Mehmet ALTAN
Genel seçim ertesinde Türkiye çok daha kalıcı bir huzur sağlayacak gelişmelerin umut ateşlerini beklerken, Meclis tarihinin en büyük protestosuyla açıldı.
Bundan sonrası da belirsiz...
Tek parti ve 12 Eylül mirası olan köhne rejimi A’dan Z’ye tümden dönüştürüp kurumsallaştırmadığımız için, Türkiye’nin layık olmaması gereken bir kriz yaşıyoruz.
Ders alır mıyız, bilemiyorum...
***
“Ders alır mıyız, bilemiyorum” demem boşuna değil...
Gereken dönüşümleri yapmadığımız için yaşadığımız krizlere sadece siyasal sistemde değil, sosyal yaşamda da birçok örnek var.
Önceki gün ‘sendikaların ve sendikacıların yüzü’ başlıklı yazımda, çalışanların insanca yaşamasını sağlayacak gerekli yasal düzenlemeler yapılmadığı için Uluslararası Çalışma Örgütü’nün Türkiye’yi Zimbabwe gibi ülkelerle birlikte ‘kara listeye’ aldığını yazdım.
Yazım sendikalar dünyasında çok geniş bir şekilde yankılandı...
***
DİSK Genel Sekreteri Tayfun Gönder, “Türkiye’de işçilerin yaklaşık yarısının kayıt dışı olarak çalışmasının, toplumun yüzde 25’inin açlık sınırın altında yaşamasının, asgari ücretin düşüklüğünün, çalışma saatlerinin uzunluğunun ve iş kazalarının yaygınlığının temel nedeni sendikasızlıktır. Sendikasızlığın temel nedeni ise sendika yasalarının aslında sendika yasakları olmasıdır” vurgusu yaptığı uzun açıklamasında şu tespitlerde bulunmuş:
“ILO’dan kırmızı kart gören sendikalar değil Türkiye hükümetidir. Türkiye’nin sendikal haklar düzeyinde Zimbabve ile aynı düzeyde olmasının sorumlusu hükümettir. Maalesef, yazınızda bahsettiğiniz gibi Türkiye’de işçilerle temas kurmayan, onun yerine siyasi partilerle, bürokrasiyle ve işverenlerle iç içe geçmiş bir sarı sendikacılık anlayışı yaygındır.
...AKP hükümeti, ILO Konferansı’nda, yıllardır Anayasa Reformu’nu işçilerin talep ettiği sendikal reformun gecikmesinde bir bahane olarak kullandı. Bu yıl ise pratikte hiçbir olumlu sonuca yol açmayan anayasa değişiklikleriyle övündüler.
Yazınızda ILO sonuçlarına göre sendikacıların utanması gerektiğini ima ediyorsunuz. Ancak utanması gerekenler Türkiye’yi hala 12 Eylül Askeri Darbesi sonrasında hazırlanmış olan sendika yasalarına mahkûm edenlerdir.”
***
Hak-İş Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Paçal da gönderdiği açıklamada ilk vurguyu 12 Eylül’e yapıyor:
“Dünyanın en büyük 16. ekonomisine sahip olan G20 üyesi Türkiye, sendikal hak ve özgürlükler bakımından bazı Afrika ülkeleri ile aynı düzeyde bulunuyor.
Bunun nedenlerine baktığımızda, sendikal hakların 12 Eylül darbesi ile sınırlandığını ve yasaklandığını görüyoruz.”
Sonrada çarpıcı tespitlerde bulunuyor:
“Bugün ülkemizde kayıtsız ve kuralsız çalışmanın boyutlarını ölçemiyoruz.
Kayıtlı ekonomi kadar olduğunu tahmin ediyoruz.
Bunun ekonomide yarattığı kayıplar hesap edilemez boyutlara ulamış durumda, ayrıca bu durumun yarattığı haksız rekabette işin çabası oluyor.
Yılda kayıtlı olarak bin yüz çalışanımızı iş kazalarında kaybediyoruz.
Sendikal hak ve özgürlerin gelişmesi demek bu kötü tablonun iyileşmesi demek anlamına geliyor.
Yeni meclisten ve yeni hükümet önümüzdeki dönem beklentimiz, anayasa ve sendikal yasalarda ILO standartlarında adım atmasıdır.
Sosyal taraflar olarak da bize düşen görev ise bu sürece olumlu destek vermek olmalıdır.”
***
Meclis dün açıldı ve Türkiye yeniden zor bir süreçte...
Türkiye’nin emek dünyasının zor durumu ise hep var...
Emek dünyasındaki duyulmayan, dönüp bakılmayan, unutulmuş ağır sorunlar çok uzun süredir ezici bir şekilde hükmünü hep sürmekte...
Neden?
Demokratik bir başkaldırıyı gerçekleştirip, sistemi olduğu gibi demokratikleştirmediğimiz için...
Bu nedenle, benim söylemeye çalıştığım da şu; emek dünyasındaki Zimbabwe ile aynı düzeyde seyreden bu sefalet tablosunu çözmeyenler yanında, çözmek için kıyameti koparıp sonuç almayan da suçlu sayılmalıdır...
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025