ABD Başkanı Trump’ın “Suriye’den çekileceğiz” açıklamasını yaptığı gün İran Cumhurbaşkanı Ruhani Türkiye’ye geldi, Erdoğan’la -planlanan sürenin iki katı süren- “uzun” bir görüşme gerçekleştirdi.

Bugünkü yazımda, Trump’ın açıklamasını nasıl okumamız gerektiğini, Pazar günkü yazımda da Ruhani’nin ziyaretinin anlamlarını tartışacağım.

POSTMODERN DURUM:KAOSTAN DÜZEN ÇIKARMAK!

Tarih, hızlandı; her ân beklenmedik bir gelişme yaşanabiliyor...

Postmodern zamanlara özgü bir şekilde akıyor tarih de her bakımdan...

Postmodern dünyada politika ya da uluslararası ilişkiler, iki kutuplu bir ilişki biçiminden çok kutuplu, çok katmanlı, karşılıklı bağımlılığa dayalı karmaşık ilişki biçimlerine dönüştü.

Kaos demek bu.

Bu, hem dünyanın açıkça kaosa sürüklendiği hem de kaos üzerinden düzen üretilmeye çalışıldığı bir sürece girdiği anlamına geliyor.

Başka bir ifadeyle, postmodern dünyada, her şey kaotik, her şey izafîleşti...

İzafîleşme, kültürel ilişkilere de, entelektüel önermelere de, stratejik projelere de damgasını vuran yegâne dinamik.

İzafîleşme, kaostan düzen (disorder’dan order) çıkaran bir dinamik değil yalnızca. Düzenin temelsizliğini, kırılganlığını ele veren, düzenin kolaylıkla çökmesine yol açabilecek dinamitleri de döşeyen bir dinamik aslında.

İzafîleşme’nin nihâî noktası, nihilizm’dir; her şeyin yerle bir edilmesi.

Dün kabul edilen ilkelerin, bügün inkâr edilmesi.

Dün yapılan anlaşmaların, bugün geçersiz ilan edilmesi.

TRUMP’IN “SURİYE’DEN ÇEKİLECEĞİZ” AÇIKLAMASINA İHTİYATLI YAKLAŞMALIYIZ!

İşte Trump’ın “Suriye’den çekiliyoruz” açıklamasına, içinde yaşadığımız çağın ruhunu ele veren bu teorik tahlilleri ve gözlemleri gözönünde bulundurarak bakmak gerekir.

Yani hiçbir şeyi, hiçbir açıklamayı olduğu gibi kabul etmemek; arkaplanını, nedenlerini-sonuçlarını iyi irdelemek, yapılan açıklamalar konusunda en az iki kez, üç kez düşündükten sonra karar almak ve açıklama yapmak...

Trump’ın “Suriye’den çekiliyoruz” açıklaması, ABD’nin görünüşte Suriye’den çekileceği ama gerçekte Suriye’ye yerleştiği, özellikle de bundan böyle terör örgütleri üzerinden Suriye’ye müdahale edeceği anlamına geliyor.

Savaşlar, postmodern zamanlarda artık simetrik savaşlar olma özelliğini yitirdi; asimetrik savaşlara dönüştü: “Proxy” savaşlar, vesayet savaşları yaşanıyor artık: Örgütler, kuklalar, uydular, palyaçolar savaşıyor efendileri adına!

İğrenç bir dünya bu!

İkiyüzlü hatta yüzsüz bir dünya!

Böylesine iğrenç bir dünyada, bizim gibi şu ya da bu şekilde medeniyet iddiaları olan, mazlumların umut beslediği ülkelerin ilk bakışta işi zor ama eğer çok dikkatli gidersek, tuzakları görürsek ve tersine çevirebilecek stratejik zekâyla hareket edersek, uzun vadede, geleceği, en azından bölgemizin geleceğini biz şekillendirebiliriz.

Trump’ın, görünüşte de olsa, Suriye’den çekilme kararı alması, Türkiye’nin Fırat Kalkanı harekatından bu yana gösterdiği kararlı tutumun bir sonucudur; ABD’nin bocalaması, geri adım atmasıdır.

Bu çok açık.

Ama ABD askerleri kısmen de olsa Suriye’den çekilse bile, kuklası olan örgütlerle, terörist, iki yüzlü, şer şirret güçlerle ve ülkelerle işi götürecek...

O yüzden Trump’ın “Suriye’den çekileceğiz” açıklamasına, ihtiyatlı yaklaşmamızda, her daim gizli ve açık tuzaklara karşı dikkatli olmamızda fayda var.