Mehmet TIRAŞ
Türkiye bugün toplumsal sorunlarını çözemiyor ve içe kapanıyorsa bunun tek bir nedeni ‘Hukuktan’ uzaklaşmasıdır, gerisi teferruat.
AKP, 2002 yılında iktidara geldiğinde toplumun en önemli sorunu olarak gördüğü ve toplumdan da büyük destek aldığı ve 3Y diye adlandırdığı;” Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasakları” yok edeceğiz diyerek iktidar koltuğuna oturdu..
Ama bugün ülkenin geldiği yer itibarı ile geçmişini arar duruma düştü.
Erdoğan 3Y üzerine ne söylüyordu, bugün ne diyor:
-Hortumları keseceğiz diyordu.
-Şimdi hortumların yerini değiştirdi.
-Bir ülkede bir kişi özgür değilse o toplum özgür değildir diyordu.
-Şimdi kendine muhalif olan toplumun yarısını terörist, darbeci, dış güçlerin uşağı ve vatan hainliği ile suçluyor.
-Sandık demokrasinin namusu diyordu, milli iradenin üstünde hiç bir şeyi tanımayız diye yeri göğü inletirken.
-Şimdi Sandıktan çıkan muhalefeti tanımayarak seçim iptal ettirdi İstanbul Büyük Şehir Belediye başkanlık seçimi iki defa yapıldı.. Kürtlerin seçtiği üçü Büyük Şehir olmak üzer 26 belediye başkanlarını görevden alarak yerlerine Valilerden ve Kaymakamlardan olan bürokratları kayyım olarak ikinci defa, belediye başkanı olarak atadı.
-Demokrasi hukukun çeşmesinden beslenir diyordu.
-Şimdi yargı kararlarını yok sayıp Anayasa Mahkemesinin kararlarını tanımıyor, yargıyı muhaliflerine karşı bir sopa olarak kullanıyor.
-Üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü olacak diyordu.
-Beğenmediği yargı kararlarını veren hakimlerin yerlerini değiştirmekle kalmıyor; hatta daha da ileri giderek oturduğu sarayının yargı kaçak olduğuna karar verince, yargıya gücün yetiyorsa gel yık diye düelloya çağırıyor.
-AİHM’in kararları Türkiye’de ki kanunların üstünde diyordu.
-Şimdi AİHM kararları bizi bağlamaz demeye başladı.
-AB üyeliği bizim olmazsa olmazımız diyordu.
-Şimdi AB bizi bölmeye çalışıyor diyor.
-Uluslararası hukuk devleti endeksinde Türkiye 117 ülke arasında 107’ci sırada, insani gelişmişlik endeksinde ise 64. Sırada yer alıyor.
-Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay yargıya güvenin yüzde 38,Adalet bakanı ve Yargıtay Başkanı yargıya güvenin yüzde 25’lerde olduğunu söylüyor.
-İstanbul, Ankara ve Mersin gibi muhalefet Belediyelere Sarayın talimatı ile Kamu Bankaları kredi vermiyor, inanılır gibi değil. Bu hukuksuzluğun ne boyutlarda olduğunu keyfiyeti ortaya koyuyor.
-Ülkenin üçüncü büyük partisi 6 milyon seçmenin oyunu almış HDP’li siyasetçilere yapılan gözaltı ve tutuklamaların hukuki hiç bir gerekçesi yok ve rutin hale gelirken; HDP’lilerin birinci adresi cezaevleri oldu . HDP’nin seçim başarısı terör örgütü ile ilişkilendirilerek besleme basının yanlı, asparagas ve algı operasyonu ile HDP’liler kamuoyunda potansiyel suçlu ilan ediliyor. HDP’yi PKK’nın uzantısı gören muktedir yerel seçimlerde PKK lişderi Öcalan’ın mektubunu Anadolu Ajansı aracılığı ile medyaya servis etmesi, daha vahimi Kırmızı Bültenle aranan eski PKK yöneticisi Osman Öcalan’ı TRT Kürdi ‘ye çıkartması..
-Yasakları öyle bir hale geldi ki; basın özgürlüğünde Türkiye 180 ülke sıralamasında 155’ci sıraya kadar düşerken, Çin’den sonra en fazla cezaevlerinde tutuklu gazeteci Türkiye’de bulunuyor.
-Türkiye Gazeteciler sendikasının 26 Kasım 2019 Tarihli açıklamasına göre şuan cezaevlerinde 118 gazeteci tutuklu ve hükümlü olarak tutuluyor. Ahmet Altan’ın üç yıl tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilip bir hafta sonra tekrar tutuklanması, yargının talimatla karar aldığını göstermiyor mu?
-Akp toplumu özgürleştireceğine ülkeyi açık cezaevine çevirdi 381 cezaevinin 139’u Akp’nin son on yıllık iktidarında devreye sokuldu.
-Akp iktidara geldiğinde toplam cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 52 bin iken,2019 yılı itibarı ile cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 264 bin kişiye çıkmış durumda ve son bir yılda tutuklu sayısı yüzde 14 artmış. TÜİK’in bir başka çarpıcı açıklaması ülkede her 100 bin kişiden 323’nün cezaevinde olduğu.
-Hukuksuzluk ekonomiyi de çok ciddi bir şekilde çarptı ve 82 milyon insanın 65 milyonu yoksulluğu yaşıyor, rakamlarla oynamasına rağmen bu TÜİK’in açıklamaları… Patronlar kulübü olarak bilinen TÜSİAD bile gelir dağılımı adaletsizliğinden ve yoksulluktan şikayetçi olmaya başladı, düşünebiliyor musunuz?
-2002 yılında toplumun en varlıklı kesimi Milli Gelirin yüzde 39’nu alırken,2019 yılında aynı varlıklı kesim Milli Gelirin yüzde 54’nün alıyor. Gelir dağılımındaki adaletsizlik bir avuç tuzu kuru insanın dışında toplumun her kesimine yansıyor.
-Erdoğan 1994 yılında İstanbul Büyük Şehir Belediye başkanı seçildikten sonra basına yaptığı açıklamada; eğer bir gün Recep Tayyip Erdoğan zengin olursa bilin ki haram yemiştir diyordu, şimdi dolar milyarderleri listesinde yer alıyor.
-İşsizlik tarihi rekor kırdı yüzde 15’lere çıkarak 4 milyon 563 bine yükselirken , genç nüfusta ki işsizlik ise rekorları ekarte diyor yüzde 27.4 çıkmış durumda.
-OHAL ile yaptığı sivil darbeden sonra parti devleti sistemini uygulamaya başladı ve OHAL ne kadar kaldırıldı dense de fiilen uygulanıyor.
-Çıkarttığı KHK’lerle Valiler ve Kaymakamlar askeri darbelerde bile verilmemiş yetkilerle donatarak , vatandaşlar anayasal demokratik haklarını arayamaz oldu. Valilerin ve kaymakamların vereceği karara göre toplantılara ve basın açıklamalarına izin veriliyor.
-Yolsuzluk ise almış başını gidiyor kamu ihaleleri ihaleye çıkartılmadan Akp’ye yakın iş adamlarına veriliyor kaça ihale edildiği öğrenilemiyor; ve kamu ihaleleri üzerinden Erdoğan kendi zenginini ve medyasını yaratmaya devam ediyor.
-Bir başka karanlık konu kamu ihaleleri ise hazine garantili Yap-İşlet-Devret modeli ile yapılan ihalelerin kaça yapıldığını öğrenemiyorsunuz, sorduğunuzda “TİCARİ SIR” diye geçiştiriyorlar.
-Hazine garantili yapılan araba, hasta ve yolcu sayısı ile işleten firmalar hakkında dava açamıyorsunuz, anlaşma gereği bu firmalar hakkında davaların Londra Mahkemelerinde görülmesi üzerine anlaşmışlar.
Bu sözleşme Türkiye’de Yargının bağımsız olmadığını teyit ediyor.
Hukuksuzluğun olduğu yerde 3Y’nin hiç birini bertaraf edemezsiniz, edemediğinizi de ortaya çıkan tablo göstermiyor mu?
Bir devletten hukuku çıkartırsanız o ülke çeteler yönetir ve kimsenin can ve mal güvenliği kalmaz.
Ortaya çıkan manzara bunu fazlasıyla göstermiyor mu?
Diktatörler toplumsal sorunları çözemedikçe iç ve dış düşman yaratırlar ve ülkenin beka sorununa sığınırlar.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları










































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025