Mehmet ALTAN
Eray Yılmaz'ın İletişim Yayınları'ndan çıkan ve Devrimci Gazeteci Veli Yılmaz'ın yaşamını anlattığı kitapta, kâğıt fiyatlarının serbest bırakılması ertesinde medyanın kimyasındaki değişimleri eleştirisel bir şekilde özetlenir.
Numaralayarak aktarıyorum :
1- 12 Eylül rejiminin bir diğer önemli ve belki de temel özelliği hemen tüm iktisadî alanda yapmak istediği gibi tekelleri ve büyük sermayeyi toplumsal ve iktisadî yaşamda tartışmasız egemen kılmaktı.
2- Basın da bu siyasetin bir unsuru olmuş, 1990'lara varıncaya kadar basındaki geleneksel aile ilişkileri, örgüt ilişkileri kırılmış, büyük sermayenin meydana getirdiği tekellerin egemenliği kurulmuştu.
3- Kâğıt fiyatlarının devlet desteğinden çıkarılarak arttırılması, tüketimin arttırılmasıyla büyüyen reklam gelirlerinin ağırlıklı bir biçimde tekeller arasında paylaşılması,
4- Gazete satış rakamlarının arttırılması yolunda giderek promosyoncu gazeteciliğin, magazin ve boyalı basının öne çıkarılması, ekonominin tartışmasız, salt rakamlara dayanan liberal bir biçimde değerlendirilmesinin hakim kılınması, gazetelerin holdinglerin bir yan unsuru hâline dönüştürülmesi basın tekelleşmesinin göstergeleriydi.
5- Artan basım-yayın masraflarına yayın dağıtım şirketlerinin de büyük sermayenin tekeline geçmesi ve muhalif basının dağıtım imkanının zorlaşması da eklenince sosyalist-radikallerin gazete ve süreli yayın çıkarması zorlaştırıldı.
Bu tespitleri medya grupları ve gazeteler üzerinden daha detaylı inceleyeceğiz.1980 sonrası ağır çarpılmaları göreceğiz. Tekelleşme ile medyanın asıl görevinden daha da hızla uzaklaşmasının nedenlerini hatırlayacağız.
Ancak önce basının işlevini ve asıl görevini hançerlenmemiş ve ihanete uğramamış hâliyle kısaca yeniden anımsatmak gerekiyor...
Buna bugün dünden çok daha fazla ihtiyacımız var.
***
Bütün demokratik ülkelerde hiç şüphesiz basın kamuoyunun oluşumunda en etkili araçtır.
Demokratik rejimlerde, halkın haber alma hakkı, tarafsız bir biçimde bilgilendirilmesi ve kamuoyunun özgürce oluşması amaçlanır.
Basının objektif ve doğru haber sunması hayatiyet kazanır.
Basının topluma vermiş olduğu haberlere ön yargı ve yorum katmaması, basın meslek ilkelerine bağlı kalarak yayın yapması ön kabuldür.
Sorunların tespiti ve çözümü de bunu gerektirir.
***
Toplumun demokratik sistem içerisinde kendisini yönetecek kişileri isabetle seçebilmeleri bilgi edinme ihtiyacını doğurur, bu ihtiyacı da basın karşılar. Basın seçmenlerin kendilerini yönetecek kişileri tam bilgi sahibi olarak seçmelerini de sağlar.
Yasama ve yürütmeyi oluşturan politikacıların seçilmesi ve iktidara gelmesinde, basın toplumu bilinçlendirici rol oynadığından objektiflik ilkesine bağlı kalmak şarttır.
***
Toplumun devlet üzerinde bireysel denetimi her zaman mümkün olmaz. Toplumun devlet kurumlarını kendisinin yerine izleyecek gözlere ihtiyacı vardır. Basın toplum adına denetleme görevini yerine getirir.
Toplumun gözü, kulağı, dili olarak denetleme işini üstlenir.
Basının dördüncü güç olarak tanımlanması bundandır.
***
Nasıl ki üç büyük güç olan; yasama, yürütme ve yargı, işleyişlerini düzenli olarak yerine getirmediklerinde sosyal sistemde problemler meydana geliyorsa, dördüncü büyük güç olan basın da doğru ve objektif haber verme işlevini yerine getirmezse, sistemde aynı problemler meydana gelir.
***
Demokratik bir toplumda: Demokratik katılım açısından insanların olumlu veya olumsuz pek çok bilgiye ihtiyaçları bulunur, bu katılımın gerçekleşmesi için gerekli olan haber ve bilgilerin sağlanması konusunda görev basına düşer.
Toplumsal yaşamda kaliteli bilginin sağlanmasının temel şartı, hür ve bağımsız bir basının olmasıdır.
Demokratik yönetimlerde sistemin sağlıklı işleyebilmesi, basının engellemelere maruz kalmadan haber ve bilgileri olduğu gibi sunmasına bağlıdır.
Medya haber ve bilgileri doğru bir şekilde vererek demokratik kamuoyunun oluşumuna yardımcı olur.
***
Bize ne kadar yabancı değil mi?
Çünkü Şark’ta ve baskı rejimlerinde medyanın mutlak bir şekilde ele geçirilmesi ve sahibinin sesi olması istenir.
Yazarlar
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025