Melih ALTINOK
Başbakan Erdoğan’ın Brüksel’deki görüşme listesi hayli kabarık. Herman Van Rompuy, Jose Manuel Barroso, Martin Schulz, Stefan Füle, Elmar Brok, Helene Flautre, Ria Oomen-Ruijten…
Türkiye’nin AB üyeliğini, birliğin müktesebatının “rötuşsuz” meclisten geçirilmesini isteyecek kadar radikal biçimde savunan biri olarak diyalog kanallarının açık tutulmasına seviniyorum. Zira Birlik yetkililerinin ve Avrupa kamuoyunun Türkiye algısı sistematik olarak manipüle ediliyor.
Yo Avrupa sağından, ırkçılarından ya da oryantalistlerinden bahsetmiyorum. Zira bu manipülasyonda hiçbiri Türkiyeli muadillerinin eline su bile dökemez.
Baksanıza, Erdoğan’ın bu diyalog hamlesi öncesinde boş durmadılar. AB üyeliğini destekler gibi yapıp, her yazısında “bunları birliğe almayın” diyen aksaçlıyı, “atom bombası yapıyorlarmış diyorlar” diye destekledi bir diğeri. Yabancı dilde yayın yapan gazetelerinde “Prime Monster” tarzı "çocukça" hatalar yapanlar, Türkçe gazetelerinde tashihe dikkat ediyorlardı kuşkusuz. Ama azıcık eğreltme de kimsenin gözüne batmazdı bu toz dumanda değil mi?
Örneğin Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Üyesi Andrew Duff’un HSYK düzenlemesiyle ilgili eleştirisi, pekâlâ birliğin kurumsal açıklaması olarak verilebilir hatta “ilişkiler askıya alınabilir” şeklinde sunulabilirdi.
Bilmiyorum “bizimkilere” konuşan bazı AB yetkilileri açıklamalarının nasıl “kullanışlı” halde Türkiye kamuoyuna sunulduğunun farkındalar mı?
Zira kendilerinin bu açıklamaları Türkiye’nin birliğe üyeliğine karşı çıkmak için değil, hızlandırmak amacıyla yaptıklarından kuşku duymuyorum. Ama bilmeliler ki, beyanatları, Türkiye’deki büyük barış sürecinin ve sivilleşmenin lokomotifi AK Parti’ye karşı çeşitli vesayet odaklarının elini güçlendirmek için bir silah olarak kullanılıyor. Daha dün edilen sözler, bugün unutuluyor.
Örneğin, Sayın Duff da, kendisinin de katıldığı bir panelde konuşan Zaman yazarı, zamanın Şahin Alpay’ının şu sözlerini bizim gibi hatırlar mutlaka:
“AK Parti'nin kuruluşundan itibaren Millî Görüş çizgisini reddederek Kopenhag Siyasi Kriterlerini benimsemesi fevkalade bir dönüşüm…”
Evet, Sayın Duff ve yukarıda adını saydığım, sayamadığım tüm samimi AB yetkilileri… Türkiye’deki bu “fevkalade dönüşümün” niteliğini anlamak, siyaseten doğruculuğun bir adım ötesine geçip yorumlarda bulunmak için size naçizane tavsiyem, enformasyon kaynaklarınızı çeşitlendirmeniz.
Kemalist paradigmanın yılmaz savunucusu muhalefet partisinin liderinin mektuplarında “AB özlemimiz” yok. Askerî vesayetin yerine göz diken oligarşik yapının unsurları da antidemokratik hedefleri için meşruiyetinizi suiistimal ediyor. “Bomba ihbarı” yapacak kadar gözlerini karartan aksaçlıların derdi günü ise kaybettikleri ayrıcalıkları…
Eğer Türkiye’nin demokratikleşmesini ve sivilleştirmesini kurumsallaştıracak AB üyeliğimize katkı yapmak istiyorsanız, eleştirilerinizin amacı buysa Türkiye’nin askerî vesayetin ardından bugünlerde mücadele ettiği tehlikeye de gereken önemi verin. Hükümetin muhalif Kürt milletvekillerinin de desteğini alarak HSYK’da yapmak istediği yasal düzenlemenin, askerî vesayetin ardından boşalan alana yerleşen siyaset dışı bir yapılanmaya karşı olduğunu göz ardı etmeyin.
Türkiye sağının kadim paranoyası “Kıbrıs paradigmasını” tepe tepe kullanmak varken, “birleşik Kıbrıs’ı” savunacak kadar level atlayan muhafazakârların, fevkalade dönüşümüne kulak kabartın. Türkiyeli liberallerin, demokratların, özgürlükçü solcuların, Kürt siyasetinin, Avrupalı demokrasi otoritelerinin “halkın iktidarını askerî-sivil bürokrasiyle paylaşmama” ilkesini sahiplenişini görün.
AB karşıtı Türkiyeliler kadar bizlerin sesini de duyuyor musunuz?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Konser iptalleri baydı
2.06.2022 - Elçiye zeval olmaz
17.05.2021 - 31 Mart’ta Binali Bey’e verdim, bu kez oyum...
11.05.2019 - Ekrem Bey size soruyorum ama cevabı Murat Bey’den bekliyorum
10.05.2019 - Sınırları aşmak
6.05.2019 - Pardon, Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlı olmayan belediye mi var?
1.05.2019 - Yine ne varsa Atatürk de var!
29.04.2019 - Kılıçdaroğlu’na yumruk!
22.04.2019 - Erdoğan’ın yükü
17.04.2019 - Bu saatten sonra...
8.02.2019
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
ahmet numan
bende kaldım okudum aleviye benzer tarafları herhalde inanç zayıflığını kastediyorsunuz...ben alevilere benzer taraflarını görmedim apayrı bir kültür daha çok hristiyana benziyorlar desem yeridir mezarlıkları görmedin galiba...