Sezin ÖNEY
Gerçekten de tuhaf bir ülke Türkiye…
Bir yandan, siyasette milliyetçi söylemler çok güçlü ve Kürt Sorunu politik olarak en dikenli mesele; diğer yandan ise, konuya ilişkin büyük bir bilinçsizlik ve ilgisizlik var. Herkesin canını yalan bir sürü fevrî davranış sergileniyor; ama ne, ne için ve neden yapılıyor- o da meçhûl.
“Büyük kȃbus” sonunda gerçekleşiyor. Büyük ihtimalle, bağımsız Kürdistan, 2017 içinde kurulacak. Irak’tan zaten yıllardır ayrılmakta olan bir Kürdistan varlığı söz konusuydu. Aslında, olacak olan; zaten olmuş olanın adının konması…” Fiilen var olanın”, hukukî olarak da tescillenmesi… Çok da ironik değil mi; Türkiye’de referandumda “Evet” için şekillenen milliyetçi-muhafazakȃr cephenin, “fiili olarak var olduğunu” iddia ettiği şeyin, hukukî gerçeğe dönüşmesini savunduğu bugünlerde, aslında bu denilen tam da sınırın öte yanında gerçekleşiyor.
Kuzey Irak, Irak Kürdistanı, Güney Kürdistan, Irak Bölgesel Yönetimi; artık ne derseniz deyin, bölgenin önde gelen partileri, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB), 2 Nisan Pazar günü, ortak bir komite oluşturmak üzere bir araya geldi. Ortak komitenin derdi, “vatan-millet” meselesi 2017’de yapılması kararlaştırılan, bağımsızlık referandumunun zamanlaması, mekanizması ve diğer tüm organizasyonu; ve tabii, diğer partilerle diyaloğu bu komite ayarlayacak. Komite, bir yandan da, “komşu” ülkeler ve Bağdat ile, bağımsızlık müzakeresine başlayacak.
Komite’nin bir başka ortak karara vardığı konu ise, 28 Mart’ın “ulusal gün” olarak kutlanması.
28 Mart’ta ne mi olmuştu?
Yazının başındaki konuya geri dönüyoruz; hem milliyetçi söylem ve Kürt Sorunu üzerinden bu kadar gerilim ve kutuplaşma yaşanıyor-hem de, gerçekten ne olup bittiğini takip eden ve bilen çok az. O zaman, neden bu kadar asabileşiyoruz bu konuda?
28 Mart’ta, Kürdistan bayrağı, Kerkük’te göndere çekilmişti. 28 Mart da, bundan sonra, yeni kurulan ülkenin “bayrak yükseltme günü” olacak.
Bölgenin Başkanı Mesud Barzani’nin üst düzey danışmanı Hemin Hawrami, referandumda tek bir soru sorulacağını duyurdu: “Bağımsız bir Kürdistan’dan yana mısınız?”. Acaba, bölgedeki Kürtler arasından yüzde kaçı bu ifadeye destek verir? Rekor düzeyde bir destek olacağını öngörmek çok da zor değil…
Tabii, şunu unutmamak gerek: “Değişim Hareketi” Gorran ve onun çizgisinden apayrı muhafazakȃr bazı siyasi gruplar, referandum konusuyla ilgili bazı şartlar ileri sürdüler. Ancak, asıl zor olan KDP ile KYB’nin bir araya gelmesi ve Kerkük konusunda anlaşmasıydı. Kerkük’ün, daha kurulmamış Kürdistan’a karşı özerkliğini ilan etmesi bile söz konusuydu. Bölgedeki tüm politik gruplar da, bağımsızlığa karşı olmaktan çok, “yeni kurulacak devlette benim rolüm ve yerim ne olacak” derdinde.
2017 ve 2018, sadece “Kürdistan bağımsızlığı” oylamasının yapılacağı zamanlar değil; aynı zamanda, İspanya’da Katalonya’nın ve Birleşik Krallık’ta İskoçya’nın bağımsızlık referandumu yapacağı zamanlar olacak.
28 Mart’ta, bu bölgeden çok uzaklarda başka birşey daha oldu mȃlum…
İskoçya Parlamentosu, 28 Mart’ta yaptığı oylamada, ikinci kez bağımsızlık referandumuna gitme kararı aldı. İskoçya Parlamentosu Holyrood’da onaylanan karara göre, 2018 sonbaharı ve 2019 baharı arasında bir tarihte, İskoçya halkı, Londra’dan tamamen kopacak şekilde bağımsızlığı yeniden oylayacak.
Hatırlanacağı gibi, 18 Ekim 2014’te İskoçya’da yapılan ilk bağımsızlık referandumunda, yüzde 55,3’lük bir oranla Birleşik Krallığın bir parçası olarak kalmak tercih edilmişti. 2014’te bağımsızlık oyunun yüzde 44,7’de kalmasının en büyük sebebi, İskoçyalı seçmenlerin, Avrupa Birliği’nin bir parçası olarak kalmak istemeleri ve AB ile bir kumara oynamaktan çekinmeleri olduğu öne sürüldü. Brexit, tüm bu dengeleri alt üst etti.
İskoçya, Brexit referandumunda, yüzde 62 oranında AB üyesi kalmayı destekleyerek, AB’den ayrılığa en yüksek oranda karşı çıkan bölge olmuştu. Şimdi de, bağımsızlık referandumuna gidilmesinin en büyük sebebi, Brexit karşıtlığı olarak gösteriliyor.
Kuzey İrlanda da, hem Brexit, hem de İskoçya’nın bağımsızlık referandumu rüzgȃrından etkilenen başka bir bölge. Kuzey İrlandalı seçmenlerin yüzde 56’sına yakını, Brexit’i reddetmişti. Şimdi orada da, siyasi kriz yaşanıyor ve Katolikler/İrlanda milliyetçileri, referanduma gitme fikrini ileri sürüyor. Onların referandumu, bağımsızlık değil; İrlanda ile birleşmek için. Ancak, gene de söz konusu olan bir “ayrılık referandumu”; Britanya, hem İskoçya, hem de Kuzey İrlanda’yı birden kaybedebilir 2019’a kadar…
2017 sonbaharında söz konusu olan bir başka ayrılık referandumu da, bahsettiğimiz gibi Katalonya’da gerçekleşecek.
İlk referandum, 2014’te gerçekleşen “Katalonya’nın geleceği için vatandaş katılımı referandumunda”, oylamaya katılanların yüzde 81’e yakını, “devlet olmayı” desteklemişti. Tabii ki, bu oylama bölgenin iradesini yansıtmak açısından “belirleyici bir gösterge” değildi. Zira, referanduma katılım yüzde 41’lik bir oranla oldukça düşük olmuştu.
Eylül 2015 seçimlerinde ayrılıkçı partilerin Katalan seçimlerini kazanması ertesi, Katalan Meclisi, Kasım 2015’te Declaració d’inici del procés d’independència de Catalunya’yı (Katalonya’nın Bağımsızlığı Sürecinin Başlangıcı Bildirisi) onayladı. Bu bildiri, 24 Ocak 2017’de Avrupa Birliği Parlamentosuna sunuldu. Katalonya da, Eylül 2017’de ikinci bağımsızlık referandumuna gidiyor.
2017-2019 arası, yeni ülkeler ve özerk bölgelerin ortaya çıkacağı; Avrupa ve Ortadoğu haritasının epey değişeceği bir dönem olacağa benziyor.
Tabii, bu gelişmeler Türkiye’yi de çok etkileyecek ama politik olarak kimse hazırlanıyor mu o döneme hiç emin değilim. Biz, sadece günü kurtarmak (veya daha doğrusu batırmak) ile meşgulüz.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTrump Nobel'i alıp barıştan kaçarsa 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaYPG silah bırakır mı? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÇözümde tümseklere rağmen tekerlek dönüyor 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Kim bu Devlet Büyükleri?” 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAGerçek sanık sandalyesinde 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKaan’ın motorları ve bir soru: Türkiye’nin F-35 alması şart mıdır? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANFotoğraflar tarafsız değil 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024