Melih ALTINOK
Dün sabah Ergenekon soruşturması kapsamında aralarında Ahmet Şık’ın da bulunduğu bazı gazetecilerin evlerinin arandığı haberini alınca, dört yıla yakın bir süredir devam eden bu soruşturmanın labirentlerindeki yolculuğumuzu düşündüm.
Solun kolektif hafızasının çoraklaşmaya yüz tutmuş bahçelerinde çıkacağımız bu tarz gezintilerin, Ergenekon davasının ilk zamanlarında “temkinli” davranan zamanla ise açıkça demokrasiden yana tavır alan demokratların, solcuların kafasında bugünlerde yeniden yaratılmaya çalışılan tereddütleri gidermeye yardımcı olacağını düşünüyorum.
Çünkü gözaltı haberinin hemen ardından başlayan, Ahmet’in gazeteciliğinin şıklığıyla, onca ciddi delilin yer aldığı davayı pejmürdeleştirme girişimlerinin, onca iç hesaplaşmanın ardından demokratlığa terfi edenleri bile “acaba” dedirtmeyi başardığını üzülerek görüyorum.
2008 yılı başlarında Ergenekon soruşturması kapsamında Küçükler, Kerinçekler, Perinçsizler gözaltında alındığında, şaşıracaksınız, Birgün gazetesi operasyonu “Ortalık güzel koktu” manşetiyle selamlıyordu.
Ancak yine de hiçbir otoriteye güvenmeyen solcu refleksiyle, arkasında, yıllardır resmî ideolojinin emir kulu olarak görev yapmasına alıştığımız siyasal iktidar konumundaki AKP’nin iradesinin bulunduğu bu soruşturma sürecinin düzen içi bir hesaplaşma olabileceği şeklindeki şerhimizi düşmeden edemiyorduk.
Tartışmaların çok hararetli olduğu 20 Aralık 2008’de SKY TURK’te katıldığım bir programda tavrımı şöyle özetlemiştim:
“Yanlış anlaşılmasın, TKP Genel Başkanı Kemal Okuyan’la aynı safta falan değilim. Çünkü öyle bir algı yaratılmaya, davaya karşı homojen bir tavır alan cepheye dâhil edilmeye çalışıyoruz. Ergenekon fasa fisodur falan diyebilir miyim, hâşâ. Benim durduğum nokta, hukuka tam riayet edilerek davanın daha da ileriye görülmesi, emeklilerin yanında muvazzafları, siyasileri ve polisleri de kapsayacak şekilde genişletilmesidir.”
Zamanla bir kısmımız, taleplerimize uygun olarak, muvazzaf subayların da aralarında bulunduğu isimlerin gözaltına alınmasıyla, Balyoz, Kafes... gibi aynı zamanda Ergenekon’u tamamlar nitelikte yeni ve çok ciddi soruşturmalarla sürecin daha da derinleştirilmesi üzerine tavrımızı netleştirdik. O dönem aynı noktada durduğumuz bazı arkadaşların sertleşmesi ise, ne yazık ki Ergenekon’un bir komplo olduğu noktasına doğruydu.
Köprünün altından çok su aktı.
Yukarıda anlattığım dönemlerde kimi zaman farkında olmadan kimi zamansa
bilinçli şekilde Melih Pekdemir gibi devrimcilere Ergenekoncu yaftası yapıştırılarak soruşturmalar ciddiyetsizleştirilmeye çalışılıyorsa şimdi de Ahmet Şık gibi, gazetecilik serüveni boyunca (Radikal’deki haberleri, Nokta serüveni vs.) demokrasiden yana durmuş bir ismin evinin aranması gibi prosedürler üzerinden tüm sanıklar için masumiyet karineleri çıkartılmaya çalışılıyor.
Çalışmalarıyla ve ortak tanıdıklarımızın referanslarıyla tanıdığım Şık’ın Ergenekon örgütüyle organik bir bağı olduğuna inanmadığımı söyleyebilirim. Ancak Henüz savcıların Şık’ı soruşturmanın neresine oturttuklarını ayrıntılarıyla bilmiyoruz. Örneğin Şık, geçtiğimiz günlerde gönderdiği mailde, bir kitap üzerinde çalıştığını ve bu kitap henüz basılmadığı halde Oda TV bilgisayarında çıkmasına anlam vermediğini söylüyordu.
Muhtemelen savcılar, Ergenekon’un medya ayağını oluşturduklarını iddia ettikleri kesimlerin Ahmet Şık ile ilişkilenme çabalarının nedeni ve Şık’ın Ergenekon hakkında kitabında anlatmadığı başka bilgilerin de olabileceği gibi noktalar üzerinde duruyorlar.
Hülasa ilerde yine pişman olmamak için biraz sükûnet. Zira iddianamenin aleyhine bir delil ortaya çıkmış değil.
Kürtçe yayın yaptıkları için yüzlerce yılla yargılanan tutuklu Azadiya Welat çalışanları ya da kanser olduğu halde tedavisi bile yaptırılmayan Erol Zavar gibi gazeteciler için ağzını açmayan vicdan simsarlarının şimdilerdeki intifada çağrılarına karşı, 22 Temmuz 2008’de Birgün gazetesindeki köşemde yaptığım uyarıyla bitireyim:
“Artık Ergenekon’un varlığına dair bir kanıt sunma ihtiyacında değiliz. Darbe günlükleri ortada; örgütün arşivleri çarşaf çarşaf yayımlanıyor. Ancak gelinen noktada patolojik bir vaka olan komplo teorisyenlerinin bu temizlik hareketine, demokrasi mücadelesine zarar verdiğini artık görmeliyiz. Bu fırsatı kaçırmayalım, Ergenekon susurluk olmasın.”
Bir daha asla.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları





















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019