Ahmet ALTAN
Bu davadaki savcıların görevden alınması, şimdilik, olayların gelişmesini engellemeyecek gibi gözüküyor.
Davaya yeni atanan savcı da, hükümetin önemli bir üyesinin “ortağı” olduğu söylenen AKP Kırıkkale Belediye Başkanı’nı “şüpheli” olarak sorguya çağırdı.
Belediye Başkanı, sanıklara “bilgi sızdıran bir köstebek” olmakla suçlanıyor.
“Köstebek” olmasından kuşkulanılan diğer iki isimden birinin de “aynı bakanın” eski özel kalem müdürü olduğu iddialar arasında.
Şunu itiraf edeyim ki Deniz Feneri davasında “davanın özü”, yani “yolsuzluk” iddiaları değil benim asıl ilgimi çeken.
Ben, siyasetin bu davada hukuka müdahale etmiş olmasından kuşkuluyum.
Bu kuşkunun temel nedeni de savcıların, “köstebeklerin” kimliklerini saptadıkları ve onları sorguya çağırmaya hazırlandıkları sırada görevden alınmış olmaları.
Görevden alınmaları için izin de aynı zamanda Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanı olan Adalet Bakanı tarafından veriliyor.
Savcıların görevden alınmasının “resmî” nedeni ne?
Evrakta tahrifat yapmaları.
Nasıl tahrifat yapmışlar?
Mahkeme, zanlıların ortak oldukları şirketlerdeki “ortaklık paylarına” el konulmasına karar vermiş ama aynı kararda “zanlıların ortak oldukları şirketlerin mal varlıklarına el konulması” isteğini, “zaten ortaklık paylarına el koyduğum için ayrıca böyle bir karara gerek yoktur” diye reddetmiş.
Savcılar, tapu dairelerine bu kararı gönderirken, ikinci maddenin üstünü kapatmışlar, işte bu işlemleri “belgede tahrifat” olarak kabul ediliyor Başsavcı ve Adalet Bakanı tarafından.
Savcıların o kararı kapatmaları hukuka aykırı mı?
Bu davranışlarında bir “gayretkeşlik” seziliyor ama aynı uygulamayı Ergenekon savcıları da yapıyor ve bazı kararların üstünü kapatıyor.
Böyle bir uygulama Ergenekon savcıları için suç değilse Deniz Feneri savcıları için de suç değildir.
Üstelik 2010 yılındaki “rutin” denetlemede müfettişler bu uygulamada bir hukuksuzluk görmüyorlar.
Daha sonra yeniden gönderilen “özel” müfettiş ise bu uygulamaları hukuka aykırı buluyor.
Peki, avukatlar savcıların bu uygulamalarına karşı, bu uygulamanın durdurulması için mahkemeye başvuruyor mu?
Hayır, mallara el konulmasına karar veren mahkeme kararının uygulanmasına itiraz etmiyorlar.
Ne yapıyorlar?
Mahkemeye gitmek yerine HSYK’ya gidip savcıları oraya şikâyet ediyorlar.
Niye HSYK’ya şikâyet ediyorlar?
Radikal’de Deniz Zeyrek’in yazdığına göre “yanlışlıkla” şikâyet etmişler.
Ama o “yanlışlıkla” yapılan şikâyet savcıların görevden alınmasına yol açmış.
Ve, en can alıcı soru.
Bütün bu olaylar 18 ay önce olduğu halde savcılar neden tam da “köstebeklerin” kimliklerini saptadıkları sırada yani o olaylardan 18 ay sonra görevden alındılar?
İşte bunun hiçbir cevabı yok.
Şimdi bakın, Ergenekon davasında, Balyoz davasında, buna benzer diğer davalarda sanıkların “savcılarla ilgili” çok şikâyeti oldu ama hiçbirinde bu şikâyetler nedeniyle savcılar görevden alınmadı.
Sanıkları AKP hükümetine “yakın” olan Deniz Feneri davasındaki gelişmeler AKP’li belediye başkanına, oradan da AKP’nin bir üyesine doğru yürümeye başladığında ise savcılar aniden görevden alındı.
Üstelik de, şikâyet nedeni olan olaydan tam 18 ay sonra.
Bu, bana çok kuşku verici geliyor.
AKP iktidarının “bazı insanları” koruyabilmek için hukuka müdahale etmiş olmalarından kuşku duyuyorum.
Böyle bir müdahale, o davanın ana konusu olan “yolsuzluktan” çok daha ciddi bir mesele.
O davanın sanıkları yargılama sonucunda aklansa bile hükümetle ilgili bu kuşku eninde sonunda yasal çerçevede bir soruşturmaya yol açar.
AKP hükümeti, iktidara geldiğinden bu yana ilk kez böylesine ciddi bir şaibeyle karşı karşıya.
Bundan kurtulabilmeleri için “Ergenekon savcılarının da yaptığı bir işlemi yapan Deniz Feneri savcılarını niye suçlu gördüklerini” ve o savcıları, haklarındaki şikâyet nedeni olan olaydan niye 18 ay sonra görevden aldırdıklarını inandırıcı biçimde açıklamaları gerekir.
Tabii açıklayabilirlerse.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018