Mücahit BİLİCİ
Ayıptır söylemesi, dindarların tüketim kültüründeki değişime, özellikle de beş yıldızlı dindar tatil mekânlarına dair ilk akademik çalışmalardan birini yapmıştım. Neredeyse yirmi yıl önce. “İslamın Bronzlaşan Yüzü: Caprice Hotel Örnek Olayı” başlığıyla Nilüfer Göle’nin İslamın Yeni Kamusal Yüzleri (Metis Yayınları, 2000) isimli o dönemin fotoğrafını çeken kitabında bir bölüm olarak yayınlandı o çalışma. Yine bir yaz mevsimi ve 1996 senesiydi, Caprice Hotel yeni açılmıştı. Boğaziçi’nde öğrenciydim. Müslüman Hukukçular Birliği gibi bir derneğin bir konferansı için tercümanlar aranırken tesadüfen/ tevafuken bulunmuştum. Konferansta tercümanlık yapma karşılığı birkaç gün ücretsiz tatil fırsatına evet demiştim. Akademik olarak zaten İslami kesimdeki değişim, dönüşümü çalışıyordum. Hem beş yıldızlı otel nedir ona dair de bir fikir sahibi olacaktım. Oldum da netekim.
Bir zamanlar Caprice Hotel çok müstehcen bir ihtimal olarak dindar tasavvura dâhil olmuştu. Böyle bir şey İslami ahlaka sığar mıydı, şeriata uyar mıydı? Her devirde yerini bulan kimi İslamcı aydınlar o zaman “Caprice’in penceresinden Çeçenistan görünüyor mu?” yollu dindar burjuvaya ideolojik takva andıçları çekerken, dindar burjuva Beyaz Türklerin tahakküm ve dışlamasına kültürel cenahtan bir el ense çekme imkânının verdiği heyecanla ısınma turlarındaydı. Şeriat’ın edebli suyuna bandırılmış mayo, haşemaya dönüşürken, bir tatil mekânının İslamileşmesi için gerekli inovasyon gelmekte gecikmedi. Hâsılı, son dönemdezenginleşen dindarlar, gericilik, köylülük, emeğe dayalı ve güneşe açık bir varoluşun bronzluğu olan esmerlikten, çağdaşlık, kentlilik ve imtiyaza dayalı bir güneşsizliğin esmerliği olan yapay bronzlaşmaya geçiş yapıyorlardı. Yaptılar da netekim.
Caprice, ilkti fakat kısa sürede Türkiye’nin pek çok yerinde dindar ve muhafazakâr ortasınıfların ve elitlerin tatil ihtiyacına hitap eden çok sayıda işletme ve mekân açıldı. Geçen gün ailemle bir iki günlüğüne iddiasız ve pahada tolere edilebilir bir tatil imkânı ararken kader yolumu Caprice Hotel’e düşürdü. İsmi değişmiş: Caprice Thermal Palace. “Beş yıldızlı hotel”den “yedi hilalli palace”a dönüşmüş. Bir otel olarak dindar âlemdeki tüketim inkılâbına şahitlik eden birhotel olmaktan çıkıp, dindarlığın devletleşmesi ile dindarların politik inkılâbına şahitlik eden (saray manasında) bir palace’a evrilmesi de ilginç bir tevafuk. Caprice’teki evrimin Fadıl Akgündüz ayağına hiç girmeyeceğim. Eminim magazin haberleri bu ihtiyaca yeterince cevap veriyordur. Veriyor da netekim.
Saha çalışmasında araştırma mahalline belli bir aradan sonra yapılan ikinci ziyaretler (revisit) muteber bir mukayese tekniğidir. Henüz yarım günlük bir temastan anladığım şudur: Caprice bir şaz (neredeyse bir sapma) iken bugün çok sıradanlaşmış. Dindarlar işin bronzlaşmakısmını tüketip beyazlaşma safhasına geçmişler. Dindarların modern iş hayatının mesai ritmine saplanmalarındaki artışla paralel olarak tatil bir ihtiyaç olarak tebellur etmiş, ediyor.Bir zamanların taacuple, hayretle karşılanan tüketim ve istirahat kalıpları artık son derece olağan ihtiyaç olarak görülüyor.
Caprice’ın yirmi dört saat açık büfesinde ilk açıldığında da şu ayet-i kerime yazılıydı: “Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz!” Duyduğum kadarıyla bir süre kaldırılmış, sonra tekrar dev puntolarla yazılmış bu ilahi emir. Bu hâliyle büfenin açıklığına dinî/ ahlaki bir hatırlatma ile denge getiriyor. Dünün bronzlaşmaktan hisse kapmak isteyen gündelik dindar siyasetide bugün beyazlaşmada neredeyse tekparti hâline gelmiş. Eski beyaz Türkler yaşam tarzlarında bir asalet bulmaya çalışan düşkün soylular gibi kalırken, dindarlar yeni ekonomik ve siyasi sermayelerine asalet kazandırma gayretindeki burjuvalar gibi Yeni Türkiye’ler, yeni Caprice’ler kurmaya devam ediyor. Her kesimin var bir caprice’i.
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025
4.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
5.04.2025
28.03.2025
15.03.2025
2.03.2025