Mehmet ALTAN
Boğaziçi Üniversitesi’nin kapısına kelepçe takmışlardı… O görüntü bir zihniyetin sembolüydü.
Şimdi bir adım daha öteye gittiler.
“Sürekli saldırılan” ve “öldürülen” doktorlarımız, Türkiye’yi barbarlar ülkesi haline getirmek isteyen zihniyetin sembolü oldu artık.
xxxxxxx
Nitelikli eğitim alan herkesi düşman ilan eden bir korkunç dönemden geçiyoruz…
Parlak her beyin, yetenekli her insan korkunç bir güruhun doğal hedefi haline geldi…
Onları öldürmek, dövmek, hırpalamak neredeyse bir siyasi tercih olarak sunuluyor toplumun bir kesimine.
Bilgi, tecrübe, kültür, bilim, sanat, zarafet, incelik, kibarlık “barbarların” kanlı saldırılarıyla karşı karşıya.
Konya Şehir Hastanesi’nden görev yapan Dr. Ekrem Karakaya’nın katledilmesinin ardından sağlıkta şiddeti protesto için iş bırakan doktorları hedef alan bir cami imamı “sen öldürmez misin, sövmez misin, dövmez misin?” dedi.
Açık bir vahşet manifestosu gibiydi sözleri.
“Saldırın” diyor ve eliyle doktorları gösteriyordu.
Yeni cinayetlerin altyapısı bir cami minberinden verilen vaazla oluşturuluyordu.
Eğitimli herkesi “kafir” ilan etmenin eşiğine geldikleri ve o eşiği geçmek için “kanlı bir sabırsızlıkla” kıpırdandıkları düşünülebilir.
xxxxxxx
Yeryüzünde bu bir ilk değil.
Daha önce bu tür canavarlıkları yaşamış toplumlar var, ilk akla gelen de Kamboçya’daki Pol Pot dönemi.
Asıl adı Saloth Sar olan 1925 doğumlu Pol Pot, Kızıl Kmerler adlı komünist olduğu iddia edilen gerilla teşkilatının kurucusu, 1976 ilâ 1979 yıllarında da Kamboçya'nın başbakanıydı.
Pol Pot, Kamboçya'yı tek partili bir devlete dönüştürdü.
xxxxxxx
İdareyi eline geçiren Pol Pot, eğitimli kabul ettiği herkesi rejim düşmanı ilan etti. Öyle ki “gözlüklü” olmak tek başına “düşman” ilan edilmeye yetiyordu.
Şehirli okumuş yazmışları zorla pirinç tarlalarında çalışmaya gönderdi.
Bütün okulları kapattı.
Okuma yazma bilenler öncelikli olmak üzere yaşlı, genç, çocuk, kadın, erkek ayırımı yapmaksızın yüz binlerce kişiyi işkence hanelere dönüştürülen okullarda, idareye karşı olduklarını “itiraf” ettirdikten sonra ölüm tarlalarına sürdü.
“Ulusalcı faşizmin” simgesi, Hitler’in torunlarından biri oldu…
xxxxxxx
Pol Pot ve Kızıl Kmerler, iktidarda oldukları 3 yıl içinde 7 milyonluk nüfusun yaklaşık üçte birini katletti.
Birleşmiş Milletler 2 -3 milyon, UNICEF ise 3 milyon ölüm rapor etti.
Kanlı paranoya inanılmaz boyutlara ulaştı.
Kamboçya’yı gezerken gördüğüm zülüm müzesindeki kafataslarından oluşan tepeciği hala titreyerek hatırlıyorum…
O asla unutulmayacak görüntü insanlık tarihinin yüz karalarından biri olarak duruyor.
xxxxxxx
Oraya nasıl gelindi?
Yeni “komünist” rejim, neredeyse tüm toplumu “tehdit” görmeye başladı.
Kapitalizme “ilişkili” olarak görülen ve tehdit olarak algılanan kişiler öldürüldü.
Bir yandan zülüm, diğer yandan akıl dışı çıldırmış yönetim zihniyeti yüzünden kıtlık baş gösterdi.
Hastalıktan veya zorla tarlaya sürülen insanların aşırı çalıştırılmasından dolayı da birçok ölüm yaşandı.
Pol Pot diktatörlüğü döneminde, lideri olduğu Kızıl Kmerler tarafından Kamboçya soykırımı gerçekleştirilmiş oldu…
Niteliklilere düşmanlık bir insanlık dramına dönüştü…
xxxxxxx
Şimdi, Pol Pot’tan kırk yıl sonra nitelikli insan düşmanlığı Türkiye’de de artan bir ivme kazanıyor…
Niteliksiz olanlar yükseliyor… Nitelikli olanlar cezalandırılıyor.
Boğaziçi Üniversitesi Melih Bulu’ya, Hazine ve Maliye Bakanlığı gibi çok nitelikli bir bakanlık Nebati’ye veriliyor.
Türkiye çöküyor.
Bu çöküşle birlikte “eğitimlileri öldürme” emri cami minberinden duyuluyor.
xxxxxxx
Değersizin değerliye duyduğu korkunç haset görülüyor ki kanlı bir nefrete dönüşüyor.
Ne kadar nitelikli insan varsa yok etmek istiyorlar.
İmam, “iktidar artık biziz” güveniyle fütursuzca cinayet emri verebiliyor… Barbarca alkışlarla karşılanıyor.
“Madem nitelikli o zaman yok olsun…” anlayışı koyulaşıyor
“Değerli olanları yok edersek bizim değersizliğimiz anlaşılmaz” inancı yayılıyor.
xxxxxxx
“Takkeli Pol Pot”lar siyaseten yenildiklerini gördükçe artan nefretleriyle toplumu bir katliama sürüklemeye çalışıyorlar.
Güçleri yetmeyecek.
Türkiye bu kanlı kamburu sırtından atmak için ilk seçimi bekliyor.
Türkiye’yi çürütüp çökerten Takkeli Pol Pot’ların nefreti, toplumun çok büyük bir kesiminin direncini ve kararlılığını artırıyor.
O direnci, barbarlara ilk seçimde siyaset tarihinin en büyük yenilgilerinden birini tattırarak gösterecek.
Nitelikli evlatlarımızı barbarlara kurban etmeyeceğiz, onlar bizim geleceğimiz… Onlara sahip çıkacağız.
Geçmişte kalan geçmişe gidecek…
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025