Serdar KAYA
1. Seçici algı
Atlara gözlük takarlar; ta ki hayvan sağa sola değil önüne baksın, görmesi isteneni görsün. İnsan ise çoğu zaman kendisini gönüllü olarak sınırlandırır. Zihin konforunu sürdürme adına yolsuzluk görmesi gerekiyorsa yolsuzluklara, örgütlü kadrolaşma görmek istiyorsa örgütlü kadrolaşmalara odaklanır. Bu şekilde, gerçeklerin sadece bir kısmını görse de, gördükleri yine de gerçektir. Bu sayede, pozisyonuna olan inancı artar. Hatta, bu denli açık bir gerçeği başkalarının nasıl olup da göremediklerine hayret etmeye başlar! Dolayısıyla da, onlarda kötü niyet aramaya mecbur olur; ve insanları itham etmeyi alışkanlık haline getirir. Bu alışkanlığı ölçüsünde de, baştan kendi zihnine çizdiği sınırların esiri olur. Sağlıklı düşünemez hale gelir. Ancak ne mutlu ki yalnız değildir. Kendisiyle aynı dertten muzdarip olan başkaları da vardır; ve onlarla çevrili olduğunda kendisini evinde hisseder.
2. Dış bağlantı algısı
Devletlerin ya da diğer uluslararası aktörlerin çıkarları kimi zaman örtüşür, kimi zaman örtüşmez. Farklı aktörlerin menfaatlerinin sürekli aynı istikamette olması zordur. Kimi zaman ittifak etmek, kimi zaman da ihtilafa düşmek, her zaman aynı fikirde olmaktan daha doğaldır. Dolayısıyla, iki aktörün aynı istikamette tavır aldıklarını görür görmez (1) birlikte hareket ettiklerine, (2) ittifak halinde olduklarına ya da (3) içlerinden birinin diğeri hesabına çalıştığına hükmetmek doğru olmaz. Kaldı ki, her olayı uluslararası bir komplo ile açıklamak, insanı aksi ispat edilemeyecek (yani sınanamayacak) argümanlarla düşünmeye mahkum eder. Böyle bir insan, zihninde kurduğu ya da başkalarından duyduğu senaryolara inanmayı fikir zannedecek hale gelir. (Bütün bunlar, Uluslararası İlişkiler lisans eğitiminde birinci sınıfı başarıyla bitirmiş olan bütün öğrencilerin malumudur.)
3. İslami kesimin kabalığı
Müslümanlar kardeş değildir. En azından Türkiye’dekiler değiller. Hiçbir zaman da olmadılar. YouTube’da geçirilecek birkaç saat bile, bu gerçeği görme adına yeterlidir. İslami camianın içindeki farklı kanaat önderlerinin ya da onların takipçilerinin (kimi zaman minimal siyasi ya da teolojik farklılıklardan ötürü) birbirlerini son derece çirkin bir üslupla itham etmeleri Türkiye’de son derece sıradandır. Hatta kimi zaman bununla da yetinmeyip (İslam dinince tehlikeli addedilmesine rağmen) birbirlerini kafir ilan edenler de az değildir. İhtilafa mevzu olan her konuda, saflar gayet belirgindir. Yani, ittifak kriteri, dini aidiyet değildir. Belirleyici olan, teolojik farklılıklar ve dinen daha doğru bir zemine oturduğu düşünülen siyasi pozisyonlardır.
Özetle, dini inançlar, kardeşlik ya da ittifak kadar, ihtilaf da üretirler. Bu ihtilaflarda, (sıklıkla iddia edilenin aksine) “rahmet” emaresine rastlamak da zordur. Zira, fikirlerin çarpışmasından umulan, hakikatin tecelli etmesi değil, karşıt fikrin yok edilmesidir. Dikkat edilecek olursa, bu kavgacı tavırlarda asıl belirleyici olan semavi doğrular değil, beşeri görüşlerdir. Yani, tıpkı seküler kamplarda olduğu gibi, İslami gruplar arasında da, A görüşünde olan, B görüşünde olana muhaliftir.
Sonsöz
Din burada bir perde. Aslında dindarların değil, insanların çatışmalarını izliyoruz. Siyasetimiz genel olarak kaba. Dindarlarımız da bundan muaf değil. Ancak, bu şekilde değil bir yere varmak, konuşabilmek dahi mümkün olamıyor.
–––––
Yazı arşivi: Laiklik ve İslami Kesim konulu diğer yazılar
http://serbestiyet.com/akp-cemaat-catismasini-aslinda-konusamiyoruz/
Yazarlar
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya medyasına bıraksanız… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyasette kim kiminle yürür? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli tavır mı koydu? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolToplu iğne hikayesi 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHaram paranın faizi helal midir? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt çözümüne neden olumlu bakmalı? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRSavcı ‘İngiliz casusu’ olmakla suçluyor! Yöneticisi olduğu şirkete siber güvenlik ihalesi verildi 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Fırsata Sahip Çıkalım... 29.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye üstündeki baskı artar mı? 29.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî casusluk suçu 29.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMami, IKE ve Hüseyin-1 29.10.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFed mi, TCMB mi? Çetrefilli bir soru, ironik bir cevap 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBürokrasi, tarımın gerisinde kaldı 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselMerkez Bankası zor bir viraja girdi 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın son açıklaması: Süreç devam ediyor, ama nasıl ? 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTrafik, yargı ve casusular 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞHamdi Ulukaya (Çobani) en zengin Türkiyeli seçilmesi üstüne... 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2019
17.06.2018
6.04.2015
23.03.2015
16.03.2015
20.01.2015
15.01.2015
17.11.2014
1.10.2014
12.08.2014