Mehmet TIRAŞ
Baştan açıkça eğip bükmeden söyleyelim Erdoğan kesinlikle hukuka dönemez nokta.
Demokrasinin kuvvetler ayrılığı bizim önümüzde engel diyen,demokrasinin kuvvetler ayrılığını kuvvetler birliğine dönüştüren ve yargıyı kendine bağlayan bir insan, nasıl bir hukuk reformu yapacak?
Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 30 Mayıs 2019 tarihinde kendisinin Külliye dediği demokrasi güçlerinin; yargı kararı ile oturma müsaadesi vermediği kaçak Saray’da,”Yargı Reformu Stratejisi Belgesi” başlığında bir paketi açıkladı.
Bir kere Erdoğan artık ne reform yaparsa yapsın, toplumun yarısına inandırıcı gelmez.
Erdoğan’ın bugün konuştuğunun yarın tersini konuşmayacağının kim garantisini verebilir ki?
Tekrarlıyoruz Erdoğan Hukuka dönemez.
Türkiye’de yargı bağımsız ve tarafsız olsa,ilk sanık sandalyesine oturtulanların başında Erdoğan gelir.
Reform paketi açıkladığı yerin,Saray’ın oturma müsaadesi yok yargının böyle bir kararı var..
Ama,Erdoğan Saray hakkında verilen yargı kararına şu çağrıyı yapmıştı hatırlatalım:”gücün yetiyorsa gel yık” diye.
Yargı kararını tanımayan insanın hukuk reformuna kim inanır.
Hakim ve Savcılar Kurulu(HSK) ve Anayasa Mahkemesini (AYM) Saray’ın etkisinden kurtarmadan, yapılacak yargı reformunun hiç bir geçerliliği olamaz.
HSK’nın toplam 13 üyesi var 6’sını Cumhurbaşkanı atıyor,7’ni TBMM seçiyor Meclisin çoğunluk Akp’nin elinde;HSK’nın başkanlığını da Sarayın atadığı Adalet Bakanı yapıyor.
AYM’nin 15 üyesi var 12’sini Cumhurbaşkanı atıyor,3 üyeyi TBMM’si seçiyor çoğunluk Akp’nin elinde gerisi teferruat.
AYM ve HSK’nın yapısını demokratik bir yapıya kavuşturmadan açıklanan yargı paketinin toplumda karşılığı olabilir mi?
Açıklanan yargı paketinin içinde HSK ve AYM’nin yapısı üzerine bir cümle geçmiyor.
Erdoğan OHAL’den sonra çıkarttığı Kanun Hükmünde Kararnamelerle(KHK) yargının üstünde o kadar oynadı ki;yargıçlar Erdoğan’ın beğenmediği hiç bi kararı alamaz oldular..Alan hakimler ve savcılar FETÖ’cülükle suçlanarak ya tayin edildi, ya da geri plana çektiler veya dosyayı o hakimlerden aldılar.
Eskiden Yargıtay’a üye seçilebilmek için 17,Danıştay’a üye seçilebilmek için 20 yıl hakim ve savcılık yapmış olmak gerekiyordu:bu süre her iki yer için, birinci sınıfa ayrıldıktan sonra 3 yıla indirildi,bu da 12 yıllık döneme denk geliyor..Yargıtay üyeleri birinci sınıfa ayrılmış hakim ve savcılar arasında HSK üyelerinin salt çoğunluğu ile seçiliyor.HSK’nın yapısının nasıl oluştuğuna baktığınızda, durum her şeyi ortaya koyuyor.
Erdoğan kendi harcamalarını denetleyen,kendi yetkilerini hukuki olarak denetim altında tutacak bir hukuk reformunu yapacağına inanmak için; insanın aklını peynir ekmekle yemesi gerekiyor..
Parlamentodaki çoğunluk sayısına güvenerek Bütçeyi Sayıştay’a denetletmeden geçirmesi, Cumhurbaşkanlığı üzerine ettiği yemine sadık kalmayarak yasaları yok sayarak,muhaliflerine etmediği hakaret ve iftiralar karşısında hiç bir Cumhuriyet Savcısı devreye girerek, Erdoğan hakkında dava açamıyor ve aslı görevini yapmaya cesaret edemiyor.
Tekrar hatırlatalım dilimizde tüy bitti,Erdoğan dün ne söylüyordu bugün ne söylüyor:
Dün bu ülkede bir kişi özgür değilse toplumda özgür değil diyordu.
Bugün toplumun yarısına hain,dış güçlerin uşağı,darbeciler daha da ileri giderek, terörist demiyor mu?
Dün AİHM kararları Türkiye Cumhuriyetinin yasalarının üstünde diyordu!.
Bugün AHİM’in Selahattin Demirtaş hakkında aldığı kararı yok hükmünde sayıyor.
Dün Avrupa Birliği (AB) bizim olmazsa olamazımız diyordu..
Bugün AB bizi bölmek istiyor diye bangır bangır bağırıyor.
Dün üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü olacak diyordu?
Bugün yerli ve milli hukuku demeye başladı,kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz diyor.
Anayasa Mahkemesi Erdoğan’ın beğenmediği bir karar verirse,AYM’nin kararlarına saygı duymuyor,Yerel Mahkemelerin AYM’nin kararlarına karşı direnmeli diye ,AYM kararlarını uygulattırmıyor. AYM’nin Mehmet Altan ve Şahin Alpay hakkında verdiği ortada nal gibi kararı ortada dururken;Altan ve Şahin tutuklanması şöyle dursun gözaltına alınması bile hak gaspı diyor ama, Erdoğan’ın hukuk danışmanı AYM yerel mahkemeleri baskı altına alıyor diye,medyaya açıklamalar yapıyor.
Böylesi hiç bir tutarlılığı olmayan yargıya merkezden kendine bağlı bir kurum gibi karar aldattıran, bir zihniyetin yargı reformu yapacağına kim inanır?
Pakette İnsan Hakları,hukuk ve evrensel değerler konusunda bir cümle geçmediği gibi ima bile edilmiyor.CMK 100/3 maddesi olan “Katalog Suçlar” varsayıma dayalı tutuklamalar ile ilgili hiç bir açıklamaya yer verilmemiş.
Erdoğan’ın açıkladığı reform paketinin hiç bir esprisi olmadığını, AİHM eski Hakimlerinden Rıza Türmen’in T24’deki “Yargı Reform” başlıklı yazıyı okumanızı hararetle öneririm.
Peki nereden çıktı bu paket?
Ekonominin dip yapması, yabancı sermayenin gelmemesi ve olanında pılını pırtısını toplayıp kaçması,yerli sermayenin krizi iliklerine kadar hissetmesi ve bir yılda özel sektörden 1 milyon 370 bin işçinin işini kaybetmesi;gıda fiyatlarının el yaklması,vatandaşın mutfağına düşen yangın ve toplumun yarısnın gündeminden düşürmediği, ‘yargıda bağımsızlık ve tarafsızlık talebi’ sözde bir hukuk reformu paketi açıklamaya zorladı Erdoğan’ı.
Erdoğan’ın baskısı ile YSK’nın sandık darbesi sonucu İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlık seçimini yenilemesi;sandık demokrasinin namusu sözünü de bertaraf etmiş oldu.
İçte ve dışarıda demokratik kamuoyu Erdoğan seçimle geldi ama seçimle gitmeyecek tartışmalarını gündemden düşürmek için, Saray’dan suya tirit misali bir hukuk reformu açıklaması geldi.
Demokrasilerde muhalefetin iktidarını kabullenmeyen meşruiyetini tartıştırır.
Bu saatten sonra Erdoğan ne yaparsa yapsın hiç bir inandırıcılığı yok ve Erdoğan hukuka dönemez.
Erdoğan yöneten ve yönetilen bir demokrasiyi yaşam biçimi olarak seçen değil,gideceği yere kadar bindiği bir tramvay olarak görüyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları










































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025