Yıldıray OĞUR
Önce bir kaç hatırlatma;
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye'nin nüfusu 80 milyon 810 bin 525. Bu nüfusun 74 milyon 761 bin 132’si yani yüzde 92.5’u şehirlerde yaşıyor. Köylerde yaşayan insan sayısı ise 6 milyon 49 bin 393.
Hanelerde bilgisayara erişim oranı yüzde 97.2, internete erişim oranı yüzde 80,7.
Türkiye’de yarısı açık öğretimde 7 Milyon 200 bin üniversite öğrencisi var.
24 Haziran seçimlerinden 57 milyon seçmen oy kullanacak.
Bu seçmenlerden 1 Milyon 585 bini ilk kez oy kullanacak, yani 2000 ve 2001 doğumlular. Buna hatırlayamadıkları çocuklukları 2002’nin öncesine uzananları da eklersek bu seçimde oy kullanacak en az 10 milyon genç seçmen kendilerini bildi bileli iktidarda AK Parti var.
Ama basit bir Google taramasından çıkacak bütün bu rakamlar siyasi partilere galiba hiçbir şey söylemiyor olmalı ki hala parti liderleri eski, yaşlı, köylerde yaşayan, tek kanal izleyen Türkiye ile konuştuklarını sanıyorlar.
Şehirli, orta sınıf veya orta sınıflaşan, eğitimli ya da çocuğuna iyi bir eğitim aldırmak isteyen, internet erişimi olan, tek bir kanaldan haber almayan seçmene hitap eden, seçmeninin aklına saygı duyan bir kampanya ve slogan henüz göremedik.
Adaylar ısrarla seçmenin tek derdinin cebi olduğunu zannediyor, sürekli bir yerlerden bulup para, zam vaat etmeye çalışıyorlar.
Halbuki her seçimde toplumun öne çıkan hassasiyetleri, cevap aradığı sorular farklıdır.
Örneğin Türkiye’nin nüfusunun çoğunun köylerde yaşadığı 14 Mayıs 1950 seçimlerini adı pek çok seçmenin telaffuz dahi edemediği Demokrat olan bir parti seçimleri “Yeter, söz milletindir” sloganı ile kazanmıştı. Ekonomik vaatlerle değil, siyasi bir vaatle. Çoğunluğu köylerde yaşayan, eğitim seviyesi düşük bir topluma demokrasi ve söz hakkı vaat ederek.
Çünkü seçimin gündemi 27 yıllık bir tek parti iktidarının değişip değişmeyeceğiydi.
24 Haziran seçimlerinin öne çıkan gündemlerinden birinin ekonomi olduğuna şüphe yok. Dolar kuru yükseldikçe gündem daha çok ekonomi oluyor.
Ama büyük bir çoğunluğu şehirlerde yaşayan, ana akım tvler ve gazetelerden üzerine yağdırılan bilgi ve propaganda dışında internete erişimi olan, ekonomik krizler yaşamış, ekonominin nasıl bozulduğu ve nasıl düzeltildiğini bizzat görmüş bir seçmen kitlesini hala “sana burs vereceğim, para yardımı yapacağım, af getireceğim, maaşlarına zam yapacağım, mazot fiyatını düşüreceğim” vaatleriyle ya da “ekonominin durumu kötü, dolar yükseliyor çünkü dış güçler bize saldırıyor” masallarıyla kandırabileceğini zanneden partiler aslında kendilerini kandırıyorlar.
Emin olun bu tecrübeli vatandaşlar, şehirli, genç, eğitimli, internette dolaşan seçmenler ekonomiyi kiminle düzelteceğinizi görmek ve onun ekonomiyi iyi yönetebileceğine da ikna olmak isterler. Henüz seçmenin karşısına böyle somut isimler ve bir programla çıkan da olmadı.
Ayrıca bu seçimlerde seçmenin tek derdi ve önceliği ekonomi de değil.
Huzur, kardeşlik, demokrasi, hukuk, adalet, eşitlik, ehliyet-liyakat gibi kavramlar, değerler; normal bir dönemde standart seçim konuşmalarında pek bir şey ifade etmeyen hoş ve boş sloganlardan ibaret kalacakken bugün Türkiye’de seçmenlerin duymaktan hoşlanacakları, acil ihtiyaçlar haline gelmiş durumdalar.
Hatta bütün bu başlıklarda eleştirilen iktidar partisinin seçim manifestosunda bile bu ihtiyaçlara cevap verme isteği görüldü.
Şu ana kadar adaylar arasında seçimin esas gündeminin farkında olduğunu hissettiren iki aday öne çıktı; Saadet Partisi adayı Temel Karamollaoğlu ve CHP’nin adayı Muharrem İnce.
Şimdiye kadar seçim kampanyasına bu farkındalığı yansıtmayı başaran, oyunun rengini değiştirerek, seçimin sonucunu belirleyecek şehirli, eğitimli, genç seçmelerle ulaşmayı başaran ilk malzemeyi İyi Parti’nin çıkardığı söylenebilir. https://www.youtube.com/watch?v=7bwzmV8WA8I&feature=youtu.be
Ama İYİ Parti ve Meral Akşener’in de şu ana kadar verdiği siyasi mesajlar, bu şarkının vaad ettiğinin epey gerisinde kalmış, taşralı, eski, bilindik olmanın ötesine geçememiş durumda.
Merkez sağ kökenli lideri olan bir parti olmasına rağmen İYİ Parti şimdiye kadar CHP’den bile daha fazla Kemalist, ulusalcı bir görüntü verdi ve bu, muhafazakar seçmenlerle arasındaki mesafenin kapanmamasına neden oldu.
Seçimlerde, oy alamadığı yeni seçmen kitlelerine ulaşan mesajlar verme konusunda en gayretli iki parti CHP ve SP’nin bu çabası vekil listelerine de yansımış gözüküyor.
CHP’nin milletvekili listesi partinin Gezi’den sonra kaydığı radikal sol, goşist eğilimlerden yeniden merkeze doğru gitme çabasının da bir göstergesi.
Saadet Partisi de her ne kadar Temel Karamollaoğlu’nun şahsında AK Parti tabanındaki rahatsız seçmenlere verdiği tepki oyunu göstermek için en iyi alternatif hissini listelerine taşıyamasa da, vekil tercihlerinde özellikle Kürt seçmenlere bir açılım yapmış durumda.
İstanbul 3. Bölge’den Altan Tan, Diyarbakır’dan Haşim Haşimi, Batman’dan Faris Özdemir gibi isimlerle Saadet Partisi, özellikle MHP ittifakı, Barzani referandumundaki tavır, HDP’li vekillerin tutuklanması gibi meselelerde AK Parti ile arasında mesafe açılan dindar Kürt seçmenler için bir alternatif olabilir.
Buna herhalde en çok AK Parti ve HDP’nin listeleri yardım edecek.
Mehmet Metiner, Orhan Miroğlu, Galip Ensarioğlu gibi bu süreç içindeki bütün politikaları savunmuş Kürt siyasetçiler bile AK Parti listelerinde kendilerine yer bulamadılar. Hatta AK Parti, Diyarbakır listesinde bir BBP Genel Başkan Yardımcısına bile yer verdi. İstanbul 3. Bölge, İzmir, Adana, Mersin, Erzurum, Malatya gibi Kürtlerin de yoğun olarak yaşadığı büyükşehirlerdeki listelere de benzer eleştiriler gelmeye başladı.
Ama ne tuhaf ki bu durumu fırsata çevirebilecek siyasi aktörlerin başında gelen HDP’nin listelerinde de benzer sorunlar var.
Kandil’in kantin solculuğu hayallerinin ve Rojava fantezilerinin parmak izleri görünen listelerdeki “sosyalist bileşen” adaylar Kürt seçmenler, özellikle oyunun rengini değiştirecek dindar Kürt seçmenler için pek de cazip olmayabilir.
Mesela Adana Yüreğir’de oturan HDP’li seçmenler için geçen seçimde bir milletvekilini Meclis’e gönderdikleri listenin başında olan SYKP adlı bir partinin genel başkanı herhangi bir motivasyon kaynağı olmayacaktır .
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki partilerin 2018 Şubat ayına kadar üye sayısını gösteren bilgiye göre, son seçimde altı milyon oy almış HDP’nin Adana birinci sıraya genel başkanını koyduğu SYKP’nin (Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi) 422 resmi üyesi varmış.
Yine son seçimde iki milletvekili çıkardığı İstanbul birinci bölgedeki listede ikinci sırada yer alan 186 üyeli Birleşik Devrimci Parti genel başkanı ya da resmi kayıtlarda 50 üyesi görünen Halkın Türkiye Komünist Partisi genel başkanı, HDP’liler için devrimci dayanışma demek olabilir ama esas oyları verecek Kürt seçmenler tarafından tuhaf bulunabilir.
Urfa seçmeni de standart bir Urfalı ailenin bir bayram ziyaretinde ulaştığı sayıya yakın üyesi olan (145) ÖSP (Özgürlük ve Sosyalizm Partisi) adlı partinin genel başkanının neden Urfa gibi muhafazakar bir ilde listelerinde olduğunu merak etmiştir.
Yine de seçmen için neyin daha öncelikli olacağını kestirmek zor. Bazen tepki oyu verme hissi bütün bunları hükümsüz de kılabilir.
Seçimler de bu yüzden heyecanlı zaten.
Hataların telafisi zor, seçmeni yanlış okumanın maliyeti ağır, siyasi fanteziler, mühendisliklere de yer yok.
Ve seçmenler her zaman sürpriz yapmayı seviyorlar...
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış, Demokratik Toplum ve Demokratik Sosyalizmin İnşası.. 31.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİPlazma Toplumu: Bir sinyal okyanusunda yüzen balıklar gibiyiz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKızışan Ortadoğu ve Amerikan sağında ihtilaflar 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇözüm Süreci’nin künhüne vakıf kaç kişi var? 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan çok beğenmiştir… 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasLiderleri neden ‘insan üstü’ gibi görüyoruz 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAktaş serbest, Özer niye tutuklu? İşte skandalın kanıtı 3 rapor 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSurvivor entelektüel! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUBir uğraktır sevgili… Bir durak olsa bile! 30.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuAnkara neden huzursuz? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANSiyaset kulislerinde konuşulan baskın seçim senaryosu… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın kaçınılmazlığı… 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYATürk futbolunun acı gerçeği: Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSıfır oranlı gelir vergisi neden uygulanmıyor? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCezaevinden yükselen çığlık: Yaşamak istiyorum! 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokratların çilesi 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİTasarruf edilecek makam aracı bulunamamış mı yani? 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBüyük hesaplaşmaya doğru 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon yol temizliği için harekete geçmeli 29.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Baba Evi’nde Yarenlik… 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİR"KILIÇ KININDAN ÇIKARSA!" 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluGerçekten “adrese teslim” kadro ilanı, memurken başka yerde okuma rahatlığı ve yandaş medyanın “ezbe 28.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNHepimize Yetecek Evrensel Bir Utanç 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgünİsrail hedefine ulaşırken… 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİslam ülkelerinin liderleri de acaba bir gün utanır mı? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKKM kasıtlı bir uygulamaydı, kastı da zengine servet transfer etmekti 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: İtalya-Güney Tirol Özerk Bölgesi 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden çürüyor ve çürüme neden durdurulamıyor? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciTefeci faizi gerçek ama nedeni ne? 27.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2025
23.08.2025
20.08.2025
18.08.2025
16.08.2025
13.08.2025
11.08.2025
9.08.2025
4.08.2025
2.08.2025