Mehmet ALTAN
Anayasa’nın 10. Maddesini hayata geçirmek yerine, tam tersine hareket eden siyaset kurumu nedeniyle Cumhuriyetin 100. yüzyılda, Türkiye’nin gemisi kayalara çarpmış durumda. Kımıldamıyor. Her gün biraz daha batıyor.
Siyaset kurumu tarafından iptal edilmiş olan 10. Maddeyi anımsayın:
“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.”
Ama iktidar, anayasanın bu emrini yerine getirmiyor.
xxxxxx
Türkiye’nin gemisi karaya oturmuş kımıldayamıyorken Birleşmiş Milletler merkezinde Rena Lee, “Gemi kıyıya ulaştı” diye bağırıyordu.
Rena Lee kim?
Okyanuslar ve Deniz Hukuku Büyükelçisi… Singapur Dışişleri Bakanı’nın Özel Temsilcisi ….
Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi kapsamında, “ulusal yetki alanları dışındaki alanlardaki deniz biyolojik çeşitliliğinin korunması ve sürdürülebilir kullanımının sağlanması” konferansının 2018 yılından beri başkanı olan kadın diplomat…
“Gemi kıyıya ulaştı” diye bağırarak insanlık için çok önemli bir anlaşmanın sağlandığını haber veriyordu.
xxxxxx
Okyanusun “insanlığın ortak malı olarak korunması ve gözetilmesini” sağlayan bu anlaşmanın resmi 4 ama gayrı resmi on beş-yirmi yıla varan bir geçmişi var.
Konferans delegeleri metni nihai hale getirdiler, şimdi altı resmi BM diline çevrilecek …
Daha sonra kısa bir oturumda kesin olarak kabul edilmesi ardından da en az altmış devlet tarafından onaylanması gerekecek…
xxxxxx
Uzun süredir göz ardı edilen okyanuslar dünya yüzeyinin yarısını ve denizlerin yüzde %60'ını oluşturuyor…
Şimdi olağanüstü zenginlik üreten bu alanlar, insanlığın birlikte hareket ederek bilinçli ve kurallı bir biçimde kullanacakları ortak malı oluyor…
xxxxxx
Antlaşma, önsözünde hedefini ortaya koyuyor.
Bilhassa iklim değişikliğinin ısınma ve oksijensizleşme gibi deniz ekosistemleri üzerindeki etkilerinden kaynaklanan biyoçeşitlilik kaybını ve okyanus ekosistemlerinin bozulmasını tutarlı ve işbirlikçi bir şekilde ele alma ihtiyacını kabul eder.”
Metin, uluslararası sularda gerçekleştirilen faaliyetlere ilişkin de özel kurallar getiriyor:
Anlaşma, okyanuslardan elde edilecek potansiyel geliri daha az gelişmiş ülkelerle adil bir şekilde paylaşmayı ve açık bir dijital platform sayesinde okyanuslardaki faaliyetleri şeffaf hale getirmeyi de hedefliyor.
xxxxx
Amacı iklim değişikliğinin etkilerinden kaynaklanan bozulmayı sınırlamak, okyanusları kirlilikten ve aşırı kullanımdan korumak ve kazanımları adil paylaştırmak olan bu tarihsel adım, ne gariptir ki 3 tarafı denizlerle çevrili Türkiye’de bir gazoz kapağının açılması kadar bile ses çıkarmadı…
Ne yetkililerden ses soluk çıktı ne de kamuoyundan…
Soluduğumuz oksijenin yarısını sağlayan ve insan faaliyetlerinden yayılan CO2'nin önemli bir bölümünü emerek küresel ısınmayı sınırlayan, genellikle mikroskobik bir biyolojik çeşitlilikle dolu bu okyanusları korumanın önemi bize pek hitap etmiyor…
Halbuki bu anlaşma, jeopolitik gerilimlerin ve çok taraflılığın ilişkileri baltaladığı bir dönemde cesaret verici bir işareti de içeriyor. Çünkü bu konuda ABD, Avrupa Birliği ve Çin geniş bir hoşgörü çerçevesinde ortak hareket ediyor.
xxxxxx
İnsanlık okyanusları ortak malı haline getirip, yer küreyi korumak için gemisini açık denizlerde daha da kararlı yüzdürme kararı aldı…
Biz bununla ilgilenmedik de duymadık da…
“Irk, din, mezhep” sömürüsü üzerinden siyaset yapma ilkelliğindeki 3 tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin gemisi karaya oturmuş vaziyette çünkü…
Biz daha insanları depremden koruyamıyoruz, depremzedelere sağlam bir çadır, temiz bir su veremiyoruz, insanlık alemindeki gelişmelerden çok uzakta kendi çaresizliğimizde kıvranıyoruz.
xxxxxx
Önümüzdeki seçim, insanlık alemindeki gelişmelerden kopuk bir halde siyasetin ilkelliğinde acılarla kıvranan bu toplumu, yeniden insanlığa bağlayacak bir köprüyü inşa edecek diye de bir umudumuz var.
Bu umut gerçekleşirse, depremlerde insanlarımızı kurban vermeyeceğiz, çocuklarımız açlık çekmeyecek, yargının adaletine güveneceğiz ve biz de insanlıkla birlikte “gemi kıyıya ulaştı” diye bağıracağız…. İnsanlıktan ve okyanuslardan payımızı alacağız.
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025