Mehmet ALTAN
Aklı başında, bu işlerden anlayan, güvendiğim insanlara soruyorum, “bir ülkede beş ay içinde iktidar partisinin oy oranı, üstelik de hiçbir gösterge lehine değil iken, şayet bir hile hurda yok ise, yüzde sekiz gibi bir sıçrama yapabilir mi? Yaptığına göre bunun sebebi nedir?”
Aşağı yukarı tek ortak cevap var, ‘korku ve şiddet politikası’.
PKK’nın şiddet topuna girmesi, şiddetin Güneydoğu’da kentlere taşınması, tam da Erdoğan’ın planladığı bir ortamı ve sonucu yarattı, HDP’yi ve ne yaptığı hala anlaşılmayan MHP’yi önemli oranda geriletti.
***
Tabii, korku ve şiddet derken sadece Güneydoğu’daki iç savaş görüntülerinden, milletvekillerinin gazete basmasından, göz göre göre gazeteci dövenlerin serbest bırakılmasından ama buna karşın tweet atanların gece yarısı sallasırt götürülmesinden, ‘oluk oluk kan akacak’ söylemlerine yeşil ışık yakılmasından, dağa adam kaldırılır gibi hakemlerin esir alınmasından ve Cumhurbaşkanı’nın telefon ricalarıyla serbest bırakılmalarından, sermayenin zorla gasp edilmesinden söz etmiyorlar, 7 Haziran’dan bu yana ölüp giden dört yüz insanımızı da anımsatıyorlar.
Anlaşılan bir bölüm insanımız bu tabloya bakarak ‘can ve mal derdine’ düştü ve bu ortamı yaratan ‘failden’ medet umdu.
***
Türkiye’deki sandıklardan çıkan sonuca göre AKP, CHP’deki ihmal edilebilecek çok minik bir kıpırdama dışında, geri kalan tüm partilerden oy aldı.
Ve tarihinde erişemediği kadar çok oy topladı. Oyları, 54 milyon seçmeni bulunan Türkiye’de 23 milyona ulaştı.
Demek ki, korku ve şiddet sonuç veriyor.
AKP politikalarının ortaya çıkardığı kanlı kaotik kargaşanın sorumluluğunu siyasal iktidarda değil, başka yerlerde gören belirli bir orandaki seçmenimiz AKP’ye destek vererek bu sürecin düze çıkacağını sanmakta…
Ama 12 Eylül rejimine de rahmet okutacak, yargısı ve yasaması fiilen iptal edilmiş, çoktan devlet olmaktan çıkmış bir garabet var ortada.
Bu garabeti yaratanlar, kendi yarattıkları yapıyı düzeltip nasıl ‘can ve mal güvenliğini’ sağlayacaklar?
***
Şiddet ve korku politikalarına dayalı bir stratejinin sonucu devşirilen oy ile ‘istikrar’ sağlanabilir mi, bana göre neredeyse imkânsız.
Ekonomik büyüme modelinin iflas ettiği, ekonominin küçüldüğü, kişi başına gelirin gerilediği ‘ekonomik durumu’ bir yana koysak bile, siyasal bölünme ve şiddet tek başına toplumsal huzuru dinamitlemeye fazlasıyla yeterli.
Bu, daha da büyük zorluklar getirmeye aday bir durum gibi gözüküyor.
***
AKP’nin tarihinde ilk kez ulaştığı bu oy, Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldığı oylardan çok daha fazla.
Bu artış, ‘başkanlık gündemimizden düşmüştür’ diyen Ahmet Davutoğlu’nun başarısı mı sayılacak yoksa Recep Tayyip Erdoğan yeniden öne çıkıp bunu diktatoryal başkanlık için bir işaret mi sayacak?
Recep Tayyip Erdoğan’ın geri çekileceğini kimse beklemeyeceğine göre, seçim sonuçlarından da rahat ve huzur beklemek pek kolay değil.
Bir tek kişinin sorunu Türkiye’yi çalkalamaya devam edecek demektir.
Hiç şüpheniz olmasın, Erdoğan bugünden tezi yok ‘kendi usulü başkanlık’ için kolları sıvamakla kalmayacak, Davutoğlu’na da ilk ağızda hızla ayar verecektir.
Ama nereye kadar?
***
7 Haziran ertesinde şöyle yazmıştım:
“Nefes almak ve normalleşmek isteyen Türkiye, boğazını sıkan Erdoğan’ın elini sert bir şekilde itti.
Şimdi ne olacak?
Bu mesajın gereği yapıldıkça Türkiye rahatlayacak, tersi, ferahlamayı biraz daha geciktirecek ama sonucu değiştirmeyecek.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin hemen ertesinde ‘Bir Dönem Bitiyor’ diye yazmıştım, şimdi genel seçimin ertesinde ise ‘bir dönem bitti’ diye yazabilirim.
Türkiye, Erdoğan’ın taşınamaz ağırlığını üzerinden attı, AKP bu mesajı algılamaz ise onu da çok kısa dönemde atacak.”
***
Ortalığı zafer çığlıklarının kapladığı, şiddet eğilimli bir kabarmanın ön aldığı, AKP’nin de bunca yıllık iktidar sonrasında kaba kuvvet ve zorbalık uygulayarak da olsa oylarını bunca artırdığı bir seçim ertesinde ben gene aynı düşüncedeyim.
Çünkü ‘korku ve şiddet’ politikası oy artışı sağlasa da ‘istikrar’ getirmez.
Büyük ihtimalle, korku ve şiddet politikalarının ivmesini hızlandırır.
Korku ve şiddet arttıkça oyları artıran AKP, aniden ‘hukuka’ sahip mi çıkacak?
Yoksa Türkiye bu kadar büyük bir şiddetin altında çatırdamaya mı başlayacak?
Eğer büyük bir mucizeyle AKP aniden ‘hukuktan ve adaletten’ yana bir tutum almazsa, ben bütün geleceğimizi tehdit edecek bir çatırtıyı yaşamaya doğru gittiğimizi düşünüyorum.
Davutoğlu’nun balkonda ‘kardeşlik’ konuşmaları yaparken biraz arkasında, hempalarıyla birlikte Hürriyet’e saldıran adamın durduğunu görmek de bu düşüncemi pekiştiriyor.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Basın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…”
4.07.2025 - Basın Tarihi: Sahur Pilavı…
26.06.2025 - Basın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası”
20.06.2025 - Basın Tarihi: Ey Mübarek…
15.06.2025 - Basın Tarihi: Uçağı Kim, Neden Düşürdü?
29.05.2025 - Basın Tarihi: Konuşmadığımız Bir 19 Mayıs Daha Var…
23.05.2025 - Basın Tarihi: Fenerbahçe, Deniz Gezmiş, Yunanistan…
10.05.2025 - Basın Tarihi: “Batıda düello vardır, doğuda pusu”…
25.04.2025 - Ankara duymaz, U2 ve Bono duyar
4.04.2025 - “Yetmez Ama Evet” Referandumu…
20.03.2025
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
MUSA
PES YAHU... ŞİMDİYE KADAR YETİŞTİRİP MEZUN ETTİKLERİNDEN BU MEMLEKET ZARAR GÖRMEDİ... MENFAAT VE ÇIKAR PEŞİNDE KOŞANLARDAN GÖRDÜĞÜ KADAR...