Yıldıray OĞUR
Dünyada koronavirüsün en kötü vurduğu ülke 1.4 milyar nüfuslu Hindistan.
Günlük vaka sayısı pazartesi günü yeni bir dünya rekoru kırarak 352,991 oldu. Sadece bir gün içinde ölenlerin sayısı ise 2812.
Ülkede hastanelerde yer yok, yer olan hastanelerde oksijen makinesi eksik. Tapınaklar bile hastaneye çevrildi. İnsanlar tapınakların önünde arabalarının içinde yatarak, oksijen makinesine ulaşmaya çalışıyor. Ölüler toplu olarak yakılıyor. Hastalar, cesetler kamyonlarla, motosikletlerle taşınıyor.
Ama bundan sadece iki ay önce Hindistan’ı yöneten Başbakan Narendra Modi’nin partisi Bharatiya Janata (BJP), koronavirüse karşı zafer ilan etmişti:
“Gururla söylenebilir ki Hindistan, Covid'i sadece Başbakan Modi'nin güçlü, mantıklı, kararlı ve vizyoner liderliği altında yenmekle kalmadı, aynı zamanda tüm vatandaşlarına bir Atma Nirbhar Bharat güveni aşıladı. Partimiz, Hindistan'ı Covid'e karşı mücadelede dünyada gururlu ve muzaffer bir ulus yapan liderliğini tartışmasız bir şekilde selamlıyor. Dünya Hindistan’ın zaferini alkışlıyor.”
Modi’nin Bharatiya Janata Partisi, (Hindistan Halk Partisi) 2014’den beri ülkeyi yönetiyor. 180 milyon üyesiyle, Çin Komünist Partisi’nin bile önünde dünyanın en büyük partisi.
Açıklamadaki “Atma Nirbhar Bharat” partinin ana sloganlarından biri: “Kendi kendine yeten Hindistan.”
Savunmada, tarımda, tıpta her şeyin yerli ve milli hale getirilmesi partinin en büyük vaadi.
“Hindutva” olarak adlandırılan Hindu milliyetçiliği çizgisindeki partinin kökleri 19. yüzyılın başında ortaya çıkan Rashtriya Swayamsevak Sangh (RSS-Ulusal Gönüllüler Hareketi) hareketine dayanıyor.
Modi de çocuk yaştan itibaren paramiliter grupları da olan bu aşırı milliyetçi Hindu milliyetçisi hareketin içinde yetişmiş.
Defalarca yasaklanmış, başta Müslümanlar olmak üzere diğer dini gruplara karşı sık sık şiddete başvurmuş, üç renkli Hindistan bayrağını bile milli safran rengindeki bayrağına aykırı bularak reddeden, ülkenin Anayasa’sını Hindu kutsal Manu metinlerine hiç atıf yapmadığı için gavur icadı olarak gören bir hareket RSS.
1948’de Gandi de bu hareketin bir üyesi tarafından öldürülmüştü.
Bir nevi “Öz vatanında garipsin, öz vatanında parya” halet-i ruhiyesi içinde, bütün enerjisi Hinduların mağduriyetinden ve onun rövanşını almaktan gelen bir hareketten bahsediyoruz.
Öyle ki Hindistan’ın dünyadaki simgesi Taç Mahal’i bile “Hindu düşmanı” Müslüman Şah Cihan tarafından yapıldığı için içlerine sindiremeyip “hainlerin eseri bir leke” olarak görüyorlar.
Bazıları Taç Mahal’in eski bir Hint tapınağı olduğunu iddia ediyor. Modi de bu hassasiyet yüzünden ülkeyi ziyaret eden devlet başkanlarına artık Taç Mahalli hediyeler yerine Hindu kutsal metinlerinin kopyaları olan hediyeler veriyor.
O yüzden Modi sadece bir parti lideri değil, davanın da lideri, bir çeşit tarihsel kurtarıcı olarak görülüyor.
Yüzyıllardır süren Hinduların mağduriyetini bitirip, Hindistan’ı tekrar Hindulaştıracak, ‘Hindutva Yüzyılı’nı geri getirecek, yeni diriliş ve uyanışı sağlayacak yarı kutsal bir lider olarak kitleleri peşinden sürüklüyor.
Böyle kutsal bir davanın karşısındaki herkesin hain ya da gayri-milli olması tabii ki kaçınılmaz.
Mesela Modi’yi eleştiren liberal medyaya, satılmış medya anlamında “Presstitute” diyorlar. İngilizce medya ile fahişe anlamına gelen kelimelerin bir bileşimi. Bir çeşit liboş.
Çok kültürlülüğü savunan sekülerlere ise İngilizce hasta ile seküler kelimelerini birleştirip “Sickular” diyorlar ve onları azınlıklara taviz vermekle, ‘yalakalık’ yapmakla suçluyorlar.
İnsan haklarından çok bahsedenlerle, hümanist tavırlar takınanlarla ise “JNU tarzı” diyerek dalga geçiyorlar. Bizdeki “ezik” , “saf”, “Yetmez ama evetçi”ye benziyor. “JNU”, Hindistan’ın ilk başbakanı Jawaharlal Nehru’nun adından geliyor.
Yani BJP iktidarının ülkeyi iyi yönetmek gibi süfli küçük hedefleri yok. “Büyük Hindistan’ı yaratma”, “yeniden Hindistan’ın altın çağına ulaşmak” gibi ulvi bir davası var. Modi de bu davanın yarı kutsal lideri.
Böyle tarihi kutsal bir davası olan bir harekete ve onun liderine havada ve karada yenilgi mümkün mü?
Hele de basit bir virüs karşısında.
O yüzden geçen yıl koronavirüs salgınının daha başında mayıs ayında bütün dünya kalabalık nüfusu ve sağlık şartları yüzünden Hindistan için endişelenirken, Modi çıkıp “Hindistan’ın salgına karşı zafere yürüdüğü”nü açıklamıştı.
Ama bu zafer havası çabuk dağıldı.
Vaka ve ölüm sayıları hızla artmaya başladı.
Hatta salgının yükselmesinin suçunu Modi’nin partisi Müslüman Tebliğ Cemaati’nin yıllık kongresine yıkıp, cemaati “Korona cihadı” yapmakla suçladı.
Salgın rakamları 2020 sonbaharında 93 bin ile zirveye ulaştıktan sonra alınan tedbirlerle düşmeye başladı.
Günlük vaka sayıları Şubat 2021’de 11 bine kadar düştü. Ölüm sayıları 100’lü rakamlara indi.
İşte ikinci zafer de bu sırada ilan edildi. BJP, “Liderimiz sayesinde koronayı yendik, Dünya Hindistan’ı alkışlıyor” açıklamasını yaptı.
Hindistan Sağlık Bakanı Harsh Vardhan da mart ayı başında “Covid-19 salgınının Modi’nin liderliğiyle bitiş noktasına yaklaştığını” müjdeleyip, pandemi tedbirlerini gevşetme kararını açıkladı.
Hatta o kadar zafer havasına girildi ki “küresel güç olan” Hindistan, “Modi’nin liderliğinde uluslararası işbirliği açısından dünyaya örnek oldu” başlıklarıyla çevre ülkelere, üretilen yerli ve milli aşılardan göndermeye başladı.
Modi, dünyanın en büyük aşılama kampanyasını vaad etti. 18 yaş üstü herkesin aşılanması sözü verdi.
Mart ayında Hindistan Karayip ülkelerine aşı yardımına başlamıştı
Ülkeyi bugünkü büyük trajediye taşıyan da bu milliyetçi erken zafer havası oldu.
Nasıl olsa koronavirüsü yendik denerek, şubat ayında 186 milyon insanın yaşadığı beş eyalette seçim kararı alındı.
Modi, eyaletlerde kelimeni tam anlamıyla lebaleb mitingler düzenledi.
Mart ayı ortasında ülkenin en popüler sporu kriketin, milli duyguların en yüksek seviyeye çıktığı en büyük derbisi olan Hindistan-İngiltere arasındaki iki maçın seyircili oynanmasına karar verildi. Maçları 130 bin taraftar izledi.
Ve nisan ayının ortasında dünyanın en büyük dini festivali olan, Kumbh Mela’ya da izin çıktı. Modi, “sembolik” olacak dedi ama Başbakan’ın “temizlenip, arınma” dilekleriyle yola çıkan 4 milyon hacı, iki gün boyunca Ganj nehrinin kenarındaki küçük Haridvar şehrinde toplandı, topluca nehre girip manevi kirlerden arındı.

Hindistan Sağlık Bakanlığı, bütün dünyanın hayretle izlediği görüntüleri eleştiren Hindistan medyasını yalan haberler yapmakla suçladı, Modi’ye yönelik eleştiriler için “Başbakan'ın Kumbh Mela'ya müdahale edip durdurması gerektiğini söylemek adil değil. Başbakan ilk günden beri çok çalışıyor ve durumu izliyor. Bir emri vermeniz o kadar basit değil. Toplumdaki pek çok insanı ve dini azizleri yanınıza almanız gerekiyor. Bir fikir birliği geliştirmelisiniz” diyerek savunmaya çalıştı.
https://twitter.com/MoHFW_INDIA/status/1379484270465404928?s=20
Ülke koronavirüste rekorlar kırarken bile Modi durmadı.
Daha bir hafta önce Batı Bengal’de partisinin düzenlediği seçim mitinginde on binlerce insana seslendi, toplanan büyük kalabalığı “Hayatımda böyle kalabalık görmedim” diyerek övdü kalabalıkla “aydınlandığını” söyledi.
Modi, mitinglerdeki kalabalıklara övgüler düzüp, “aydınlanırken” ülkede binlerce insan hastanelerde yer ve oksijen makinesi arıyordu. Vaad edilen dünyanın en büyük aşılama kampanyası ise yapılamamıştı.
Modi’nin Batı Bengal’de 20 Nisan’da yaptığı lebalep miting
Dünya Hindistan’dan gelen acı koronavirüs manzaralarını izlerken Modi, Batı Bengal ve beş eyalette 2 Mayıs günü bitecek seçimler için mitinglerini ancak bir hafta önce bitirebildi daha doğrusu sanal mitinglere geçmeye ikna oldu.
Bu büyük sorumsuzluğa karşı yükselen eleştirilere karşı Modi iktidarı yasak ve sansür yoluna başvurdu.
Aralarında ana muhalefet Kongre Partisi sözcüsü, eyalet bakanları, milletvekilleri, sanatçılar ve gazetecilerin attığı 50 tweet için Hindistan hükümeti Twitter’a başvurup, “yalan haber” ve “şiddete teşvik” gibi iddialarla kaldırma talep etti.
“Hindistan Modi’yi asla affetmeyecek” diyen bu tweet bu başvuru üzerine kaldırılan tweetlerden biri.

Eleştirel tweetler yasaklanırken, övgü tweetleri ise ikiye katlanmış durumda.
Mitinglerini sanal olarak yapmaya nihayet ikna olan Modi, televizyonlora çıkıp koronavirüsle mücadele için herkesi kurallara uymaya çağırınca partililer Modi’nin liderliğine övgüler yağdırdılar.
Dünyanın en kötü koronavirüs salgınını yöneten sağlık bakanı, Twitter’dan Modi’yi “savaşçıcı”ya benzetti:
“Kalbi halkıyla ve halkı için çarpan lider. Onun için tek bir canın kaybı bile ulusun kaybıdır.”
Başka bir parti yöneticisi daha ileri gidip Modi’ye “mahamanav” dedi “süper insan” ilan etti.
Daha fazla uzatmaya gerek yok.
Hindistan’ın hikayesini zaten biz iyi biliyoruz..
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları













































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025