Mehmet ALTAN
27 Mayıs 1960 darbesi sonrasında Millî Birlik Hükümeti kurulur. Demokrat Parti, Moğol orduları gibi basının üzerinden geçmiş, basın özgürlüğünü de tarumar etmiştir.
Demokrat Parti iktidarının ilk başlarında yarattığı umutların yerini karabasanlar almış, atılan özgürlükçü bütün adımlardan da misliyle geri dönülmüştür.
Eli ayağı kırılmış, felç edilmiş basın konusu Millî Birlik Komitesi’nin ilk icraatlarından biri olmuş ve çok geniş bir destek almıştır.
Ancak….
Millî Birlik Komitesi’nin basına tanıdığı sosyal haklar ve Basın İlan Kurumu’nun tesisi ile resmî ilanların bir siyasî baskı aracı olmasının önüne geçilmesi hiç beklenmeyen bir grubun isyanına neden olmuştur.
Kimin mi ?
Basın patronlarının…
***
212 sayılı Fikir İşçileri Kanunu ile Basın İlan Kurumu’nun kurulmasını öngören 195 sayılı kanuna karşı gazete patronları ayaklanmışlardır.
Çok ilginçtir Demokrat Parti faşizmi sırasında sağır ve dilsiz kesilen basın patronları aniden cengâverleşmişlerdir.
Hattâ yasaları protesto etmek için 11-13 Ocak 1961’de üç gün gazete çıkartmama kararı almışlardır.
***
Çünkü basın patronlarının parasal çıkarları söz konusudur.
Basın emekçileriyle basın patronları arasında öyle büyük bir çıkar çelişkisi doğmuştur ki patronlar üç gün boyunca gazete çıkartmama kararı alırken, özünde çok sağlam bir özgürlük ve güvence getirmese bile sağladığı nispî haklarla 212 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 10 Ocak gününü gazeteciler «Çalışan Gazeteciler Bayramı» olarak kabul etmiştir.
Türkiye Gazeteciler Sendikaları Federasyonu o günün neden bayram kabul edildiğini şöyle açıklar:
«10 Ocak 1961 tarihini sosyal haklarımıza sahip çıkmamız yolunda önemli bir dönüm noktası olarak daima anacağız. Fikir işçilerinin hakları karşısına dikilmeye teşebbüs edenlere şunu hatırlatmak isteriz ki sosyal gelişme hiçbir zaman durdurulamaz ve çalışan kitlenin elde ettiği haklar asla geri alınamaz...»
***
Akşam, Cumhuriyet, Dünya, Milliyet, Tercüman, Vatan, Yeni Sabah, Hürriyet ve Yeni İstanbul gazetesi patronları bu kanunları protesto etmek için 10 Ocak 1961’de ortak bir bildiri yayınlarlar:
Millî Birlik Komitesi’nce ilân edilen basınla ilgili kanunlar milletçe girişilen bu aydınlık çağda basını eşi görülmemiş bir tehlikenin içine atmıştır. İlk bakışta sadece basını ilgilendirir gibi görünen bu olay gerçekte doğrudan doğruya temel hak ve özgürlüklerimizi kısıntıya sokabilecek bir mahiyet taşımaktadır.
Basının devlet elinin karıştığı bir vasilik sisteminin Türk demokrasisinde açtığı yaraları pek yakın bir geçmişte milletçe müşahede etmiş bulunuyoruz.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin desteğiyle saflarında yer almak mücadelesini yaptığımız Hür Dünya Cephesi basınının hiç birinde örneği görülmemiş ve görülemeyecek olan bir kontrol sisteminin Türk basınının üzerine konulmak istenmesi karşısındaki müracaatlarımız da sonuçsuz kaldığından, biz, teessürümüzün belirtisi olmak üzere yarından itibaren üç gün çıkmayacağımızı sayın halkoyuna üzüntü ile bildiririz.
***
«Menderes’e boyun eğenler hürriyete baş kaldırıyorlar.»
“Biz çalışan gazeteciler, gazete patronlarının çıkmama kararma katılmıyoruz.»
«Çalışan gazeteci bugüne dek simitle ve ümitle yaşadı.»
«Simidimiz ve hürriyetimiz için.»
«Babıâli ağalarına paydos.»
«Çalışan gazeteciye cop, patrona hep hazırlop.»
«Patronlar paralarını biz hayatımızı koyduk.»
«Biz, çalışan gazeteciler, patronlarla değil, Millî Birlik Komitesiyle beraberiz.»
Neyse ki gazeteciler basın tarihinde az rastlanır bir şekilde patronlara karşı omurgalı durur.
10 Ocak 1961 Çarşamba günü patronları protesto etmek için büyük bir gösteri yürüyüşü düzenlerler. Babamın da o yürüyüşe katıldığını anımsarım.
Ellerindeki pankartlarda yukardaki ifadeler yer alır.
***
Yürüyüş ile de yetinmezler,üç gün boyunca Basın başlıklı bir gazete çıkarırlar. Gazeteci Sendikaları ve tüm basın çalışanları seferber olur, herkes elinden geleni yapar.
Bu harekete destek veren matbaalar bulunur.
Gazetenin yazı işleri müdürlüğünü Abdi İpekçi, sorumlu müdürlüğünü Semih Tuğrul, teknik sekreterliğini de Murat Kayahanlı yapar.
İlk günün manşeti "Daima halkın hizmetindeyiz" olur.
İlk günün başyazısında da şöyle denir:
Temel hak ve hürriyetlerimizin gerçekten kısıldığı, basının, yalnız basının değil, bütün memleketin gerçekten eşi görülmemiş bir tehlikenin içine sokulduğu günlerde bile gazetelerini kapatmak ve protesto yoluna gitmeyen gazete sahiplerinin, şimdi bir ilân kurumu için yaptıkları bu hareket basın tarihimizde her halde şerefli bir yer kaplamayacaktır.
Gazete çıkarmak çorap fabrikası işletmeye benzemez.
Basın bir kamu hizmetidir.
***
Sonradan yeniden ölecek olsa da, 1961 yılının başlangıcında Türkiye’de meslek onuru etkileyici biçimde canlanır.
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025