Mehmet ALTAN
Hafif sarsılmış bir biçimde serginin aydınlık holüne çıktığımda, Fransa’nın en çok yankı uyandıran yazarlarından biri olmayı sürdürmekte olan Philippe Sollers’in kitabına gözüm ilişiyor...
Ayaküstü kitabı karıştırırken, ‘Sembolizm’in doruklarından ve yaşamın aykırı muhaliflerinden Rimbaud edebiyatta ne ise Paul Cezanne resimde odur’ cümlesine rastlıyorum...
Hala da o cümledeyim...
Çünkü Rimbaud’nun ‘şarhoş gemisi’ndeyim:
‘Ölü sularından iniyordum nehirlerin
Baktım yedekçilerim iplerimi bırakmış;
Cırlak Kızılderililer, nişan atmak için
Hepsini soyup alaca direklere çakmış.
Bana ne tayfalardan; umurumda değildi
Pamuklar, buğdaylar, Felemenk ve İngiltere;
Bordamda gürültüler, patırtılar kesildi;
Sular aldı gitti beni can attığım yere.’
***
Birkaç zaman önce Madrid’de ‘Modern Sanatlar Müzesi’ni gezerken, sergilenen boş bir çerçeveye rastlamıştım...
Çarpıcı ama tekrarı olmayan cesur bir denemeydi...
Doğayı objektif bir gerçek olarak değil, kendilerinde yarattığı izlenim olarak resme aktaran 19’uncu yüzyıldaki E’den nerelere gelindiğini düşünmüştüm...
Ama öte yandan Empresyonist akımın öncüleri olan Claude Monet ve Camille Pissarro’ya da diğer temsilcilerine de bayılırım...
Paul Cezanne da bu akımın çok etkili bir üyesi.
***
Philippe Sollers’in cümlesinde kalmam da tam bu yüzden.
Ben bayılsam da, sanat tarihi, 19’uncu yüzyıldaki görsel izlenimleri ışık ve renk büyücülüğünden damıtan Empresyonizm’in gerçek bir sanat olup olmadığını tartışıp durur...
İnsanlık tarihinde Leonardo Da Vinci gibi insanlığın beş yüz yıldır aşamadığı ölçüler var iken yüz yıllık İzlenimcilik ne kadar dikkate alınmalıdır?
Ya da...
Empresyonizm acaba Leonardo Da Vinci kadar zamana dayanabilecek midir?
Leonardo Da Vinci kerteriz alınmadan hiçbir akım için nihai bir karar verilmemesi tezi kulaklara hep küpe olmak durumundadır...
***
Peki, zaten doğal olarak bütün bunları bilen Philippe Sollers neden Rimbaud ile Paul Cezanne’ı bir araya koyuyordu?
Cezanne, Güzel Sanatlar Akademisi’nin giriş sınavlarında başarılı olamamış ve bu sebeple de Aix’e geri dönmüştü.
Bütün zamanını resme ayırmasına rağmen sergilere gönderdiği bütün tabloları geri çevrilmişti. Buna karşın resim çalışmalarını sürdürmüştü.
Eski İtalyan ustalarının yapıtlarını kopya ederek, portreler, natürmortlar ve bazen de manzara resimleri yapmıştı.
Ancak, Paris Salon Jürisi Cezanne’ın eserlerini gösterime sunmayı 1864’den 1869’a kadar her sene reddetmişti.
Bu nedenle Cezanne tablolarını ilk kez, Paris Salon Jürisi tarafından reddedilmiş eserlerin gösterime sunulduğu Salon des Refuses’de 1863 yılında gösterime sunmuştu.
Yaşamı boyunca eserlerini nadiren gösterime sunmuş, sakin bir hayat yaşamış, belli başlı birkaç konuda resim yapmayı tercih etmişti.
***
Şu sıralar Avrupa’nın en gözde sergisi konumundaki Paul Cezanne Sergisi’nden de bu nedenle sarsılarak çıkmıştım...
Ömrü boyunca Paris’in reddettiği Paul Cezanne, ölümünden bir asrı aşkın bir süre sonra o kentte ve Avrupa’da baş tacı ediliyordu.
Çünkü Empresyonistler arasında sayılan Cezanne, sanat tarihi açısından hem modern sanatın hem de Kübist akımın öncüsüydü...
Cezanne, İzlenimciliğin kurallarından hızla ayrılmış, daha yalıncı ama daha çok işlenmiş ve yapıya daha çok önem veren bir tutuma doğru ilerlemişti... Tarzını düş gücünden ve gözlemlerinden kaynaklanan öğelerle zenginleştirip, desen gücü ile renklerin anlatım duyarlılığını birleştirmişti.
Klasik perspektif kurallarını da bozmuştu...
Bu yanıyla da Kübistleri etkilemişti...
Rimbaud gibi sanata yeni bir kapı aralayan çileli ölümsüzlerden biriydi.
***
Sığlaşmanın derinliğini artıran mevcut ortamdan biraz daha uzak kalabilmek için Rimbaud’ya geri döndüm:
‘Büründüm mor dumanlara, başıboş, derbeder,
Delip geçtim karşımdaki kızıl semaları;
Güvertemde cins şaire mahsus yiyecekler:
Güneş yosunları, mavilik meduzaları.’
***
Neden Cezanne?
Çünkü derinleşen sığlıktan çok bunalmış olanlara ‘iyi pazarlar’ demek istedim.
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025