Mehmet ALTAN
"HTŞ Halep'i geri aldı" diye erkenden başlayan gün, Şam'da "darbe girişimi" iddiasıyla sürüyordu...
Suriye rejimi, boşalttığı alanları PYD-YPG'ye bırakarak çekiliyordu.
Türkiye'deki Kürt Sorunu etrafındaki gelişmeler de Suriye'deki an be an değişen olaylar nedeniyle iyice ivme kazanmıştı.
Siyasal iktidar, kendi teşhislerinden yola çıkarak arzuladığı sonuçlar peşindeydi...
Bunun dışında gerçekleşen içerdeki ve dışardaki her gelişme Ankara'da huzursuzluğu artırmaktaydı.
xxxxxx
Çelişkili haberler arasında gerçeğin hiç olmazsa ipuçlarını bulabilmek için konu etrafında internette sörf yapıyordum.
"PYD-YPG" yazınca karşıma İçişleri Bakanlığı'nın 2017 yılındaki bir broşürü çıktı.
"PKK/KCK Terör Örgütünün Suriye Kolu: PYD-YPG" başlıklı broşürü baştan sona okudum.
Resmi yayın, Suriye'deki durumu şöyle tanımlıyordu:
"Suriye'de, 2011 yılı sonrasında yaşanan siyasi gelişmeler ve iç savaş koşullarıyla oluşan otorite boşluğu PKK/KCK terör örgütüne geniş bir hareket alanı sağlamış ve PYD terör örgütünün silahlı kanadı olan YPG (Halk Savunma Birlikleri) kurulmuştur.
DEAŞ terör örgütünün Suriye'de etkinliğini artırmasıyla PKK/KCK'nın Suriye yapılanması olan PYD/YPG terör örgütü, 'DEAŞ ile mücadele' iddiası üzerinden kontrol ettiği alanlarda özerk yapı oluşturma faaliyetlerine girişmiş ve bölgesel istikrarsızlıktan faydalanarak Suriye'nin kuzeyindeki toprakların bir kısmına el koymuştur."
xxxxxxx
Resmi yayında, Türkiye, İran, Irak, Suriye'ye dağılmış olan Kürt halkı ve sorunları hakkında "neden ve niçin" sorularına yeterli cevap bulamayınca, bu kez sosyolojik ve tarihsel boyutu görmek için internete "Kürt Sorunu" yazdım.
Vikipedi'de "Türkiye'de Kürtlere yönelik insan hakları ihlalleri" başlıklı bir madde dikkatimi çekti.
Kapsamlı ve uzun bir anlatım söz konusuydu.
Kürt Sorununun Osmanlı'dan miras kaldığı ve Cumhuriyet döneminde ilk rahatsızlığın 1920'de Ağrı Ayaklanmasıyla başladığı anlatılıyordu.
1920'den 2024'e...
Yüz yıldır sorun çözemeyen Ankara.
xxxxxxx
Maddenin bir bölümü, konunun insan hakları boyutunu tahlil etmekteydi:
"Böylece 1937-38 yıllarında merkezi Türk hükûmetiyle yedi aşiret karşı karşıya geldi ve önemli kayıplar veren yedi aşiret mağlup oldu. Kaynaklar ölü sayısı ile ilgili farklı tahminler yapmaktadır. 11 bin Dersimli'nin ölümüyle sonuçlandığı tahmin edilen Dersim'deki olaylarda sert önlemlere başvurulması dolayısıyla yaşananlar katliam boyutuyla ele alındı. Ayrıca Dersimliler, Türk çevrelerce sık sık 'Dağ Türkü' olarak anıldılar.
Kürt dili, kıyafetleri, folkloru ve Kürtçe isimlerin kullanımı yasaklandı ve Kürt yerleşim bölgeleri 1946'ya kadar sıkıyönetim altında kaldı.
'Kürtler', 'Kürdistan' veya 'Kürtçe' kelimeleri Türk hükûmeti tarafından resmen yasaklandı.
1980 askeri darbesinin ardından Kürtçe resmi ve özel hayatta resmen yasaklandı.
Kürtçe konuşan, yayın yapan veya şarkı söyleyen birçok kişi tutuklandı ve hapsedildi. 1991'de yasağın kaldırılmasından bu yana Türkiye'deki Kürtler, Kürtçenin devlet okullarında bir ders olmanın yanı sıra eğitim dili olarak da ele alınmasını uzun süredir istemektedir."
Madde uzayıp gidiyordu...
xxxxxxx
Her an birbirini yalanlayarak değişen haberler arasında kesin cevabını bulamadığım "Suriye'de neler oluyor" sorusunun yerine, "Türkiye, Kürt sorununu neden çözemiyor?" diye merak etmek daha anlamlı geldi.
Aslında sadece Vikipedi'ye bakmak bile çok derin bir "insan hakları" sorunu olduğunu gösteriyor.
"Demokrasi ve hukuku" inkâr ederek ülkeler sorunlarını çözemiyor.
Kürt Sorunu da demokrasi bağlamında çözülmeyince konu uluslararası hale geldi....
Şimdi Kürtler, Suriye'deki gelişmelerin önemli bir parçası.
İçerde çözülmeyen bir sorunu artık Suriye boyutunda konuşmaktayız.
Üstelik benzer bir süreç Kuzey Irak'ta da yaşandı.
xxxxxxx
Demokratik hukuk devletini yok saymanın çok ağırlaştırdığı sorunları, gene evrensel hukuku yok sayarak çözmeye çabalayan bir zihniyet var...
100 yıldır yürümemiş bir yöntem.
Napoleon'un meşhur sözüdür, "En kısa yol şosedir."
O "şose", birçok meselede olduğu gibi Kürt meselesinde de "hukuk ve demokrasi" oluyor...
Ama düz yoldan gitmek istemeyince...
Yol, böyle içinden çıkılamayan sokaklara sapıyor işte.
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025