Yusuf Kaplan
ABD, İngiltere ve Fransa tomahawk’larla Suriye’ye saldırdı!
Hem de Miraç Gecesi’nde!
“Kimyasal silah” bahanedir; vurulan Astana sürecidir. Cenevre sürecini işletecekler.
Bunu açıkça söylediler zaten.
Görünüşte, Suriye rejimi ve Rusya cezalandırılıyor ama gerçekte Türkiye kuşatılıyor!
ABD ile Rusya, “danışıklı dövüş” oynuyor olabilir!
Hedef, Türkiye’nin kuşatılması, köşeye sıkıştırılmasıdır!
Suriye’ye saldırı konusunda Türkiye’nin izlediği strateji doğrudur: Türkiye’nin kuşatıldığı gerçeğini görüp, bu oyunu bozmak, püskürtmek.
AKTİF DENGE STRATEJİSİ’NE DEVAM...
Türkiye’nin “aktif denge stratejisi” izlemesi gerektiğini, yaklaşık üç yıl önce, Fırat Kalkanı’ndan önce söylemiştim.
Aktif denge stratejisi’yle kastettiğim şey, Türkiye’nin gücüyle orantılı olarak aktif stratejiler geliştirmesi, dalga kıracak, oyun bozacak adımlar atması, zamanla oyun kuracak konuma ulaşmasıdır.
Türkiye, o zamandan bu yana bu aktif denge stratejisini temel stratejisi olarak benimsemiş görünüyor.
ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye düzenledikleri saldırı konusunda Türkiye’nin izlediği strateji işte bu denge stratejisinin kaçınılmaz sonucudur.
Türkiye, Fırat Kalkanı ve Zeytindalı harekâtlarından sonra bölgede stratejik üstünlüğü ele geçirmeye başlamış, DEAŞ ve YPG gibi terör örgütleriyle Batılıların, Rusların ve İran’ın önalma girişimlerine darbe vurmuştu.
Ruslar da, Batılılar da, İran da aslında DEAŞ ve YPG gibi terör örgütlerini kullanarak Türkiye’yi köşeye sıkıştırmışlardı.
Türkiye’nin art arda gerçekleştirdiği askerî harekâtlarla bu oyun bozuldu, hatta püskürtüldü izlediğimiz aktif denge stratejisi nedeniyle.
HEDEF, TÜRKİYE’DİR!
Türkiye’nin önalması, askerî harekâtlar yapması, oyunlarını deşifre etmesi ve püskürtmesi, Batılıları çıldırttı!
Türkiye’nin Rusya ve İran ile Astana sürecini başlatması, Batılıların “Türkiye’nin hem oyun bozucu hem de oyun kurucu” olduğunu görmelerini sağladı. Ve bu da Batılıları tedirgin etti.
Burada karmaşık bir süreç var. Fenâ hâlde kafa karıştırıcı, anlaşılması zor bir süreç bu.
Rusya ve İran ile birlikte hareket ediyoruz biz. Ama bir yere kadar.
Daha da önemlisi ve Türk entelijansiyasının aslâ göremediği karanlık nokta şu: Batılılar, İran’ın önünü açıyorlar! Aynı zamanda Suudların da önünü açıyorlar. İran ve Suud’u rakip olarak konuşlandırıyorlar. Hedef, Şiî-Sünnî çatışması icat etmek! Ama sonuçta İran’ın önünü açmak!
Niçin?
İslâm dünyasının bin yıl Ehl-i Sünnet omurga üzerinden kurulan düzenini yerle bir etmek için.
İran ne kadar güçlenirse -ki, inanılmaz bir şekilde güçleniyor, Arap yarımadasına hâkim kılınıyor- Ehl-i Sünnet omurga o kadar kolay çatırdar ve İslâm dünyası da bir daha toparlanamaz kolay kolay.
Bunun için Türkiye’yi hem saf dışı bırakmaya, “rakip kardeşler” / “maşalar” olarak İran ve Selman Suudunun önünü açmaya çalışıyor Amerikalısı da, Rus’u da!
O yüzden, bölgede, asıl hedef Türkiye’dir: Türkiye’nin önce devre-dışı bırakılması, sonra kuşatılması, köşeye sıkıştırılması ve diz çöktürülmesidir.
“KARDEŞİM İÇİN DER’A” FİLMİ
Esed zulmüne başkaldırının etkileyici ve destansı hikâyesi Kardeşim İçin Dera filmi sinemalarda gösterime girdi...
*
Murat Onbul’un yönetmenliğini, Halis Cahit Kurutlu kardeşimin yapımcılığını üstlendiği, TRT ortak yapımı filmin galasını Salı günü Suriye Rai’de Çobanköy’de yaptık.
İzleyince, Esed zulmüne siz de isyan edeceksiniz!
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020