Sezin ÖNEY
“Türkiye’nin ‘yeni aşırı sağ partisi’, ‘yeni Türkiye medyasının’ ta kendisi. Twitter fenomenleri, aşırı medyatik bazı genç ‘yazarlar’, ‘gazeteciler’... Bu yeni kitle, ‘neo-medya eliti’, Avrupa’da yeni aşırı sağ partilerin işlevini görüyor merkez sağı ve solu da ‘aşırıya kaçırıyor’.. ” demiştim geçen yazımda...
Polonya’da Majdanek toplama kampını ziyaret eden Türkiye’den iki öğrencinin İsrailli gruba Nazi selamı vermesi üzerine, Hürriyet Pazar’da Gökçe Aytulu, Türkiye’deki “Naziler” konusunu gündeme getirdi. Gökçe’nin “Türk Nazi Partisi”nin internet sitesini inceleyerek yazıya döktüğü gözlemler son derece enteresandı. Bu yorum-haber, Türkiye’de medya genelinde, öğrencilerin “şaka yaptığı için başlarının yandığı” söylemi hâkim olmasına tezat, sorgulayıcı da bir tondaydı. Maalesef, medya genelinde sorgulama yerine olayı, “biraz ayıplayarak hoş görme” havasının ağır basması da, basındaki milliyetçilik damarı ve ahlaki boşvermişliğin örnekleri.
Nazi selamı olayı, akla aşırı sağı getiriyor hemen...
Oysa, benim geçen yazıda bahsettiğim “yeni aşırı sağ”, ortada “Heil Hitler” diye dolaşan bir akım değil.
1980’lerden beri, Avrupa genelinde yeni aşırı sağın yükselişi, akademide ve medyada önemli gündem maddelerinden...
Ancak, sözkonusu siyasi akımı, “yeni aşırı sağ” olarak adlandırmak, belki de yanlış...
Bir kere, 1980’lerden beri adım adım merkez siyasete yerleşen “aşırı sağ”; artık “mevsim normallerinde” sayılabilir.
Ayrıca, hâlâ “aşırı sağ” olarak dışlamaya, bu şekilde bir etiketlemeyle de, siyasetin kabul edilebilir sınırları dışında bırakmaya çalıştığımız politik çizgi, “popülist” damarıyla, tüm Avrupa (ve bence Türkiye) siyasetinde demokratikleşme ivmelerini teslim almış durumda.
Erwin Scheuch ve Hans-Dieter Klingemann’ın “Batı demokrasilerinin normal patolojisi” olarak nitelediği aşırı sağ hareketlerin, bu akademisyenlerin öne sürdüğü şekilde yalıtılmış bir hastalık olmadıklarını kabullenince, aşırı sağ söylemlerin, “halkçılık” kisvesi altında nasıl sıklıkla karşımıza çıktığını da daha iyi fark ediyor insan.
Konunun önde gelen uzmanı, Georgia Üniversitesi’nden Cas Mudde’nin tezi, bir önceki yazımda da atıfta bulunduğum gibi, aşırı sağ, “patolojik bir normallik”...
Nazi selamı çakan tavrın da, “şakacı gençlik” diye nitelenebilmesi veya Nazi selamı çakmayı “şakacılık” sanan gençliğin yetiştirilebilmesi de, aşırı sağ çizginin “patolojik normalliğinin” sonucu.
Popülizm ve aşırı sağ, o kadar iç içe geçiyor ki, “halkçı” çizginin nerede bitip, tehlikeli suların nerede başladığının çetelesini tutmak zor.
Popülizm, demokrasi maskesi altında demokratik ideallerin yozlaştırıldığı bir “normal” yaratıyor; ki, bu “normal”, adeta bir manyetik alan gibi kamuoyu algılarını çarpıtıyor.
Akademik dünyada, popülizm, insanların “temel duygularına hitap eden basit siyasi söylem” olarak tarif ediliyor. Çözülmesi güç, çetrefilli, incelikle ele alınması gereken toplumsal sorunlara, adeta kılıç darbesi vurarak kolaycı çözümler getiren siyasi yaklaşım olarak da...
Ancak, Mudde gibi ben de, aşırı sağ popülizme sözkonusu olunca, Ruy Texeira ve John Rudis’in dikkat çektiği noktanın son derece can alıcı olduğunu düşünüyorum: Popülizm öncelikle, “kötü” seçkinler/elitler ve “temiz halk” arasındaki ilişkiyi temel toplumsal sorun olarak alıyor. Ve “yoz elitlere” karşı, “saf beyaz halkın” savaşını yürüten kahramanların hareketi olmaya soyunuyor. Yeni aşırı sağ popülizm de, “beyaz-temiz-saf” halkın iradesinin vücut bulduğu siyaset...
“Biz” ve “onlar” kutuplaşması, yeni aşırı sağın can damarı, yaşam kaynağı.
Tanıdık geldi mi?
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTrump Nobel'i alıp barıştan kaçarsa 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaYPG silah bırakır mı? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÇözümde tümseklere rağmen tekerlek dönüyor 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024