Ahmet ALTAN
Geçen gün Hasan Cemal, “işler zıvanadan çıktı” diye yazıyordu.
Çıktı gerçekten.
Siyasetin böylesine madara olduğu bir döneme rastlamak zordur.
Bir yanda dağ gibi sorunlar dururken iktidar partisinin “televizyon dizilerini” kendine birinci mesele yaptığı, çizgi filmleri yasakladığı bir siyaset macerasının kendisi çizgi filme döndü.
Dış politika baştan aşağıya dökülüyor.
“Ortadoğu’nun ağası” olacağız derken bakanımızın uçağını uçuramaz duruma düştük, herhalde olabilecek en hakaretamiz jestlerden birini yapan Irak, Enerji Bakanı’nın uçağının kendi hava sahasına girmesine izin vermedi.
İran her gün yeni bir tehdit yayınlıyor.
Dün Temel İskit, Neşe Düzel’le yaptığı muhteşem konuşmada, “Dış politikayı Sünniliğe sıkıştırırsanız başarısız olmak kaçınılmazdır” diyordu.
Ne kadar doğru söylediği zaten yaşadıklarımızdan belli.
Avrupa’dan kopup, Ortadoğu’da “Sünni Osmanlı İmparatorluğu’nun” mirasçısı olup herkese nizam vereceğiz derken esamisi okunmayan bir ülke hâline getirdiler Türkiye’yi.
Ortadoğu’da Türkiye’ye tokadı çakmayan ülke kalmadı neredeyse.
Gemimizi vurdular, uçağımızı düşürdüler, bakanı tersyüz edip yolundan döndürdüler, her gün ayağını denk al diye tehdit ediyorlar.
Sanki Türkiye bu zelil duruma düşmemiş gibi memleketi yönetenler “ecdadımız ata mı binerdi, haremi mi giderdi” tartışmasını memleketin birinci sorunu sanıyorlar.
Böyle sarhoş gibi davranan bir iktidar partisinin örneğini yeryüzünde bulmak gerçekten zor.
İç politika da dış politikadan daha iyi değil.
Uludere katliamının sorulusunu aradan bir yıl geçmesine rağmen açıklamıyorlar.
İktidar partisinin yöneticileri ve hükümet üyeleri bu Uludere katliamından dolayı bir gün yargılanacaklarının farkında da değiller.
Kürt sorunu tamamen “asma, kesme, hapsetme” düzeyine indirildi.
Her gün yeni Kürtleri hapse atıyorlar.
Başbakan kürsü kürsü dolaşıp bağırıyor.
Bağırmakla memleket yönetilseydi bozacıları başbakan yaparlardı.
Aklı fikri yasaklamada.
Dizilerle, çizgi filmlerle dövüşüyor.
Bizim o pek sevdiğimiz, “Bizans çökerken papazlar iğnenin üstünde kaç melek vardı diye tartışıyorlardı” kalıbı, “memleket eleğe dönmüşken Türk yöneticileri dizi filmler için kavga ediyorlardı” kalıbına dönecek bu gidişle.
Başbakana en yakın gazetenin internet sitesi, “zorunlu din dersine” karşı çıktı diye Hilâl Kaplan gibi bir dindar yazarı bile andıçlıyor.
“Kim yönetimi eleştirirse onu andıçlarız” şantajlarını yapanlarla, onları destekleyen, halen süren “andıç” davalarına da bir göz atsalar iyi olacak.
28 Şubat türü rezilliklerinin her renginin büklüm büklüm döküleceğini şimdi de “muhafazakârların 28 Şubat’ı” gösteriyor bize.
Bir ekonomi iyi gidiyordu dün gelen rakamlar büyümede de Türkiye’nin çakıldığını ortaya çıkardı.
Bunun sorumlusu olarak bu hükümeti göstermek haksızlık olur, ekonomi işinde gerçekten iyiydiler ama dünyanın içinde bulunduğu kriz Türkiye’yi de kuşatınca, bunca sefaleti halk açısından “kabul edilebilir” hâlde tutan son kale de yıkılıyor.
Büyümenin daralmasının sonuçlarını herkes günlük hayatında hissetmeye başladığında feryatlar daha da artacak.
Muhteşem Yüzyıl’la dövüşüp, Simpsonlar’ı yasaklamak da bir işe yaramayacak.
“Cumhuriyet tarihinin en başarılı” iktidarı denen bir iktidarı, bir buçuk yılda “Cumhuriyet tarihinin en beceriksiz iktidarı” hâline getiren akıl nasıl bir akıl bilemiyorum.
Hem kendilerine, hem de ülkeye bunu niye reva gördüler onu da bilmiyorum.
Ortadoğu’da Sünni imparatorluk kurmak hayallerinin peşine düşmek, ülkede “dindar nesiller”yetiştirme hedefini benimsemek, topluma “dindar bir Kemalizmin bütün zorbalıklarını”yaşatmak, kendine benzemeyeni yasaklamak, kendini eleştireni andıçlamak, işkenceciyi müdür, Dink’e ölüm yolunu açanı ombudsman yapmak, Kürt meselesini sadece tehdit ve şantajla bitirmeye uğraşmak, halkın zevklerine karışmaya kalkışmak, “yargıya talimat verme” pervasızlıklarına kapılmak, Uludere’nin sorumlularını saklamak sonunda Türkiye’yi zıvanadan çıkardı gerçekten.
Avrupa Birliği üyesi, dünyanın tek demokrat Müslüman ülkesi olma amacından niye vazgeçtik biz?
Ne zararını görmüştük o amaç peşinde yürümenin?
Ortadoğu’nun da, dünyanın da en saygın ülkelerinden biriydik, sorunların demokrasi ve hukuk içinde çözümleneceğinden umutluyduk, toplum kendine güveniyordu.
Bir de şimdiki hâlimize bak.
İktidar sarhoşluğuyla zebun ettiler memleketi.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018