Melih ALTINOK
Geçen gece ekran başında tembellik ediyordum. Bir sinema kanalının filmleri arasında gezinirken gözüme Yılmaz Güney’in meşhur filmi “Arkadaş” takıldı. Neden bilmiyorum, yıllar yıllar önce izlediğim ve benim gibi pek çok solcu için bambaşka anlamları olan filmi başlattım.
Mevzuu biliyorsunuzdur ama yine de kısaca anlatayım. İki eski arkadaş 40’lı yaşlarında karşılaşırlar. Cemil (Kerim Afşar) çok zengin olmuş, ideallerini unutmuş “yoz” bir yaşam sürmektedir. Esas oğlan, şapkalı A’lı Âzem (Yılmaz Güney) ise Karayolları mühendisliğinin mütevazi şartlarına razı olup “devrimcilikte” ısrar etmiştir. Âzem, Cemil’in davetini geri çevirmez, ailesi ve burjuva çevresiyle yaşadıkları sayfiyeye gider. Gitmez olaymış…
Neşeli yemeklerde sürekli ortamı geren asık suratını mı sayayım, milletin özel ilişiklilerini takip ettiği yetmiyormuş gibi bir de öğrendiklerini ispiyonlamasını mı, ahlak komiserliği mi?..
Neyse, Kavruk Anadolu delikanlısı olduğu için emperyalizmin mayo oyununa pabuç bırakmayan ve yaz sıcağında plajda takım elbiseyle gezen Âzem sonunda ortalığı karıştırır. Finalde yalnızca Âzem değil herkes mutsuz olmuştur. Ve işin daha da fenası hiçbir şey çözülmemiştir. Harikulade güzelliyle ortalıkta gezinen Melike’nin (Melike Demirağ) aşkına karşılık bulamaması da cabası…
Ancak Âzem son bir kez güler. Zira burjuvaları “ne halleri varsa yüzüstü bırakıp” yolda ilerlerken duyduğu silah sesinin, en yakın arkadaşı Cemil’in intiharına ait olduğuna aldırmadan, mahallenin yoksul ve de devrimci gencinin küçük burjuva özentisi uzun saçlarını kesmesinde teselli bulmuştur.
Evet, babası yaşındaki adamlara bile “argadaş” diye seslenen ve her sahnede kitapçılarda görüntülendiği için diğerleri gibi “cahal” olmadığını anladığımız toplumsal abla haklı çıkmıştır.
“Onlar iflah olmayacaktır Âzem argadaş”
Sanırım bu hikayede ben Cemil oluyorum. Ama değil intiharı düşünmek, içimdeki yaşama sevincini bastırmak için formüller arıyorum. Bunun için de tüm yaşam enerjimi(zi) alan, mutsuz, huysuz, huzur ve plajda takım elbiseleriyle gezip bizleri utandıran arkadaşlarla görüşmüyorum; bunu da sık sık yapıyorum.
Toprağı bol olsun Yılmaz Güney’le henüz tanışmamış kardeşlerime naçizane bir tavsiye. Onu, sıkıcı rol model karakterleri ve ilk okul beşinci sınıf müsameresi tadındaki kör gözüm parmağına toplumsal mesajlarla dolu eserleri yerine, Yol gibi filmleriyle tanımaya başlayın derim.
Sen de aldırma Yılmaz arkadaş, aldırma…
Okurlarından gelen yoğun istek üzerine bugüne kadarki tüm köşe yazılarını 13 sayfalık bir kitapta topladığını [Zaytung] öğrendiğimiz nam-ı diğer Yozdil’in üzerine çok gidiliyor bugünlerde.
Ancak bu kez, beyaz Türklerin gözünün ta bebeciği sevgili Yılmaz Özdil’i üzen dahili ve harici bedbahtlar memleketin siyahları, bizler değiliz; bizzat yakın çevresi.
Çünkü Yılmaz arkadaş en büyük günahı işledi. Katıldığı dördü bir aradaki televizyon programında ürkekçe de olsa hakkaniyet kıyısından geçerken siren çaldı.
Ve tahmin ettiğiniz üzere, sabah sabah ve her sabah kendisinin 140 karakterlik hap formundaki köşe yazılarını ginseng niyetine alıp buldukları kafayla bir de insan içine çıkan okurlarının linçine uğradı. Ne satılmışlığı kaldı ne…
Ne söylediğinin hiçbir önemi yok, sadece her günkünden farklı bir şey söyledi, o kadar.
Eee, Frankeştaynlar’ın hışmını önce kendilerini tasarlayanlar tadarmış Yılmaz arkadaş.
Ama üzülme, özgürlük sadece İzmir sayfiyesinde sırtı tıpışlanarak volta atmaktan ibaret değildi zaten; memleketin gerisi de geniş, ferah…
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019