1773) dönemlerinde Osmanlı Ordusu modernize edilmeye çalışılmış, humbaracı ve topçu ocaklarının Batı tarzında teşkilatlandırılmasına girişilmiştir.
Bir Fransız subayı olan Comte de Bonneval, 1731'de humbaracı ocağının ıslahına başlayarak ocağın ihtiyaç duyduğu talimli askeri yetiştirmek üzere de 1734 yılında Üsküdar'da bir mühendislik okulu açılmasını sağlanmıştır.
Ama dillerden ve gönüllerden uzak olsun, reformlar çok geciktiği için dağılma dönemi engellenememiştir…
xxxxxxx
Enseyi karartmaya gerek yok…
Tarih, yaşadığımız bugünkü dönemi sigara ateşi gibi yakan pahalılık nedeni ile “fakir yemeği”nin bile pişirilemediği, ortadan kalktığı korkunç bir dönem olarak anacak…
Ama mucizeleriyle ünlü bu millet emin olun bu “makus talihi” yenecektir.
Toplumlar genellikle acıyla akıllanır, biz de yakın tarihte görülmeyen bu acıyla, yakın tarihte görülmeyen bir akla ulaşacağız büyük bir ihtimalle.
O akıl bizi, demokrasiye, hukuka, özgürlüğe kalıcı bir şekilde taşıyacak.
Başka da bir çaremiz yok zaten.
Tabii altın varaklara meraklı görgüsüz yeni zenginler semirirken, sayıları hızla artan yoksulları “kuru ekmeğe” muhtaç halde yaşatmak istemiyorsak.
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025