Mücahit BİLİCİ
İttihad-ı İslam düşüncesi Müslümanların ulus projesidir. Moderndir ve On dokuzuncu Yüzyılda ortaya çıkan şahs-ı manevi (body politic) ihtiyacını karşılamak (yani şirket, millet, sınıf gibi dayanışarak varılan bir kütle olmak) için gündeme ge(tiri)lmiş bir fikirdir. Avrupa sömürgeciliğine karşı bir Müslüman dayanışması ideali olarak ortaya çıkmıştır. Hilafet kurumunun uluslararası bir siyasi enstrüman olarak aktive edilmesi ile ittihad-ı İslam fikrinin dolaşıma sokulması aynı ihtiyacın sonucudur. Gayrimüslimlerini ve topraklarının önemli bir kısmını kaybeden Osmanlı İmparatorluğu’nun bekasının temini için bir birleştirici zamka ve Batılı güçlere karşı direnmek için uluslaşmaya ihtiyacı vardı. İttihad-ı İslam fikri bu ihtiyaca binaen ortaya çıkmıştır. İttihad-ı İslam tabirindeki İslam’ın İslam’ın kendisiyle bir ilgisi yoktur.İslamlar ifadesinde farkedileceği gibi Müslümanlar anlamındadır. Yani ittihad-ı İslam düşüncesinin günümüzdeki karşılığı ve anlamı “Müslüman dayanışması”dır.
Burada bir dipnot kabilinden kayda geçirmekte fayda var: Bediüzzaman Said Nursi’nin İslamcılıkla yolunun kesişmeye yaklaştığı tek nokta İttihad-ı İslam düşüncesidir. Said Nursi ve İslamcılığın birbirlerine teğet geçtikleri yegâne fikir olarak İttihad-ı İslam’ın bu iki çizgideki algılanışında esasenönemli bir fark vardır. (Ancak bu fark, İslamcılığın günümüzde devletlenmesinin verdiği heyecanla özellikle bugün artık farkedilmemeye başlanmıştır. Başka bir ifadeyle, İslamcılık, kendisine çok yaklaşan ancak gerçekte hiçbir zaman kesişmeyen İttihad-ı İslam düşüncesinin alternatif versiyonunu massetmiştir.) Günümüz muktedir İslamcılığı İttihad-ı İslam düşüncesinin menfi versiyonudur. İttihad-ı İslam’ın müsbet anlamı “Müslüman dayanışması” (Müslüman ulusun inşası) iken, İslamcılıkta bu anlam menfileşmiş “Müslümancılık” (Müslüman milliyetçiliği) olarak kristalize olmuştur. Evet, daha önce de çok kez ifade ettiğim üzere İslamcılık bir “Müslüman milliyetçiliği”nden başka bir şey değildir. Diğer tüm milliyetçiliklerle benzer özellikler gösterir. Dayanışma ve kendini muhafaza ve geliştirme (benlik) müsbet bir şey iken, başkasına düşmanlık ve ötekine karşı körleşme (bencillik) ise menfi bir şeydir. Batı emperyalizmine karşı olmakla birlikte iyilik ve kemalin Batı’da da olabileceğine inanmak ile Batı’yı kendi dünyasındaki her türlü şerrin yegâne kaynağı olarak görmek arasında dağlar kadar fark vardır. Müslüman olarak övünebildiğin sermayen Batı düşmanlığı ve laiklerin nefretinden ibaret ise yanlış şeyden biriktirmişsin demektir.
İslam coğrafyasının kaos ve savaşlarla kriz içinde olduğu bir zamandayız. Hâliyle İttihad-ı İslam ideali Müslümanların dayanışmasını gerektiriyor. Tabii, dayanışmanın olabilmesi için dayanışacak olanların uyanması lazım. Diktatörlüklerin ve rızasız yanlış-uluslaştırmaların uyuşturup bastırdığı Müslümanların uyanması gerekiyor ve uyanıyorlar. Koyunlar birarada durur ama dayanışma içinde olmazlar. Fakat (çoban) insanlar dayanışırlar. Sürüler zaptedilir ve sürülürken iradeler biraraya gelip manevi bir beden, kolektif bir aktör olur. İslam âleminin esaretten çıkış sancılarını ve politik anlamda hayvaniyetten insaniyete geçiş hastalıklarını (şiddet başta olmak üzere) dört bir tarafta acı içinde görüyoruz.
Herkes uyanıyor. Bu arada Kürdler de uyanıyor. Fakat Kürdleri el ve ayak olarak kendi “baş”ına “beden” olarak temelluk etmiş olan kimi kardeşleri ısrarla Kürdleri tehdit ediyor ve kardeşlik hikâyeleri ve İslama ihanet suçlamalarıyla teba ve tebei hâlde tutmak istiyorlar. Kendileri çoban iken Kürdlerin koyun olarak onların zimmetinde kalmasını din kardeşliği ve İttihad-ı İslam namına gerekli görüyorlar.Bugün Türkiye’de yerleşik dindarlığın ve hâkim İslamcılığın hastalıklı hâle getirip zihnen düşüncesizleştirdiği insanların hâl-i pürmelali budur. Bu adamlar, hâkimiyet çağının artıkları ve “mezar-ı müteharrik”leri yani ölü fikir zombileridir.
Bu pek merhametli Müslüman kardeşler, demokrasi çağında diğer Müslüman kardeşlerini mahkûm (hükme maruz) azalar olarak tutmak için İslamiyeti kirli bir statüko konforunu meşrulaştırmak için kullanmaktan çekinmiyorlar. Kürdlerin eşit ve egemen bir özne olarak varolmasından büyük bir rahatsızlık duyuyorlar. Kürd, dünyanın herhangi bir yerinde kendi kendini yönetmesin diye IŞİD’de bile keramet arıyorlar. Kürd’ü nerede görse ona kandırılacak (ne kandırılacağı, çoktan kandırılmış!) çocuk gözüyle bakıyorlar. Kendileri yapınca diplomasi, bölgesel işbirliği dedikleri şeyin onda birini (faraza Güney’deki) Kürdler yapsa bunu utanmadan ümmete ihanet sayıyorlar. Kürdlerin bir baas diktatörünün esaretinde kalmasını, hür kardeşleri olarak varolmalarına tercih ediyorlar. Kendilerini ümmetin bir parçası değil de ümmeti kendileri olarak gördükleri için, tebaları olmaktan çıkan Kürdleri ümmetlikten çıkmış hainler olarak görüyor ve gösteriyorlar.
Fakat şunu anlamıyorlar: Başka Müslümanlar için istediğiniz hürriyet rüzgâri, Kürdler için de esiyor.Diğer Müslümanlarla dayanışabilmeleri için Kürdlerin kendi kendilerine yeterli özne hâline gelmeleri gerekiyor. İttihad-ı İslam için bile özgürleşmiş bir Kürdistan’ın zaruriliği herkese kendini kabul ettirecek. Kürdleri mefluç bir doku gibi İslamın bedeninde bir yük olarak taşımanız artık mümkün değil, arzulanır bir şey de değil. Artık Kürdler sadece beden değil hem beden hem kafa olacak. Hem vatandaş hem devlet olacak. Hem hukuka tabi hem de hukuku yapan egemen olacak.
Alışmamışsınız, biliyorum ama alışacaksınız. Karşılarında hak arayan dindar mağdur kesildiğiniz Kemalistler sizin eşitliğinize nasıl alışıyorsa, karşılarında Kemalist kesildiğiniz Kürdlerin eşitlik ve egemenliğine de siz alışacaksınız!
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025
4.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
5.04.2025
28.03.2025
15.03.2025
2.03.2025