Ahmet ALTAN
Tunus ve Mısır’daki halk hareketlerini izleyen bizim Kemalistler, buna benzer bir halk hareketinin “ulusalcılar” tarafından da yapılabileceğini söylüyorlar.
Olup biteni anlamamaktaki yetenekleri şaşırtıcı gerçekten.
O ünlü Pinochet fıkrasına benziyorlar.
Pinochet ölüm döşeğinde yatarken, yaveri yanına yaklaşmış.
“Halk sizinle vedalaşmaya geldi, efendim” demiş.
Pinochet zorlukla gözlerini açıp sormuş.
“Nereye gidiyorlar?”
Bizim Kemalistler de Mısır’da “gidenlerin” bir tür Arap Kemalistleri olduğunu kavrayamıyorlar, halk gidiyor, Kemalistler kalıyor sanıyorlar.
28 Şubat’taki o korkunç yolsuzluklara benzeyen yolsuzlukları sistematik hale getirmiş, kendi iktidarının “meşruiyetini” laikliğe dayamaya çalışan, “halkın” geri kendilerinin “ileri” olduğunu kabul eden bir azınlık iktidarı çatırdıyor.
Ortadoğu’daki bu “halk hareketlerinin” Türkiye’de doğal biçimde etkileyeceği tek kesim Kürtlerdir, dillerini konuşmaları bile yasaklarla çerçevelenmiş bir halk, bunun siyasetle çözümlenmeyeceğine inandığında sivil itaatsizlik eylemlerine “sahici” bir öfkeyle sahip çıkar.
Talepleri ve öfkeleri “sahici ve haklı” olduğundan bu yöntemle sonuç da alırlar.
Türkiye’yi yönetenler, Kürtlerin taleplerini görmeme ve bu taleplere cevap vermeme şımarıklığını sürdürürlerse sonunda olacağı da budur ve böyle bir hareketlenme “silahtan” çok daha etkili sonuçlara ulaşır.
Anayasa tartışmaları çerçevesinde şekillenecek seçimlerden Kürtlerin haklarını kabul eden bir anayasa çıkmazsa, kısa bir süre içinde biz bunu Türkiye’de yaşarız.
Başbakan Erdoğan, yeni anayasaya tümüyle “başkanlık” sistemi açsından bakıyor.
Değişik başkanlık biçimlerini tartışma gündemine sokuyor.
Bana sorarsanız, Putin örneği çok talihsiz ve saçma bir örnekti.
Ama Erdoğan durumu çabuk fark etti.
Ve, Rusya yerine Amerikan sistemini önerdi bu kez.
Amerika’daki “iki meclisli” yapıdan söz etti.
En önemlisi “valilerin de seçimle geldiğini” hatırlattı.
Eğer eyalet sistemine gidilirse, valiler seçimle gelir ve geniş yetkilere sahip olarak “başkanın” iktidarını paylaşırlarsa, bu yapı, Erdoğan’ın derdini de çözer, Kürtlerin sorunlarını da.
Erdoğan’ın “Putinleşemeyeceği” bir başkanlık sistemimiz olur, milletvekilleri parti liderlerinin sultasından kurtulur, diğer eyaletlerle birlikte Kürtler de kendi valilerini seçer, kendi eyaletlerinde Kürtçeyi ikinci dil olarak kamu alanında da kullanır, kamu yöneticilerinin önemli kısmı da seçimle işbaşı yapar.
Merkezin bunalıcı baskısından kurtulur ülke.
Parlamento da daha özgür olur ve başkanı daha sıkı denetler.
Başkanlık sistemine geçilecekse herhalde en iyisi, eyaletlerin olduğu, valilerin ve kamu yöneticilerin halk tarafından seçildiği Amerikan sistemidir.
Tabii, bu konunun uzmanları ne der, itirazları ne olur şu anda bilemiyorum.
AKP’nin bugünkü başarılı performansı Erdoğan’ı rahatlıkla Çankaya’ya “başkan” olarak taşır.
Ordu, yeni sistemde kışlasına döner ve Başkan’a karşı saygısızlık yapamaz.
Benim görebildiğim kadarıyla, Erdoğan bu sistemi kabul ettirebilmek için asıl mücadeleyi kendi partisinin içinde vermek zorunda kalacak.
Zaman gazetesi, ombudsman yasasındaki “orduyu” denetim harici tutan “manevranın” arkasında Vecdi Gönül ve Cemil Çiçek’in olduğunu yazdı.
Adalet Bakanı’nın karşı çıkmasına rağmen Çiçek’in dediği olmuş, yasa, “askerî vesayete” önemli bir alan sağlayacak biçime dönüştürülmüş.
Zaman gazetesinin böyle bir haberde kolay kolay hata yapmayacağını düşünerek bu durumu değerlendirirsek, Başbakan Erdoğan’ın “ombudsmanlık” konusunda Çiçek’e gücünün yetmediği bir ilişkide, Amerikan tarzı bir başkanlığı kendi partisindeki “merkeziyetçilere” nasıl kabul ettirecek?
Kürt eyaleti konusunda Çiçek ve arkadaşlarını nasıl ikna edecek?
Hem kendini başkan yapacak, hem Kürtleri rahatlatacak, hem askerî vesayeti geriletecek, hem valileri seçimle getirecek bir sistemi, ancak başkanlığa duyduğu ihtiraslı arzu sayesinde Çiçek gibileriyle bugüne dek pek rastlamadığımız bir kararlılıkla mücadele ederse kabul ettirebilir.
Seçimlere kadar bunları herhalde uzun uzun tartışacak Türkiye.
Konunun Ergun Özbudun’un talebinin de süreci hızlandırmasıyla şimdiden gündeme gelmesi sanırım hayırlı oldu, her alternatifi rahat rahat değerlendirebileceğiz.
Belli ki Türkiye büyük bir değişimden geçecek ve Cumhuriyet’in birinci “bölümü” kapanacak, ikinci “bölüm” açılacak.
Bu “ikinci” bölüm için ciddi önerileri ve hazırlıkları olmayan partilerin, bir dahaki seçimlerde de şansı hiç olmayacak.
Bilmem muhalefet partileri bunun farkında mı?
[email protected]
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2020
21.01.2020
6.02.2019
28.11.2019
23.11.2019
11.11.2019
21.03.2020
25.09.2018
19.09.2018
26.08.2018